Namık Akar kimya öğretmeni, 43 yaşında... 13 ve 19 yaşında iki evlat sahibi. Üçü de inanılmaz bir dramın aktörleri. Akar böbrek yetmezliği nedeniyle nakil bekleyen iki oğluna da böbreklerini vermek istedi. Doktorlar “İkisi olmaz, birini seç” dedi. Baba ne yapacağını bilemezken iki oğlu da “Kardeşime ver” deyince her şey daha karmaşık hale geldi.
Habertürk'ün haberine göre, iki oğlu da böbrek bekleyen kimya öğretmeni Namık Akar’dan, doktorlar, hayatının belki de en zor kararını vermesini istedi. 13 yaşındaki Mustafa ve 19 yaşındaki Hakan arasında tercih yapamayan Namık Akar, “İki böbreğimi de çocuklarıma vermek istiyorum. Ne olur onları kurtarın. Ben diyalizle yaşarım” diye doktorlara yalvardı.
Doktorlar ise bunun yasal olarak mümkün olmadığını iki böbreğini birden alamayacaklarını söyledi. Hayatının en zor kararını vermesi istenen Namık Akar, ailesiyle değerlendirme yaparken çok daha duygusal bir tablo ortaya çıktı.
HAFTADA 12 SAAT MAKİNEDELER
Mustafa, “Ağabeyime ver. Çünkü o benim ağabeyim. O iyileşsin belki ileride şans bana da güler” diyerek babasının karar vermesini kolaylaştırmak istedi. Ancak bu kez Hakan, “Kardeşim daha küçük. Onun yaşaması beni mutlu eder, ona ver” deyince kimya öğretmeni Namık Akar, gözyaşlarına hâkim olamadı. İki oğlu da aynı derecede zor durumda olan baba için her şey çok daha zorlaştı. Doktorlar ise çocukların durumundaki hassasiyet nedeniyle Namık Akar’ın en son mayıs ayına kadar karar vermesi gerektiğini söyledi.
Bir yıl içinde iki çocuğunun peş peşe böbreklerinin iflas ettiğini anlatan Namık Akar, çocuklarının haftada 3 gün 4’er saat diyaliz makinesine bağlı olarak yaşamlarını sürdürmek zorunda kaldığını söyledi.
Akar yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Çocukların annesinde ve tüm yakınlarında yapılan tetkik ve tahlillerde hiçbiri uyumlu çıkmadı. Sadece benim böbreğim iki çocuğuma uygun görüldü. Onları iyileştirecek ikinci böbreği bulamadığım için acı çekiyorum. İki oğlumu da çok seviyorum, böbreğimi birine verip diğerine vermemek beni vicdanen rahatsız ediyor. Bir baba için çok zor bir durumla karşı karşıya kaldım. Çünkü ikisini de yaşatmak istiyorum. Çocuklarımı birbirlerinden ayırt etmem imkânsız. Çünkü buna dayanamam.”
GÜL VE ERDOĞAN’A SESLENDİ
Yüreği buruk baba Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’a da seslendi: “Tek istediğim Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız organ bağışının yaygınlaşması ile ilgili projeler üretmeli ve insanların maddi ve manevi bir şekilde bu konuya özen göstermesini sağlamalıdır.”
Uzmanlar ise babanın hayatını riske atacak herhangi bir tıbbi müdahalenin yasak olduğunu belirttiler. Diyalize bağlı 10 yıl yaşayabilen hastalarının olduğunu anlatan doktorlar, ancak herkes için geçerli olmadığını, böbrek yetmezliğinin diğer organlara zarar verdiğini de vurguladılar.
‘YASAL OLARAK MÜMKÜN DEĞİL’
Dr. Ali DEMİREL (İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Organ Nakli Bölge Koordinatörü):
“2238 Sayılı Organ ve Doku alınması, nakledilmesi ve saklanmasanı dair kanun şöyle der: “Canlıdan canlıya nakil kısmında organ verecek olan kişinin kesinlikle sağlığına zarar gelmemelidir.” Baba tek böbreğini verdiği zaman yaşayabiliyor, ancak ilgili madde, yaşamını tehlikeye sokacak bir organ nakline izin vermiyor. Madde 8, “Vericinin yaşamını sona erdirecek veya tehlikeye sokacak olan organ ve dokuların alınması yasaktır” diyor. Burada kendi öz çocukları da olsa kişinin kendi hayatını tehlikeye atması kanunen yasaktır.”
