Başbakan Binali Yıldırım, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile PTT'nin düzenlediği Uluslararası e-Ticaret Konferansı'nda yaptığı konuşmada, 19 ülkeden bakanların ve ilgililerin katılımıyla yapılan konferansın engin bir tecrübe paylaşımını sağladığını belirtti.
Bilişim ile elektronik ortamdan iş ve işlemlerin her geçen gün baş döndürücü bir hızla arttığını ifade eden Yıldırım, çok kısa süre içinde eldeki telefonlar olmadan hiçbir şey yapamaz hale gelineceğini söyledi.
Cep telefonunun, hayatın önemli bir ortağı haline geldiğini vurgulayan Yıldırım, "Eşimize, evlatlarımıza ayıramadığımızdan fazla zamanı bu aletlere ayırır hale geldik" ifadelerini kullandı.
Bilgi toplumu hedefine ulaşmak için her ülkenin yapması gereken işlerin olduğunu anlatan Yıldırım, "Altyapımızın ülkelerimizin her tarafında aynı şekilde gelişmiş olması lazım. Biz buna iletişim otobanları veya akıl yolları diyoruz. Ülkenin büyük şehirleri ile köyleri ve kırsalı arasında altyapı farkı çok olursa o zaman bilgi toplumu olma yolunda iddianız çok fazla anlam ifade etmez. Sayısal uçurumu ortadan kaldıracağız, birinci şart bu. Bunu yaparken kapsayıcı olmak lazım. Her yerin erişilir, ulaşılır hale gelmesi lazım" şeklinde konuştu.
Yıldırım, sayısal uçurumun ortadan kalkması için bilgisayar okuryazarlığının da geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
BİLGİ TOPLUMU
Yeni nesil için bu yönde bir sorun olmadığını ancak ileri yaştaki kişilerin mutlaka bilgi toplumuna dönüştürülmesi, onların da bilgisayar okuryazarı haline gelmesi gerektiğinin altını çizen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her şeyi e-platformdan yapmaya başladığınızda hayat onlar için çok zorlaşacak. 'Onlar için bir şey yapmaya gerek yok, zaten yaşları ileri' dememiz doğru değil. Bu, ülke yönetme sorumluluğuna yakışmayan bir iştir. Benim kayınvalidem de eğer telefondan pizza ısmarlayabiliyorsa o zaman bu işin bir faydası var demektir. Yoksa, 'Evladım sen memleketi yönetiyorsun ama ben pizza isteyeceğim telefondan, getiremiyorum, önce bana öğret' diyecek. Dolayısıyla herkesi bilgi toplumunun ferdi haline getirmemiz lazım."
Yıldırım, sağlıktan ticarete, savunmadan eğitime, finansmandan tüm alanlara kadar her türlü bilginin, her şeyin elektronik ortama aktarıldığını dile getirdi.
SİBER GÜVENLİK
Siber güvenliğin gittikçe önemli hale geldiğine dikkati çeken Yıldırım, "Siber güvenlik, kişiler ve aynı zamanda ülkeler için de önemli hale geliyor. Aksi halde bu büyük buluş, internet bir nimet olmaktan çıkıyor, tehdide, cezaya, külfete dönüşüyor. O bakımdan bilgi toplumu hedeflerimizi gerçekleştirirken bu üç hususun üzerinde durmamız gerekiyor. Şüphesiz bu konferansta bunları ele alma, değerlendirme fırsatınız oldu. İnternette tek şeritli yollarla da bir yere varamayız. İnternette de artık çok şeritli yollara ihtiyaç var. İnternet otoyollarına ihtiyaç var. İnternet otoyollarını geniş bantla sağlıyoruz" dedi.
Başbakan Yıldırım, Ulaştırma Bakanlığı döneminde geniş bant mevzusunu anlatmakta zorluk çektiğini aktardı.
Erzincan'da 2007'de seçim kampanyası yaparken bir yaşlı kadının kendilerine, "Yolları yaptınız, sularımız akıyor, her şeyimizi yaptınız ama bir şey eksik kaldı. Bizim köyde ADSL çekmiyor" dediğini anımsatan Yıldırım, "'Teyzeye o ne?' dedim. 'Bakan olmuşun ama cahil kalmışın, sen şimdi Messenger'ı da bilmezsin' dedi. Teyzenin yurt dışında torunu varmış, onunla görüntülü konuşma ihtiyacı duyuyor. Onun için köyden şehre gitme durumunda kalıyor. Bu da çok külfetli bir iş. Onun için bize serzenişte bulundu. Farkındalık ne kadar önemli. Sadece Antalya'nın merkezinde, burada olmaz. Her tarafın aynı olması lazım. Sayısal uçurum dediğimiz şey bu" diye konuştu.
