İSTANBUL - Hamileyken Emzirme konulu bir kursa katılmış, emzirme konulu kitaplar okumuş, babycenter'ın altını üstüne getirmiştim. Her türlü emzirme pozisyonun fotoğrafına bakmış ve evdeki gariban oyuncak sincabı bu pozisyonlarda emzirmiştim.
Bebeğin teknik ve mekanik olarak memeyi nasıl emdiğini, memenin aşırı süt dolması durumunda ne yapmam gerektiğini, meme ucunu nasıl koruyacağımı hepsini tersten düze ezbere biliyordum.
Memelerimi emzirmeye hazırlamak için hamileliğimin son aylarında meme uçlarıma her gün kolonya ve meme ucu kremi sürmüştüm. Hasıl-ı kelam çalışkan öğrenciydim.
Sincapla annelik antremanları...
Gelin görün ki, Lado doğup kucağıma verdiklerinde sincap ile yapılan antremanlar sanki hiç yaşanmamış gibiydi.
Çocuğu neresinden tutacağımı, memeyi nasıl vereceğimi şaşırdım.
Allahtan tüm bu bilgilerin hiçbirine ihtiyaç kalmadı, dediğim gibi Ladin adeta emmek için doğmuştu.
Zaten memeyi yarım metre öteden tabir-i caiz ise kapıyordu. 4 kilo 50 gram 53 santim ve aç doğmuştu!
Kızı memeyi ağzına yanlış aldığı için ablamın meme uçları yara olmuştu.
Tek şahit olduğum emzirme sorunu bu olduğu için durmadan soruyordum: ''Memeyi doğru aldı değil mi?''.
Sincapla annelik antremanları..
Hemşireler geliyor gidiyor maşallah çok güzel emiyor. Sizin süt sorununuz hiç olmaz diyordu. Lado emdi, emdi, emdi, emdi...
İlk başta mutluluktan akan göz yaşları acıdan akmaya başladı. Hamileyken Ayşe Öner'den aldığım tavsiye üzerine, memelerimi korumak için, sürekli memede tutmamaya çalıştım, olmadı. Memeden alınır alınaz bas bas bağırdı... Huşu içinde başlayan emzirme maceramız 1 gün içinde Esra'nın memeleri nasıl kurtlara döndü. Sol meme ucum hor kullanılmaktan yara oldu. İki sağı bir solu emzirmeye başladım. Kesintisiz vantuzlama sonucu neyse ki mememe çok çabuk süt geldi. Bu sefer de yanma ve şişkinliğin verdiği ızdırap başladı.
İkinci günün sonunda kendimi tek göğsümden kanlı süt akarken göğsüme haşlanmış lahana ve sirkeli havuç bastırırken buldum.
Ayşe Öner'i aradım ve dedim ki: Ayşe Hanım hani bazı bebekler canavar gibi memeye yapışır demiştiniz ya ben onlardan bir tane doğurdum dedim O da senin memelerinin emzikten başka kurtuluşu yok dedi.
İkinci gün hastanede Lado'ya emzik verdik Kah emdi kah emmedi, pek oralı olmadı.
Lado 7/24 ağzı açık meme aranıyor.
Doktorum anne sütü ile mamayı karıştırma anne sütü çöp olur dedi. Ve bu tavsiye işimi çok zorlaştırdı ladini de memeden kopardı. Memedeki süt ladine yetmediği için sağıp biriktirip vermeye başladım.
Meme ile ladinin beslenmesi arasındaki ritim koptu. Halbuki emzirip üsüne biberonda mama verseydim, hem belki emzirmeye devam edecek hem de zamanla sütüm daha çabuk ve daha zahmetsizce artacaktı.
Daha sonra da başka doktorlara danışmama rağmen neden anne sütüyle mamanın karışmaması gerektiğine dair anlamlı bir açıklama ya da benzer bir fikir bulamadım.
Yaptığım ikinci hata pompa konusundaydı. Ladin'e mama vermeye karar verdiğimde arkadaşından aldığım dandik bir pompa ile yaklaşık 3-4 dakika sağmıştım. 20 ml sütü görünce başımdan aşağı kaynar sular döküldü ve çocuğumun aç olduğu fikrine dayanamayıp mamayı verdim. Daha sonra pompayla memeden çıkan süt miktarının emerek çocuğun aldığından çok daha az olduğunu öğrendim. Üstelik güçlü bir pompa ile güçsüz bir pompa arasında da fark vardı.
Pompaya takar takmaz süt fışkıracak sanıyordum, zaten o olmayınca yıkıldım. Halbuki 5 dakika bile çok kısa bir sağma süresi; sağmaya başlıyorsun süt geliyor, sonra duruyor bir kaç dakika sonra gene bir akış oluyor ve gene süt geliyor. Bu ritm her annede farklı.
Üçüncü hatam akşam huysuzluğunu açlık sanmamdı. Ladin kolik değildi ama kolik bebeklerin yaşadığı akşam huysuzluğunu yaşıyordu. Akşam saatlerinde çocuğa tabiri caiz ise afakanlar basıyordu. Bir çok anne benim gibi bu nedenle akşam saatlerinde sütüm az diyerek mamaya başlıyor.
Süte olan düşkünlüğü kendisini kostüm sahibi yapıyor.
Sonuç olarak bir kaos esnasında Lado'ya verdiğim mama bütün emzirme ritmimi alt üst etti. Hala da emin değilim. Memelerim gözle görülür şekilde inmişti ama acaba gerçekten sütüm az mıydı?
İnternet ve inatçı kişiliğim sağolsun; Ladin bunlar yaşandıktan 6 hafta sonra yine memeye ve tamamen anne sütüne döndü.
Bir sonraki tökezleme 5'nci ayda yaşandı, sonra da pompa marifetiyle 1 yaşına kadar anne sütü aldı.
Söyleyeceğim odur ki anne sütü sebat etme meselesidir. Süt olmaması diye bir kader yoktur. Yalnızca bazı anne ve çocukların işleri daha rast gider, bazıları kanırtmak zorunda kalır.
Lado'ya, göğsünden süt fışkıran bir çok arkadaşımın çocuklarına verdiklerinden daha uzun süre süt vermiş olmam bunun bir kanıtıdır.
Anne sütü arttırma teknikleri için:
http://www.gurmebebek.com/anne-sutu-nasil-arttirilir--26557
- Etiketler :
- Haberler -
- Bebek ve Çocuk Sağlığı
- Anne