Habertürk'ün haberine göre, iki oğlu da böbrek bekleyen kimya öğretmeni Namık Akar’dan, doktorlar, hayatının belki de en zor kararını vermesini istedi. 13 yaşındaki Mustafa ve 19 yaşındaki Hakan arasında tercih yapamayan Namık Akar, “İki böbreğimi de çocuklarıma vermek istiyorum. Ne olur onları kurtarın. Ben diyalizle yaşarım” diye doktorlara yalvardı.
Doktorlar ise bunun yasal olarak mümkün olmadığını iki böbreğini birden alamayacaklarını söyledi. Hayatının en zor kararını vermesi istenen Namık Akar, ailesiyle değerlendirme yaparken çok daha duygusal bir tablo ortaya çıktı.
HAFTADA 12 SAAT MAKİNEDELER
Mustafa, “Ağabeyime ver. Çünkü o benim ağabeyim. O iyileşsin belki ileride şans bana da güler” diyerek babasının karar vermesini kolaylaştırmak istedi. Ancak bu kez Hakan, “Kardeşim daha küçük. Onun yaşaması beni mutlu eder, ona ver” deyince kimya öğretmeni Namık Akar, gözyaşlarına hâkim olamadı. İki oğlu da aynı derecede zor durumda olan baba için her şey çok daha zorlaştı. Doktorlar ise çocukların durumundaki hassasiyet nedeniyle Namık Akar’ın en son mayıs ayına kadar karar vermesi gerektiğini söyledi.
Bir yıl içinde iki çocuğunun peş peşe böbreklerinin iflas ettiğini anlatan Namık Akar, çocuklarının haftada 3 gün 4’er saat diyaliz makinesine bağlı olarak yaşamlarını sürdürmek zorunda kaldığını söyledi.
Akar yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Çocukların annesinde ve tüm yakınlarında yapılan tetkik ve tahlillerde hiçbiri uyumlu çıkmadı. Sadece benim böbreğim iki çocuğuma uygun görüldü. Onları iyileştirecek ikinci böbreği bulamadığım için acı çekiyorum. İki oğlumu da çok seviyorum, böbreğimi birine verip diğerine vermemek beni vicdanen rahatsız ediyor. Bir baba için çok zor bir durumla karşı karşıya kaldım. Çünkü ikisini de yaşatmak istiyorum. Çocuklarımı birbirlerinden ayırt etmem imkânsız. Çünkü buna dayanamam.”
GÜL VE ERDOĞAN’A SESLENDİ
Yüreği buruk baba Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’a da seslendi: “Tek istediğim Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız organ bağışının yaygınlaşması ile ilgili projeler üretmeli ve insanların maddi ve manevi bir şekilde bu konuya özen göstermesini sağlamalıdır.”
Uzmanlar ise babanın hayatını riske atacak herhangi bir tıbbi müdahalenin yasak olduğunu belirttiler. Diyalize bağlı 10 yıl yaşayabilen hastalarının olduğunu anlatan doktorlar, ancak herkes için geçerli olmadığını, böbrek yetmezliğinin diğer organlara zarar verdiğini de vurguladılar.
‘YASAL OLARAK MÜMKÜN DEĞİL’
Dr. Ali DEMİREL (İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Organ Nakli Bölge Koordinatörü):
“2238 Sayılı Organ ve Doku alınması, nakledilmesi ve saklanmasanı dair kanun şöyle der: “Canlıdan canlıya nakil kısmında organ verecek olan kişinin kesinlikle sağlığına zarar gelmemelidir.” Baba tek böbreğini verdiği zaman yaşayabiliyor, ancak ilgili madde, yaşamını tehlikeye sokacak bir organ nakline izin vermiyor. Madde 8, “Vericinin yaşamını sona erdirecek veya tehlikeye sokacak olan organ ve dokuların alınması yasaktır” diyor. Burada kendi öz çocukları da olsa kişinin kendi hayatını tehlikeye atması kanunen yasaktır.”