Son 15 yılda Türkiye'deki alt yapı yatırımları sayesinde ulaşımın her alanında, karayolu, havayolu, deniz, demiryolu ve iletişim yatırımlarıyla ciddi anlamda bir ilerleme kaydettiklerini belirten Yıldırım, bugün Türkiye'de Genişbant İnternet Penetrasyonu'nun yüzde 60'ın üzerinde olduğunu ifade etti.
İnternet üzerinde gittikçe daha çok iş yapıldığını, başlangıçta interneti insanların sonra da makinelerin kullandığını anlatan Başbakan Yıldırım, şimdi ise eşyaların internetin gündemde bulunduğunu kaydetti.
Yıldırım, evin sıcaklığından, arabaya binmeden klimasının çalıştırılıp hazır edilmesine kadar her şeyin internetten yapılabileceğine işaret ederek, internetle birçok kolaylığın, rahatlığın yaşandığını, bunun da alt yapı olmadan mümkün olamayacağını bildirdi.
Mobil e-ticaretin dünyada baş döndürücü bir hızla geliştiğini belirten Yıldırım, "Son dört yılda dünya küresel ticaretindeki payı, dört kat arttı. Yıllık yüzde 100 artışlarla devam ediyor. Bugün ülkemizde mobil kullanıcı sayısı 70 milyonun üzerinde. Bu sayıya baktığımızda e-ticaret sektörünün de ülkemizin için çok önemli bir alan olduğunu söylemek mümkün" diye konuştu.
"Teknolojik dönüşüme ilk olarak kendimizden başladık. e-dönüşüm projelerini hayata geçirdik" diyen Başbakan Yıldırım, devlette verilen hizmetlerin normal bürokrasiyle yapılması değil, internet kullanılarak yapılması için e-devlet portalını 2009'un başında devreye aldıklarını aktardı.
Yıldırım, bugün, aşağı yukarı birçok hizmetin sorgulama, işlem yapma bakımından e-devlet üzerinden gerçekleştirilebildiğini ifade etti.
"ULAŞIMDA HIZ FELAKET, İLETİŞİMDE HIZ BEREKETE DÖNÜŞÜYOR"
10 yıl gibi kısa bir süre içerisinde 5G teknolojisine doğru hızlı bir şekilde gidildiğini anlatan Başbakan Yıldırım, "Bugün 4.5G LTE teknolojisini kullanıyoruz. Bu da hızdır. Eskiden bilgisayar alırken hızına bakarlardı. Ben de düşünüyordum 'Ya kardeşim ne olacak, ne kadar fark ediyor bu?' 'Birisi bir saniyede açılıyor diğeri bir saniyeden biraz fazla sürüyor.' 'Ne biçim adamsınız ya varsın 2 saniyede açılsın ne olur?' Ama işin içine girince gördük ki ulaşımda hız felaket, iletişimde hız berekete dönüşüyor. Ne kadar hızlı giderseniz o kadar büyük bir fark oluşturuyorsunuz" diye konuştu.
1991'de Londra'da bilgisayar almak için girdiği mağazada tezgahtar ile yaşadığı anıyı paylaşan Yıldırım, tezgahtara, "En iyi bilgisayarı ver" demesine karşılık, kendisine önerilen bilgisayarın ardından, "Sen bunu al. Bu dükkandan dışarı çıkmadan zaten modası geçmiş hale gelecek. En iyisi bu" diye tezgahtarın yanıt verdiğini anlattı. Yıldırım, bu alandaki değişimin, gelişimin hızla arttığına işaret etti.
Yapay zekanın, endüstri 4.0'ın konuşulduğunu aktaran Başbakan Yıldırım, "Bütün bunlar insanlığın geleceğini değiştirecek gelişmeler. Bu değişim iyi yönde de kötü yönde de olabilir. Bu öyle bir şey ki ilaca benziyor. Kararında kullandığınız zaman şifa, yanlış kullandığınız zaman zehirler, yok eder" dedi.
İnternet üzerinden işlenen suçlara işaret eden Yıldırım, şunları söyledi:
"Bugün gerçek alemde işlenen suçlardan daha ağır, sanal alemde suçlar işleniyor. Buna yönelik de takibi, tespiti ve cezalandırmasında da muazzam zorluklar var. Buradan size suç teşkil edecek bir eylem yapıyor. Adama bakıyorsunuz bilmem ne adasında hesap açıyor, oradan yapıyor. Nasıl yargılayacaksın? Herkesin hukuk, hükümranlık alanı ayrı. Ara bul. Arayıp bulduğun zaman da iş işten geçmiş oluyor. Yaptığı tahribat, telafisi imkansız duruma dönüşüyor. Bu bilişimde küresel bir farkındalık, küresel bir hukuk alanında da BM konvansiyonları gibi birtakım konvansiyonların ihdas edilmesi lazım. Avrupa Konseyi Parlamentosu'nun böyle bir şeyi var ama yeterli değil. Daha geniş katılımlı, bilişim suçlarıyla mücadele, siber suçlarla mücadele başlığında küresel bir anlaşmaya ihtiyaç var. Aksi halde ülkeler arasındaki çatışmaların, anlaşmazlıkların da çok ciddi anlamda artma ihtimali mevcuttur."
