Siirt Valisi: Sanık çocuklar ailelerinin yanında

Siirt Valisi, geçen yıl Pervari ilçesinde meydana gelen tecavüz olayı ile ilgili olarak tutuklanan 3 kişinin daha sonra mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını söyledi.

Siirt Valisi Necati Şentürk, makamında düzenlediği basın toplantısında bugün bazı gazetelerin manşetinde yer alan Pervari ilçesinde meydana gelen olayın, yeni olmadığını belirtti.


Pervari'deki olayın ilk olarak 14 Nisan 2009 günü bir erkek çocuğunun kaybolup bulunması, ardından ertesi günü bir kız çocuğunun ölümü ile sonuçlanan olayların ardından ortaya çıktığını belirterek, emniyet müdürlüğü görevlilerinin titiz çalışmaları sonucu olayın şüphelilerin tespit edildiğini dile getirdi.

Pervari Cumhuriyet Savcılığına intikal ettirilen olayın yeniden bugün meydana gelmiş gibi basına yansıtılmasının kamuoyunca yanlış anlaşılacağı hususunun dikkate alınarak, bu açıklamayı yapma ihtiyacı duyduğunu ifade eden Şentürk, şöyle dedi;

''Olay 14-15 nisan 2009 tarihinde Pervari ilçesinde vuku bulmuş. İlk olarak bir erkek çocuğu 14 Nisan 2009 tarihinde kaybolup, 15 Nisan 2009 tarihinde bir ilköğretim okulunun yakınlarında bulunmuş ve derhal Pervari Devlet Hastanesine götürülüp yapılan ilk müdahalesinin ardından Siirt Devlet Hastanesi Çocuk Polikliniğine sevk edilmiş ve gereken tedavisi yapılarak konu Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirilmiştir.

15 Nisan 2009 tarihinde 2006 doğumlu bir kız çocuğu kaybolmuş ve yapılan aramalar sonucunda bu çocuk aynı gece Serkani Deresi denilen bölgede bir havuz içerisinde boğularak öldürülmüş vaziyette bulunmuştur.

Siirt Emniyet Müdürlüğünden gönderilen uzman bir ekiple Pervari İlçe Emniyet Amirliği görevlilerince yapılan ortak çalışmada ilçede bulunan kamera kayıtlarının tetkiki ve gerekli soruşturmalar neticesinde olay aydınlatılmış ve 9 şüpheli gözaltına alınmıştır. En küçüğü 1999, en büyüğü 1994 doğumlu olan şüpheliler, savcılığa sevk edilmiş, sorgularının ardından 3 kişi tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir.

Diğer 6 kişi ise mahkeme kararı ile haklarında bakım tedbiri kararı alınarak, Siirt Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı yetiştirme yurduna teslim edilmiş, 23 kasım 2009 tarihine kadar burada kalan çocuklar daha sonra haklarındaki bakım tedbiri kaldırılarak, ailelerine teslim edilmişlerdir. Olayla ilgili tutuklanan 3 şüpheli 22 Mart 2010 günü yetkili mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştır. Olaya ilişkin adli tıp raporunun henüz mahkemeye ulaşmadığı öğrenilmiştir.''

Şentürk, idari soruşturma sonucunda Milli Eğitim Bakanlığından gelen 2 müfettişin yaptığı soruşturma neticesinde ihmali görülen okul müdür vekili, başmüdür yardımcı vekili ve 2 müdür yardımcısı hakkında disiplin cezası uygulandığını kaydederek, okul müdür vekili ile 2 yardımcısının görevden alındığını söyledi.

'HADİSENİN YENİYMİŞ GİBİ GÖSTERİLMESİ YANLIŞ'
Şentürk, olayın geçen yıl yaşandığını ifade ederek, bir yıl sonra yazılı ve görsel medyada olayın üzerine gidilmesinin hangi saikle yapıldığı konusunda tereddütleri olduğunu belirtti.

Bugünkü açıklamasının kamuoyunu doğru bilgilendirme amaçlı olduğunu ifade eden Şentürk, şöyle dedi;

''Hadisenin yeni bir hadiseymiş gibi gösterilmesi doğru değildir. Her iki hadisede de meydana gelen birtakım çocukların cinsel istismarına ilişkin hadiseleri tasvip etmemizin imkanı yoktur. Onları şiddetle kınıyoruz nefretle kınıyoruz hatta lanetliyoruz. Ama her iki hadisede de suçlular yada şüpheliler yakalanmış, büyük ölçüde tutuklamalar meydana gelmiş ve hiçbir şeyden çekinmeden, korkmadan, cesaretle olayların üzerine gidilmiş ve iş yargıya intikal ettirilmiştir. Ama ben de bir üzüntümü dile getiriyorum.

Siirt faziletli insanların yaşadığı bir yerdir. Tarihte de böyle anılmıştır. Fakat her toplumda görülebilen münferit hadiseleri toplumun genelin teşmil ederek vermek, sanki bütün Siirt erkekleri suçluymuş ya da tüm Siirtliler olayı biliyor saklıyormuş gibi göstermenin doğrusu çok ahlaki etik bir davranış olmadığı kanaatindeyim. Her toplumda bu tür olaylar işleniyor. Önemli olan bu olayların üzerinde gidilip gidilmediği, olayın faillerinin üzerinde gidilip gidilmediği, ihmali görülenler hakkında yasal işlemlerin yapılıp yapılmadığıdır.

Olayda bir ihmal söz konusu değildir. Olayın üzerinde hassasiyetle ve büyük bir cesaretle gidilmiştir. Suçlular adalete intikal ettirilmiştir. Ama bütün Siirtlileri suçlamak, onları ahlak dışı ifadelerle vasıflandırmak ve bütün toplumu suçlu gibi göstermenin basın ahlakına çok uymadığını ifade etmeyi kendi açımdan bir vazife olarak telaki ederim.''

Sayfa Yükleniyor...