Selahattin Demirtaş'tan Suruç açıklaması

Suruç'taki terör saldırısının ardından HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) olağanüstü toplandı.

Toplantı sonrası HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ kameralar karşısına geçti.

Basın toplantısında ilk olarak Demirtaş söz aldı.

Hayatını kaybeden gençlerin insanlık adına mesaj vermek için kültür merkezinin bahçesinde basın toplantısı düzenlediğini söyleyen Demirtaş, "Maalesef Türkiye'nin sınırlarından TIR'larla silahlar geçirildi, bu insanlığını yitirmiş barbarlık, tecavüz ordusunun elemanları rahatlıkla geçtiler. Ama maalesef bu devrimci gençlerin götürdüğü oyuncaklar sınırdan geçemedi, bu üniversite öğrencileri sınırdan geçemediler. Fakat onların taşıdığı mesaj yerine ulaştı" dedi. 

"BARIŞ İSTEYENLER ÇOĞUNLUKTA"

Demirtaş, yaşanan ölümlere sevinenlerin olduğunu belirterek şöyle devam etti:

"Her biri bu ülkenin ezilenleri için mücadele geleneğinden gelen yiğit devrimciler. Bu ölümden acı duyanların başı sağolsun. Bu ülkede bu ölümlerden sevinç duyanlar da oldu. Barış isteyenler olarak çoğunluktayız, acıyı yüsekten paylaşanların sayısı ölüm isteyenlerden daha fazla. Bu dayanışma ruhu bizi memnun etti. IŞİD, PYD ve HDP'den iyi diyenler oldu. Onlar bu ülkede insanlık onurundan nasibini almamış olanlardır. Onları kara yüzleriyle baş başa bırakacağız."

"DAHA ÖNCE DE BENZER SALDIRILAR OLDU"

Daha önce de benzer saldırılar olduğunu ifade eden Demirtaş, şunları söyledi:

"Bu tür saldırılarla daha önce de karşı karşıya kaldık. Kim bilir son saldırı da olmayacak. Yakalanırlar mı bilemiyoruz. Devletin içinden güç alarak gerçekleştirilen katliamın arkasındakiler çıkarılmadı. Diyarbakır mitingi katliamcısı bu işi tek başına yapmış gibi tutuklu. Hangi devlet elemanından destek aldı, kim serbest bıraktı, ortaya çıkarmak yarım günlük iş. HDP olarak biz iktidarda olsaydık, yarım günde ortaya çıkartırdık. 5 Haziran'dan bu yana bir gelişme yok. İşin içine devlet bulaşmışsa failler bulunamıyor. Bir arada olalım da devleti siz yönetiyorsunuz, mağdur olan halk. Önce işlenen suçların hesabını verin. Yine beraber oluruz. Beraber olmakta bir sakınca yok."

"4 CENAZENİN KİMLİĞİ TESPİT EDİLEMEDİ"

Saldırının olağanüstü MYK toplantısında kapsamlı olarak ele alındığını belirten Demirtaş, "28 arkadaşımızın cenazesinin memleketine gönderildiğini biliyoruz. 4 arkadaşımızın kimlikleri tespit edilemedi. Vicdanı olan bu ülkede kardeşçe yaşamak istiyorum diyen herkesi cenazelere sahip çıkmaya çağırıyoruz" şeklinde konuştu. 

TBMM'YE ACİL TOPLANMA ÇAĞRISI

Demirtaş'ın TBMM'ye de bir çağrısı oldu. "Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni olağanüstü toplantıya çağırıyoruz" diyen Demirtaş, "Öncelikle Meclis Başkanı'na çağrı yapıyoruz. İlk yetki ondadır. Parlamentoyu derhal olağanüstü toplantıya davet etmelidir. Bizler 80 milletvekili imzamızla hazırız" ifadelerini kullandı.

