MHP'den referandum genelgesi

MHP Genel Başkanı Bahçeli, 16 Nisan'da yapılacak cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin referandum kapsamında parti teşkilatlarına genelge gönderdi.

MHP'den referandum genelgesi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, referandumda aynı tercihler içinde bulunacakları siyasi parti ya da partilerle gerek görüldüğü takdirde belirli sınır ve eşikler çerçevesinde ortak çalışmalar yapılabileceğini belirtti.

Bahçeli, 16 Nisan'da yapılacak cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin referandum kapsamında parti teşkilatlarına genelge gönderdi.

Bahçeli, genelgede, MHP'nin referanduma kendi imkan ve kabiliyetleriyle hazırlanacağını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Ancak, referandumda aynı tercihler içinde bulunacağımız siyasi parti ya da partilerle gerek görüldüğü takdirde ortak çalışmalar da belirli sınır ve eşikler çerçevesinde yapılabilecektir. Zorunlu ve zorlayıcı haller dışında propaganda çalışmalarımız diğer partilerle bir ve aynı kümede olmayacaktır. MHP evet iradesini tek başına, kendi üslup, ilke, tecrübe ve siyasi müktesebatı dahilinde milletimizle paylaşacaktır."

Bahçeli, genelgede, 'nin tehlike ve tehditlerle dolu vahim bir süreçle uzun süredir direkt muhatap olduğunu ve devletin dayandığı tarihi ve temel ilkelerin kırılmak, ardından da kademe kademe imha edilmek istendiğine dikkati çekti.

Bahçeli, milli beka üzerinde karanlık bulutların, milli birlik etrafında da kabus emellerin dolaştığını, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün hem iç odakların hem de bunları teşvik edip cesaretlendiren dış çevrelerin zalimce kurguladıkları oyunların hedefinde olduğunu bildirdi.

Komşu coğrafyaların sınır ve haritalarını değiştirmek ve zorla da olsa yeniden çizmek amacıyla planlanan emperyalist komplonun acımasızca faaliyetlerini hızlandırdığına işaret eden Bahçeli, zalimler koalisyonunun ’yi yıkım tuzağına çekmek için devreye soktuğu kirli ve kanlı senaryoları ilerletip genişletmekle meşgul olduğunu belirtti.

Rusya’da düzenlenen terör ve bölücülük konferansı ve bunun sonucunda açıklanan kararların, özellikle Suriye özelindeki gelişmelerin ne kadar sorunlu olacağının habercisi niteliğinde olduğuna değinen Bahçeli, şöyle devam etti:

"Maalesef ülkemiz kuşatma altındadır. PKK-PYD-YPG’ye cici çocuk muamelesi yapıp sırtlarını sıvazlayan Rusya ve Batı ittifakı karşımızdaki düşman kampını devamlı güçlendirmekle uğraşmaktadır. Aziz milletimize kast eden, milli güvenliğimizi müdafaa eden kahraman evlatlarımızın kanını döken teröristlerin Moskova’da alkışlanıp taltif edilmeleri, batı başkentlerinde mükafata layık bulunmaları en hafif tabirle insanlık değerlerinin yok sayılmasıdır. Terörizmi dış politika aracı ve Türkiye’ye şantaj vasıtası olarak kullanan mihrakların milli birlik ve kardeşliğimize, tarihsel hak ve çıkarlarımıza diş biledikleri açık ve meydandadır.

8 Şubat 2017'de, Rusya’nın PKK ve YPG’yi terör örgütü olarak görmediğinin ilanı hem Astana görüşmelerine hem de önümüzdeki Cenevre sürecine gölge düşürdüğü tartışmasızdır. FETÖ, IŞİD, PKK-YPG, DHKP-C’den oluşan terör kümesine karşı bir yanda korkusuzca, cansiperane, tavizsiz mücadele gösteren Türkiye’nin diğer yanda diyalog halinde olduğu ülkelerce sırtından hançerlenme girişimleri düşmanca bir tutumdur."

"(EVET) DERKEN, DEVLET VE MİLLET VARLIĞININ MUHAFAZASINI HEDEFLİYORUZ"

Türkiye’nin beraberlik hukukunu diri tutması, milli uzlaşma ve kaynaşmayla saflarını sıkılaştırmasının kaçınılmaz ve inkar edilmez bir zorunluluk olarak en başta siyasi partilerin görevi olduğunun altını çizen Bahçeli, özellikle 15 Temmuz hain darbe kalkışmasıyla denenen işgal girişiminin mutlak surette siyasetin dengelerini tepeden tırnağa etkilediğini, partililere çok önemli milli ve ahlaki sorumluluklar yüklediğini vurguladı.

Bahçeli, Türk milletinden öç almak, önünü kesmek, ömrünü kısaltmak için kuyruğa ve nöbete giren acımasız ve kanlı niyetlere engel olmanın, inanç ve imandan örülü duvar çekmenin her vatanseverin gayesi olması gerektiğini belirtti.