Yıldırım, e-ticaretin çok yaygınlaştığına, küresel büyümenin yüzde 3'ün altında olmasına rağmen e-ticaretteki büyümenin katlanarak gittiğine dikkati çekti.
e-ticaretin kolaylıklarına değinen Yıldırım, bu konuda çok büyük lojistik merkezlere ihtiyaç bulunduğunu ifade etti. Yıldırım, "Her şeyi bir yere toplayacaksınız. Siz siparişi Amerika'dan yapıyorsunuz, mal Mersin'den yüklenip evinize geliyor, oradaki serbest bölgeden. Neyin, nerede olduğundan haberiniz yok. Siz sonuca bakıyorsunuz" diye konuştu.
e-ticarette sınır bulunmadığına, bunun da e-ticarete küresel bir boyut kazandırdığına işaret eden Yıldırım, böylece küresel kalkınmada bir adalet ve küresel barışta iş birliğinde yeni bir imkan sağlandığını ifade etti.
Yıldırım, PTT'nin bütün bunlardan hareketle önce e-ticaretin hukuki altyapısını oluşturduğunu ve vatandaşların e-ticaretle gönül rahatlığıyla çalışmasının önündeki engelleri kaldırdığını vurguladı.
E-TİCARETE VERİLEN DESTEK
Yapılan düzenlemelerle e-ticaret üzerinden iş ve işlem yapacak şirketlerin yıllık aidat ödemelerine destek verilmeye başlandığını belirten Yıldırım, PTT'nin geçen yıl 891 şirkete 4,5 milyon lira, bu yılın 10 ayında da 5 binden fazla şirkete 18 milyon lira destek verdiğini bildirdi.
Yıldırım, şunları söyledi:
"Önümüzdeki süreçte e-ticaret girişimcilerinin tanınırlığını, itibarını artıracak, ulusal ve uluslararası rekabet gücünü geliştirecek yeni adımları da atacağız. Bunun planlarını da yaptık. e-ticarette, Cumhuriyetimizin 100. yılına giderken 2023 hedefimiz 350 milyar Türk lirası'dır. Bu hedefi tutturmayı inşallah başaracağız. Bu hedef doğrultusunda amacımız ülkemizin yakın gelecekte dünyanın önemli dijital ekonomileri arasında yerini almasıdır. Bunun ihracata da katkısı olacak. İhracat hedeflerimizin gerçekleşmesini de kolaylaştıracak."
"DÜNYADAKİ 10 MEGA PROJENİN 6'SINI TÜRKİYE YAPIYOR"
Türkiye'nin satın alma gücü paritesine göre dünyanın 13. büyük ülkesi olduğuna dikkati çeken Yıldırım, küresel krize rağmen Türkiye'nin büyümesinin hiçbir şekilde küresel büyümenin altına düşmediğini, en kötü halde bile 2 katını yakaladığını söyledi.
Yıldırım, bunun, "krize inat yatırıma devam" ile başarıldığını belirterek, kamu yatırımlarını artırdıklarını, reel ekonomiyi güçlendirecek tedbirlere öncelik verdiklerini kaydetti.
Bugün dünyada krizden dolayı son 10 yılda fazla büyük proje yapılmadığına işaret eden Yıldırım, dünyadaki 10 mega projenin 6'sını Türkiye'nin gerçekleştirdiğinin altını çizdi.
Yıldırım, bu projeleri, "İzmir-İstanbul Otoyolu, Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu, İstanbul'a 3. havalimanı, Avrasya Tüneli, Marmaray ve 1915 Çanakkale Köprüsü" olarak sıraladı. Yıldırım, projelerden 3'ünün bittiğini, 3'ünün ise yapımının devam ettiğini anımsattı.
"COĞRAFYAMIZDA CİDDİ ANLAMDA BİR KRİZ, KAOS VAR"
Hava, kara, deniz yolu ulaşım ağının Cumhuriyetin 100. yılına hazır hale getirildiğini bildiren Yıldırım, şöyle devam etti:
"Şimdi amacımız bu tecrübelerimizi, bu bilgimizi, görgümüzü başta komşularımız olmak üzere bölge ülkeleriyle paylaşmak. Sizin tek başına kalkınmanız bir şey ifade etmez. Etrafta bir ekosistem oluşmadan, oradaki sorunlar çözülmeden...
