Selahattin Demirtaş: Ülkeyi savaşa sürüklemenize izin vermeyeceğiz

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Selahattin Demirtaş, şöyle konuştu: 

"Geçiçi bir hükümet geçici bir başbakan ülkeyi adım adım büyük bir bir savaşa sürüklüyor. Yanlış Suriye politakasındaki hatalar, yanlışlar nedeniyle Türkiye’yi Ortadoğu bataklığını saplanmış durumundaydı. Geci hükümetten kalıcı bir hükümete dönüşebilmek için ülkeyi her tür çılgınlığa sürükleyebileceklerini yakın zamanda da görmüştük. Şimdi de bunun acı bir örneğini, deneyimini yaşıyoruz.

AKP iktidarı boğazına kadar suça, boğazına kadar günaha bulaşmış, boğazına kadar kirliliğe bulaşmış bir iktidar olarak 7 Haziran’da tek başına iktidar olma gücünü yitirince büyük bir panik, büyük bir öfke ve büyük bir kaygıyla hareket ederek yeniden tek başına iktidar olmanın yollarını aramaya başladı.

Elbette ki erken seçim koalisyon kurulamadığı takdirde demokratik bir seçenektir. Bundan kaçacak, korkacak halimiz yok. Ama olası bir erken seçimde kaotik bir ortamda, güvenliğin Türikye’de tesis edilemediği bir durumda ‘Biz iktidardan düşersek Türkiye içeride ve dışarıda büyük bir kaos yaşar, AKP olarak yeniden iktidar olmamız lazım’ korkusunu kamuoyuna vererek bir erken seçim olasılığında tek başına iktidar olmayı hedefliyorlar. Tabii ki tek hedef, tek amaç bu değil. Bütün bu çılgınlıklar sadece bunun için yapılmıyor. Seçim döneminde Ağrı Diyandin’de tanıklık ettik. Kendi emirleriyle askerleri ölüme gönderebilecek çılgınlığa, pervasızlığa sahip olduklarını gördük.

"ÖLEN HER İNSAN BİZİM İNSANIMIZ"

Şehirde, dağda, bayırda, karakolda, evinde, meydanda ölümüne sebep olduğunuz her insan bizim insanımız. Türkiye toplumunun evlatlarıdır. Üniformasına, siyasi düşüncesine bakmaksızın biz tamamının acısını paylaşacağız. Tamamının bu ülkede bu halkın evlatları olduğu bilinciyle hareket edeceğiz. Evlatlarımızın sizin pislikleriniz örtülsün diye öldürülmesine izin vermeyeceğiz.

"ÜRYAN GELDİK, ÜRYAN GİDERİZ"

Hele hele yolsuzluk, rüşvet ve her türlü çirkef işine batmış geçici hükümet HDP’ye hesap sormaya, fatura çıkarmaya kalkmasın. Henüz hesabı verilmemiş suçlar bu kadar ortada dururken kimse HDP’ye saldırarak kendini temizlemeye çalışmasın. Bizim kaybedecek saraylarımız yok, bizim kaybetmekten korkacağımız makamlarımız, kırmızı plakalarımız, çalıp çırptığımız ayyakabı kutularına doldurduğunuz milyar dolarlarımız yok. Üryan geldik yine üryan gideriz. Bizim kaybedecek bir şeyimiz yok, asıl siz kendinizi düşünün. Siz ne olacaksınız?

"O TABUTLAR SİZİN GÜNAHLARINIZI ÖRTEMEYECEK"

Zannediyor musunuz ki o cenazalerin üzerine örtüğünüz bayrak sizin suçlarınızı da örtecek. Zannediyor musunuz ki o tabutlar sizin günahlarınızı da örtecek. Ülkeyi adım adım iç savaşa, adım adım bölgesel bir savaşa sürüklemenize izin vermeyeceğiz.
Türkiye toplumunun içi rahat olsun, HDP görevinin başındadır. HDP, AKP’nin bu zoraki savaş dayatmalarından Türkiye’yi çıkarmayı bilecektir.

"BİZE HESAP SORMAYA HAKLARI YOK"

Kendilerini Türkiye'nin sahibi, bizi de vatan haini gibi göstermek isteyenler bu vatana yaptıkları haksızlıklara, zulme baksınlar. Kendileri bize soru sorma, hesap sorma hakkına sahip değildir. Olası bir erken seçimde AKP’nin bu ülkenin başına artık bela olmaması için bütün demokrasi güçleriyle birlikte mücadele edeceğiz.