Bahçeli, şu görüşlere yer verdi:

"Bu amaçla, Türkiye’nin yönetim yapısını sakatlayan, hukuk ve anayasa tartışmalarını alevlendirip kriz ve kaosu derinleştirme ihtimali taşıyan hükümet etme sistemindeki fiili dayatmanın yeni bir toplumsal sözleşmeyle giderilmesi önşarttır.

MHP milli, ilkeli ve tutarlı bir siyasi anlayışın temsilcisi olarak, TBMM’de 'evet' dediği anayasa değişikliği teklifine 16 Nisan’daki referandumda da aynı iradeyi göstererek evet tercihinde bulunacaktır. Bundan rahatsız olmak, bu irademize kara çalıp saptırmaya çalışmak öncelikle demokrasi hazımsızlığı, milliyetçilik karşıtlığıdır. MHP'nin, Türkiye’nin yakın ve yoğun tehditlerle boğuştuğu bir dönemde, özellikle 15 Temmuz melanetinin enkazı henüz kaldırılmamışken duyarsız ve dağınık duruş sergilemesi, dahası kutlu davamızın mirasıyla ters düşmesi tabii olarak imkansızdır. Çok şükür, artık her konuda, MHP'nin ne düşündüğü, nasıl bir pozisyon aldığı, ne tür bir tavır takınacağı çok ciddi merak uyandırmaya, dikkat çekmeye, konuşulmaya başlanmıştır. Bu durum partimizin başarısı olarak değerlendirilmelidir. Bizlere yönelmiş bu alaka ve ilginin milliyetçi hareket için kıvanç vesilesi olacağı gibi, aynı zamanda özgüvenli ve özenli olmamız gereken hususların arttığının da göstergesidir.

MHP önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben anlayışını siyasetinin ağırlık merkezi yaparak yerli, milli ve ahlaki tercihini göstermiş, bundan sonra da göstermeye devam edecektir. Türkiye’nin felaketten felakete koşmasını içten içe dileyip buna hizmet eden güruhun bizim karşımızda nifaktan blok oluşturması normaldir, beklenen bir tavırdır. Parti olarak dün söylediğimiz hiçbir sözden, hiçbir kararlılık ve kararımızdan esas ve ahlaken taviz vermemiz söz konusu değildir. Yalnızca Türkiye’nin bedenine ateşten gömlek giydirmeye çalışanlara, dağılıp parçalanmamızı heves eden çarpık zihniyet sahiplerine daha kalıcı, daha amansız, tesir düzeyi daha yüksek bir direniş gösterebilmemiz elzem hale gelmiştir. MHP, meselelere başkent Ankara’nın görüş açısından bakan, dünyayı Türkçe okuyan, milletimize musallat olan musibetlere milli derinlikle ve şuurla yaklaşan Türk-İslam ülküsünün son kalesidir. 'Evet' derken, devlet ve millet varlığının muhafazasını hedefliyoruz. 'Evet' derken, Türkiye’nin kendine gelmesini, milli ve ortak değerlerin tahkim edilmesini, anayasanın tam hakimiyetini amaçlıyoruz. Ve diyoruz ki; bu ülke için yeminimiz var, vazgeçilmez."

TEŞKİLATLARIN UYMASI GEREKEN KURALLAR VE HUSUSLAR

Bahçeli, genelgede, referandum nedeniyle teşkilatların uyması, muhakkak surette dikkat ve riayet etmesi gereken kuralları ve hususları maddeler halinde, şöyle sıraladı:

"MHP milletimizin iradesi ne olursa olsun saygılıdır. 16 Nisan’da 'evet' diyen kardeşlerimiz kadar hayır tercihinde bulunacak kardeşlerimiz de bizim için değerlidir. Partimiz demokratik ahlakın kılavuzluğunda milletimizin her ferdine ulaşacak, sandıkta 'evet' demeleri için ikna edecektir. Değişenin rejim değil, hükümet etme sistemi olduğu anlatılacaktır. Ayrıca 16 Nisan’dan sonra devletteki açmaz ve sistemik bunalımların son bulacağı aktarılacak, herkes kucaklanacak, her insanımızın gönlüne girilecektir. Bu itibarla tüm teşkilatlarımız iki ay boyunca şölen ve bayram havası içinde vatandaşlarımıza ulaşacak, MHP'nin evet kararını paylaşacaklardır.

