Yıldız Tilbe: Tehdit telefonları alıyorum

İbo Show'da yaşananları Canlı Gaste'de anlatan Yıldız Tilbe, 'Sen de gününü göreceksin, senin de birkaç vuruşluk hakkın var' şeklinde tehdit telefonları aldığını açıkladı.

Yıldız Tilbe: Tehdit telefonları alıyorum

Televizyonda Yıldız Tilbe’nin İbrahim Tatlıses’e rest çekip programı terk etmesi magazin sayfalarından gazetelerin birici sayfalarına yerleşti. İbo Show'da Yıldız Tilbe "Bana kimsenin hakaret etmeye hakkı yok İbrahim Bey. Ne olmuş adamın biri beni dövdüyse ve ne olmuş bir büyüğüm olarak size telefon ettiysem. Şimdi bunu söylemeniz doğru mu?" deyince Tatlıses "Ben sana 'Niye haddini aşarak saygısızlık yapıyorsun' diyorum. Ben sana bugüne kadar hep iyilik yapmışım" cevabını verdi. Tansiyonun giderek yükseldiği programda Yıldız Tilbe "Bana kimse iyilik yapmadı şimdiye kadar. Sadece beni Allah koruyor, bundan sonra da Allah koruyacak. Sizi de Allah korusun" diyerek stüdyoyu terk etti. İbrahim Tatlıses ise Tilbe'nin ardından "Tamam, güle güle... Allah’ın selameti başına olsun" dedi.

Olayın yankıları sürerken dün yazılı açıklama yapan İbrahim Tatlıses Tilbe'nin programa çıkmak için kendisinden para istediğini ve para yerine alışveriş isteğini kabul ettiğini söyledi. 12 bin TL fatura ödemek zorunda kaldığını iddia eden Tatlıses, faturayı ve Tilbe ile yaptığı telefon konuşması kayıtlarını internette yayınladı.

Olayın kahramanı Yıldız Tilbe, ilk kez Canlı Gaste'de programda ve sonrasında yaşananları anlattı.

Can Dündar: Bu olup bitenlerin sizi çok üzdüğünü biliyoruz. Sizi bu konuda asıl kıran ve kızdıran ne oldu? Bu tartışma nereden nasıl başladı?

Yıldız Tilbe: Yaklaşık bir yıldır menajerler aracılığıyla beni programına davet ediyor. Ben de yeni albümüm olmadığı için ve eski şarkıları söylemekten sıkıldığımı kendisine ileterek yeni albüm ile birlikte programına geleceğimi ilettim. Ancak bu onun için yeterli olmadı ve bir yıl içinde beni aramaya devam etti. Kuşadası’ndaki evime gitmiş, mahallemde dolaşmış, İzmir’deki evimin etrafında dolaşıyor. Bir hafta önce de beni aradı ve bir şarkı istediğini söyledi. Telefonda 4-5 tane şarkı söyledim ve 2 tanesini telefonuna kaydetti. Beni programına davet etti, ben de "Karşılığında bana 20 bin TL verirsen gelirim" dedim.
Kendisi kimseye para vermediğini söyledi, ben de 'Bu para değerinde kıyafetler alırsın, bir de beşibiryerde takarsın' dedim. Programda giymek için kıyafetler istedim ve gördüğünüz gibi bana programda beşibiryerde taktı, yani kabul etti.

Beni programa çağırması için silah dayamadım. Programa gittim ama rezillik çıkardığı için o kıyafetlerin yalnızca iki tanesini giyebildim. Bir şarkı söylerken 3 kere tonumu değiştirdi ve şarkıyı yukarıya aldı. 'Adanalı'yı söylerken şarkıda geçen 'Dadanalı' sözü ne demek?' diye sordu ve şarkımı kesti. İkinci olarak arabesk şarkımı söylerken 'Bu kimin şarkısı?' diye bir kez daha kesti. Ve son olarak 'Kandıramazsın beni'yi kesti. Ve ben de 'Niçin kesiyorsunuz?' diye sordum.

Can Dündar: Bunları canlı yayında dinledik ama Tatlıses 'Beni reklam arasında çok sinirlendiren şeyler oldu' diyor. Neler oldu?

Yıldız Tilbe: Sizin görmediğiniz dakikalarda kendisi kulisine gitti ve beni de çağırdı ama ben gitmedim. Ben program içinde kaldım ve seyircilerle birlikte benim şarkılarımı söyledik. Olanlar budur, başka bir şey yaşanmadı.

TELEFONDA KÜFÜR ETTİ
Can Dündar: Dayak meselesi nedir?


Yıldız Tilbe: Yemin ederim kaç gündür elim ayağım titriyor. Orada bahsettiği kişiler Prestij Müzük’ten rahmetli Hilmi Topaloğlu’dur. Burhan Aydemir ve Mahsun Kırmızıgül’dür. Kaldı ki beni onlardan almadı, Aydın Oskay’dan aldı. Bunlar dayak olayının kahramanlarıdır. Beni onlardan almadı, ben dayak yedikten sonra aradım ve bana bir yardımı olmadı. Ondan yaptığım albümler satmadı. Ondan sonra geçtiğimi şirketteki albümler 1.5 milyon sattı. Madem bu kadar kötüydüm beni sattıktan sonra neden benim 'Dağlar', 'Ayrılamam', 'Kop gel günahlarımdan' ve 'Beni benden alırsan' şarkılarımı neden okudu? İnternette yayınladığı telefon görüşmesinde, benimle konuşurken ne Allah, ne ana, ne avrat dümdüz gidiyordu. Beni şarkı için aradı, ardından programa davet etti. Bunları niçin yayınlamadı.

Ve benim 2 saatim 20 bin TL’dir. Benim fiyatımı hiçbir şekilde ödeyemez. Israr ettiği için programa katıldım ve elbise istedim ancak sadece 2 tanesini giyebildim. Önümüzdeki hafta herhangi bir canlı yayında kıyafetlerini ve altınlarını iade edeceğim. Onun alacağı altına ya da kıyafete ihtiyacım yok. Bu kadar iyi bir insansa aldıklarını niçin söylüyor. 'Kızım kızım' diyor ama niçin bu şekilde davranıyor, anlamıyorum.

Tüm bunları düşünüyor ki telefon konuşmalarını kaydetmiş. Kini nereden kaynaklanıyor bilmiyorum ama bana düşmanlık yapıyor. Bu neyin kinidir açıklamasını bekliyorum. Kendisini kınıyorum.

Bu arada tehdit telefonları alıyorum, 'sen de gününü göreceksin, senin de birkaç vuruşluk hakkın var' diye. Korkuyorum.

Can Dündar: Kimden alıyorsunuz bu telefonları?

Yıldız Tilbe: Tanımıyorum. Kimseyle hesabım yok ki. Ben bir kadınım ve duruşum çok belli. Bir sürü alacağım vardır ama kimseye beş kuruş borcum yoktur. Ayrıca can güvenliğim, ailem ve çoluk çocuğum için yasal güvence talep edeceğim.

Sayfa Yükleniyor...