Demirtaş parlamentonun 3 temel gündemle toplanması gerektiğini söyleyerek şöyle devam etti:

"Birincisi, Çözüm Süreci. Çözüm Süreci eğer Parlamento'nun dahliyle alacağı kararla bir selamete kavuşursa içeride ve dışarıda barışı sağlamamız daha kolay olacaktır. İkincisi, Türkiye'nin Rojava bölgesiyle ilişkileri ne olacak. Bütün bunları Parlamento'nun bir kararla netleştirmesi lazım. Dış politika ve IŞİD tehdidi de üçüncü gündemimiz olmalıdır. Parlamento, yeni kurulacak hükümete referans olacak, yol gösterecek kararlar almalıdır."

"IŞİD RAHATÇA KATLİAM YAPSIN İSTİYORLAR"

Demirtaş'ın parti teşkilatlarına yaptıkları "güvenlik önlemlerini artırın" çağrısına yönelik  yapılan haberlere yanıtı ise şöyle oldu:

"2 gündür havuz medyasından bize yönelik saldırılar yapılıyor. Genel merkezimiz kurşunlandı, Diyarbakır mitingimize saldırı oldu. Teşkilatlarımıza güvenlik tedbirlerini artırın diye çağrı yapıyoruz. Bugün de kapsamlı bir genelge yayınlayacağız.  Bunu HDP silahlanma çağrısı yaptı diye yayanlar oldu. IŞİD'e karşı tedbir almamızdan rahatsız oldular. Siz istiyorsunuz ki IŞİD Türkiye'nin her yerinde rahatça katliam yapsın."

Davutoğlu'nun yaptığı ortak deklarasyon çağrısına da değinen Demirtaş, Dolmabahçe görüşmesine değindi ve şunları söyledi:

"Ortak deklarasyon konusunda ise şunu söylüyoruz. Çözüm sürecinde deklarasyona uğraşmıştık. O mutabakatla ilgili ne diyorsunuz? Dolmabahçe mutabakatı şiddetin nasıl biteceğini gösteriyor. Dolmabahçe mutabakatına değersiz belge muamelesi yapmaya devam mı edeceksiniz? Sayın Cumhurbaşkanı yok sayıyor, hükümet olarak siz ne diyorsunuz? Siz daha o deklarasyona sahip çıkamazken, yeni deklarasyon çağrısı yapmanız gerçekçi olmuyor."

FİGEN YÜKSEKDAĞ: GENÇLER HEDEF HALİNE GETİRİLDİ

Demirtaş'ın ardından söz alan Figen Yüksekdağ ise özetle şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye büyük bir acı ve öfke yaşıyor. Siyasette soysuzlaşma yaşanabilecek olumsuzlukların en kötüsüdür. Türkiye de artık bu eşiğe doğru götürülüyor. O gençlerin ne yapmak için yola çıktıklarını unutmamamız gerekiyor. O 32 genç, siyasi iktidarın yapmamakta direttiği bir görevi gerçekleştirmek için yola çıkmıştı. Türkiye'deki siyasi iktidar bu insanlık iradesini terörle aynı kefeye koydu. Oluşan bu iklim bugün Suruç'ta böyle bir katliamın gerçekleşmesinin önünü açtı. Siyasi iktidar Kobani'ye askeri yığınakla değil de dostlukla gitseydi IŞİD denilen çeteyle uğraşıyor olmazdık. Türkiye'de egemen siyaset sadece yıkıyor. Gençlerin bu kurucu eylemini anlamasını da bekleyemeyiz. Gençler önce siyasi iktidar tarafından durduruldular. Kobani'ye girişleri engellendi ve kısa bir süre sonra IŞİD saldırısının hedefi haline getirildi." 