-16 Nisan referandum süreci demokrasinin erdem ve gövde gösterisine sahne olmalıdır. Sandığı ablukaya almaya, milli iradeyi sarsmaya, tercihler üzerinde baskı kurmaya çalışan, kavga ve kutuplaşmayla sonuç almaya kalkışan çevrelere karşı azami uyanık durulacaktır. Hiçbir tartışma, çekişme, hizip ve çatlak ses teşkilatlarımızın sağlam bünyesini, tek sesliliğini, yeknesaklığını bozamayacaktır. Milliyetçiliği kullanıp, partimizin hatıra ve ülkülerini kişisel çıkarları uğruna siyasileştirmeyi aklından geçiren veya buna teşebbüs eden kim olursa olsun izin verilmeyecektir. Referandum sürecinde evet kararımızın hilafında; parti bayrağımızı, flamalarımızı, rozetlerimizi, görsel ve dövizlerimizi korsan kullanıma heves edenlere de müsamaha ve müsaade edilmeyecektir. Bu konuda bütün teşkilatlarımız son derece dikkatli ve sorumlu hareket edecekler, Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığıyla koordinasyon içinde bulanacaklardır.

-MHP 16 Nisan referandumuna kendi imkan ve kabiliyetleriyle hazırlanacaktır. Ancak, referandumda aynı tercihler içinde bulunacağımız siyasi parti ya da partilerle gerek görüldüğü takdirde ortak çalışmalar da belirli sınır ve eşikler çerçevesinde yapılabilecektir. Zorunlu ve zorlayıcı haller dışında propaganda çalışmalarımız diğer partilerle bir ve aynı kümede olmayacaktır. MHP evet iradesini tek başına, kendi üslup, ilke, tecrübe ve siyasi müktesebatı dahilinde milletimizle paylaşacaktır.

-Partimizle uzaktan yakından bağı olmayan, bir zamanlar aramızda bulunup da, politika ve parti içi disipline aykırılıklarından ihraçları sağlanmış veya ihraç edilmese de evet tutumumuzun aleyhine tavır almış şahıslara ortam açılmayacak, bunlarla temas kurulmayacak, toplantılarına iştirak edilmeyecektir.

-Sosyal medyada entrika yatırımından geçinenlerin, dedikodu üretenlerin, fitne değirmenine su taşıyanların hiçbir iddia ve ileri sürdüğü asılsız ifadelere aldırış edilmeyecektir. Ayrıca hem sosyal medyada hem de yazılı ve görsel medyada çıkan uydurma haberlerin takibi yakinen izlenecek, bu durumda Medya, Tanıtım ve Halklar İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığıyla irtibat halinde bulunulacaktır.

-Referandum sürecinde saha içerisinde, gazete ve televizyonlarda, afiş ve ilanlarda söylem ve eylem birliğinin önemi iyi bilinmelidir. MHP; 'bu ülke için yeminimiz var, vazgeçilmez' sözünün yanı sıra, 'devlet için evet, millet icin evet, cumhuriyet için evet, Türklüğün bekası için evet, Türkiye için evet' ifade kalıbını kullanacaktır. Buna ilaveten, 'Evet, yine evet, bir kez daha evet, sonuna kadar devlet, sonsuza kadar millet' referandum kampanya sloganları arasında yer alacaktır. Önümüzdeki çalışma ve hazırlıkların buna göre temini yapılacaktır.

-Genel Başkan konuşmaları, mesajları, sosyal medya açıklamaları, genelgeler, genel merkez duyuruları, başkanlık divanı üyelerinin referandumla ilgili beyanatları titizlikle takip edilip, değerlendirmeler bunlarla sınırlı kalacaktır.

-Partimizin siyasi faaliyetlerini sekteye uğratmak, aramızdaki ahenk ve düzeni bozmak için el ovuşturanlara prim verilmeyecek, aksine davranış gösterenlerle ilgili gerekli hukuki müracaatlar sırasıyla icra edilecektir."

Bahçeli, partinin 12. Olağan Büyük Kurultayı'nın 18 Mart 2018’de yapılacağını, büyük kurultaya hazırlık süreci çerçevesinde ilçe kongrelerinin 30 Nisan 2017’de tamamlanacağını, il kongrelerinin 4 Haziran 2017’de başlayıp, 5 Kasım 2017’de sonuçlandırılacağını belirterek, referandum sürecinde ilçe kongrelerinin yapımına programlandığı gibi devam edileceğine dikkati çekti.

Türkiye'nin zorlukları yeneceğini, Türk milletinin hain saldırı ve tahrikleri alt edeceğini, yeni bir diriliş aşkıyla 16 Nisan’da "evet" diyeceğini belirten Bahçeli, şunları kaydetti:

"Vatanın selamet ve istikbali için emsalsiz fedakarlıklar yapan kutlu ecdadımıza, aziz şehitlerimize vefa borcumuzu yerine getirip elbette 'evet' diyeceğiz. Milli vicdan için evet, milli adalet için evet, milli dil için evet, milli gelecek için evet, milli ve üniter devlet için evet, milli varlık ve vatan için evet. Türkiye Cumhuriyeti için inşallah evet kararında buluşacağız." 

Sayfa Yükleniyor...