"DEVLET DEĞİL, SARAY POLİTİKASI"

Barış sadece bir adım ötemizde duruyordu. Dolmabahçe mutabakatı halen orta yerde duruyor. Bu kadar şaşalarla sınır ötesi operasyonlar, IŞİD’e yönelik şehirlerde göstermelik operasyonlar bunların tamamı hükümeti kurtarma politakasıdır. Bunlar devlet politakisı değil, saray politikasıdır. Saray artık kendine ayrı bir devlet kurmuştur. Kendine ait istihbarat örgütü, maliyesi, kolluk gücü, yargı, medya, sosyal medya gücü var. Geçiçi başbakan ve geçici hükümet, devlet içinde devletin aldığı kararları uygulayan memurlardır.

"BU BELADAN HEP BİRLİKTE KURTULACAĞIZ"

Bizi en çok sarsan ölümlerdir. Ölümleri geri getirmek bizim değil, Allah’ın takdiridir. Biz ölümleri geri getiremiyoruz. Yoksa AKP’nin hışmından korkacak halimiz yok. Bu beladan hep birlikte kurtulacağız, hep birlikte demokrasi içinde mücadele ederek barışı sağlayacağız."

"PARTİLERİ HALK AÇAR, HALK KAPATIR"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına çağrısına ilişkin bir soruya yanıt veren Demirtaş, şöyle konuştu:

Biraz önce ifade ettiğim çerçevede hayata geçirilmeye çalışılan politika, zaten faşizan bir politikadır. Faşizan düşünceye sahip olanların da bu politikaya balıklama atlamalarından daha doğal ne olabilir ki kendi işlerini yapıyorlar.

Eğer korkacak bir şeyimiz olsaydı, siyasette, Ankara'nın merkezinde, parlamentoda bulunmazdık. Çekineceğimiz hiçbir şey yok. Veremeyeceğimiz hiçbir hesap yok. Asıl kendi kirli geçmişlerine tarihlerine baksınlar. Maraş'tan, Çorum'dan Sivas'a kadar eli kana bulaşmış, boğazına kadar kana batmış olanlar, bu ülkede daha hesap vermeden hesap sormaya kalkıyorlar.

Partileri halk açar, halk kapatır. Tarih bunu defalarca göstermiş, ispatlamıştır. Ortada eğer suçlanacak, hatalı bir politika varsa bugün Türkiye'yi bu savaşa, bataklığa sürükleyen ve onun arkasından şakşakçılık yaparak, AKP'ye koltuk değnekliği yaparak yürüyen faşizan düşünceler olur. Sorgulanması gereken bunlardır. Bizim veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yoktur."

"DAVUTOĞLU AÇIKLAMA YAPSIN"

Demirtaş, HDP heyetiyle Dolmabahçe'de yapılan görüşmeye ilişkin bir soru üzerine, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bir açıklama yapmasını beklediklerini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "mutabakatı kabul etmediğini ve yanlış olduğunu söylediğini" aktaran Demirtaş, şöyle konuştu:

“Cumhurbaşkanı, fikirlerini açık açık söyledi. Biz, Sayın Davutoğlu'ndan bugüne kadar Dolmabahçe mutabakatına dair tek bir cümle duymadık. Ne diyor kendisi Yanlış mıdır Masa yok mudur Fotoğraf yanlış mıydı İçerik yanlış mıydı Sayın Davutoğlu bunları bir açıklayın. Çünkü aylarca heyetlerimiz üzerinde birlikte çalıştılar. Sizin bakanlarınız, devlet heyeti, bizim heyetimiz. Aylarca o metin üzerinde görüşmeler yapıldı ve birlikte bir açıklama yapıldı. Aylardır, cumhurbaşkanı fikirlerini belirtirken kendisine ait bir fikri yok mu merak ediyoruz Dolmabahçe mutabakatıyla ilgili fikri nedir Orada bir çözüm, barış niyeti var. Kendileri de altına imza attılar. Ortak imzayla yayınlanmış bir metindi. Ortak iradeyle yayınlamış bir metindi. Bu kadar mı iradesiz olur bir başbakan? Bu kadar mı kendisini geçici olarak görür? Önce onunla ilgili bir fikir beyan etsin, biz İmralı ziyaretleri, Kandil ziyaretleriyle ilgili fikirlerimizi, düşüncelerimizi daha sağlıklı bir şekilde açıklarız."