"PARTİMİZE YÖNELİK SALDIRILAR KATLİAM KADAR ACI"

Demirtaş'ın toplantı öncesinde de açıklamaları oldu. Saldırıda 32 kişinin hayatını kaybettiğini aktaran Demirtaş, yaşamını yitirenlerin çoğunun tıp fakültesi, hukuk fakültesi, sosyoloji, psikoloji öğrencisi, her biri bu ülkenin ayrı bir değeri, yetişmiş pırıl pırıl birer evladı olduğunu söyledi.

Acının çok büyük olduğunu belirten Demirtaş, şöyle devam etti:

"Fakat şunu samimiyetle söyleyeyim. Bu katliam sonrası yapılan bazı değerlendirmeler ve partimize dönük saldırılar en az bu katliam kadar acıdır. Bu katliamı yapanların amaçlarından, ulaşmak istedikleri hedeflerden çok çirkini, maalesef ki siyasetçiler, bazı medya organları tarafından yapılmıştır ve devam ediyorlar. Örneğin biz, 'Parti binalarımızın güvenlik tedbirlerini artıracağız, özellikle sivil toplum örgütleri, sendikalar, meslek kuruluşları kendi güvenlik tedbirlerini artırsınlar, halkımız güvenlik tedbirlerini artırsın, dikkatli olsun, her yerde IŞİD barbarlarının teröristleri var. Buna karşı dikkatli olun' diye dün çağrı yaptık. Ama dünden bu yana havuz medyasının en aşağılık sesleri 'silahlanma çağrısı' yaptık diye HDP'yi suçluyorlar. IŞİD'i bırakmışlar, dünden beri HDP'ye saldırıyorlar. Bu en az katliam kadar acıdır."

Bu ülkenin aralarında Samsunlu, İstanbullu, Trakyalı, Egeli, Doğulu, Güneydoğulu 32 gencini, evladını dün yitirdiğini dile getiren Demirtaş, şu ifadeleri kullandı:

"Her biri, yiğit birer devrimci. Bu ülkenin kahraman evladı bizler için. Ama görünen o ki böylesine katliamlar karşısında bile maalesef ki ülkenin medyası, siyasetçileri birbirine yakın duramıyorlar. Böylesi bir acıda bile bir birleşme, bir ortaklaşma yaşanmıyor maalesef. Hepsi kendi kinlerinde boğulmuş insanlar bunlar. Maalesef, yazdıkları, çizdikleri, söylediklerinin farkında değiller. İnsanlık adına utanç verici bir durum ve IŞİD zihniyetlilerinden hiçbir farkları yok bunların. Bu havuz medyasının ucuz insanlarına buradan sesleniyorum. Biliyorum paranızı kim veriyorsa onun düdüğünü çalıyorsunuz. Ama unutmayın bu topraklar, insanlığın ve medeniyetin var olduğu topraklardır. Mezopotamya toprakları, ilk insanların yaradan tarafından yeryüzüne gönderildiği topraklardır. Bu topraklarda insanlığı yeniden ayağa kaldıracağız. İnsanlığı yeniden inşa edeceğiz. Sizin beslemeniz IŞİD'e rağmen, sizin IŞİD zihniyetli anlayışınıza rağmen bunu başaracağız. Bu ülke, bundan emin olsun. Biz el ele vereceğiz. Demokrasi, adalet ve barış ilkelerinden vazgeçmeden, birbirimize kini, öfkeyi büyütmeden, her gün her saat ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar, kardeşliği büyüterek, bu ülkede huzur içerisinde yaşayacağız. HDP, bunu başaracak. Bu alçaklara rağmen bunu başaracak. Bundan herkes emin olsun."

Demirtaş, sorulara cevap vermezken MYK toplantısı sonrası kapsamlı değerlendirme yapılacağını sözlerine ekledi.

HDP GENEL MERKEZ BİNASI'NA SİYAH BAYRAK

Bu arada Demirtaş binaya girdikten sonra, HDP Genel Merkezi'ne siyah bayrak asıldı. Parti binası girişinde ve önünde ise güvenlik önlemlerinin arttığı görüldü.