Türkiye'nin bin 370 kilometre Suriye ve Irak'a hudutu var. Oralarda 6-7 senedir maalesef terör, iç savaş, otorite boşluğu yüzünden insanlar, masum insanlar hayatını kaybediyor. Milyonlarca insan yerini yurdunu, memleketini terketmek zorunda kalıyor. Bosna bunu iyi bilir. 90'lı yılların başında onların yaşadıklarını, oradaki vahşeti, zulmü, soykırımı biz unutmadık. Unutmamamız da lazım. Tunus'u da aynı şekilde karıştırmaya çalıştılar. Libya'da bugün parçalanmış bir durum var. Yemen'de aynı şeyler var. Bizim coğrafyamızda ciddi anlamda bir kriz, kaos, iç savaş var."
Yıldırım, bütün bunlara rağmen Türkiye'nin ayakta kalan bir ülke olduğunu, bir yandan büyümesini, kalkınmasını ve halkının geleceğe hazırlanmasını sağlarken diğer yandan da bölgesindeki kaostan, krizlerden kaynaklanan sorunları çözmek için ciddi bir gayret gösterdiğini söyledi.
Türkiye'nin bugün Suriye'den, Irak'tan ve başka ülkelerden ayrılmak zorunda kalan 3,5 milyon insana ev sahipliği yaptığını, evini ve aşını paylaştığını anımsatan Yıldırım, "Onlara eğitim, sağlık hizmeti veriyoruz. Bunun için de kimseden 5 kuruş bir destek de aldığımız yok. Anlamlı bir destek yok. Olsun, bizim kaynaklarımız buna yeter." dedi.
"İSTİKRARSIZLIĞA SON VERELİM"
Yıldırım, "İnsani yaşat ki devlet yaşasın" anlayışının devam etmesi için darda, zorda olanlara gereken desteği sağlamaya devam ettiklerini söyledi.
Suriye'de kanın durması, huzurun sağlanması için de başta Rusya, İran, ABD olmak üzere diğer ülkelerle yoğun bir gayret içerisinde olduklarını vurgulayan Yıldırım, "Amacımız bir an önce buralara barış gelsin, kan ve göz yaşı sona ersin. Buradaki kaynakları silah, ölüm için değil, yaşatmak için kullanalım ve böylece dünyanın bu bölgesinde, bu coğrafyasında, istikrarsızlığa son verelim. Bunun için gayret gösteriyoruz. İnşallah bunu da başaracağız" diye konuştu.
Bölgesel toplantıları önemsediğine işaret eden Yıldırım, bu toplantılarda tecrübe paylaşımında bulunulduğunu belirtti.
PTT'nin 177 yıllık bir geçmişi olduğunu hatırlatan Yıldırım, geleneksel hizmetlerin yanı sıra değişimi gören PTT'nin kendisini yenilediğini bildirdi.
Yıldırım, kargo, bankacılık ve e-ticaret gibi alanlarda da hizmet veren PTT'nin geniş hizmet ağına ulaştığını kaydetti.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olduğu dönemde aldığı bir brifingde kendisine zarar edildiği yönünde bilgi verildiğini ifade eden Yıldırım, alınan tedbirlerle zarardan kara geçildiğini ve hizmet kalitesinin düzeltildiğini söyledi.
PTT şubelerini incelemeleri sırasında bir vatandaşla arasında geçen diyaloğu anlatan Yıldırım, PTT'nin yılda 45 milyon işlem yaptığını bildirdi.
Yıldırım, 2012'de hizmete giren "www.epttavm.com" sitesinde 2 binden fazla tedarikçi firmanın, 3,5 milyon ürünün bulunduğunu belirtti.
Başbakan Yıldırım, söz konusu internet sitesinin KOBİ'lerle, perakende tedarikçilerin ihracat kapısı haline geldiğini söyledi.
Geçen yıl İstanbul'da yapılan "Dünya Posta Birliğinin 26. Kongresi"ni hatırlatan Yıldırım, 16 ülkeyle başta e-ticaret olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliği imzalandığını ve birliğin İdari Konsey Başkanlığına da PTT'nin seçildiğini söyledi.
"YARIŞA HAZIR OLMAK LAZIM"
Dünyada ve bölgede bugüne kadar olduğu gibi bugün de ticaret pastasını kendi aralarında paylaşmaya devam etmek isteyenlerin olduğunu bildiklerine dikkati çeken Yıldırım, hızla kalkınan ve küresel ticaretten payını almak isteyenler yeni ülkelerin, ticarete hakim ülkeler nezdinde rahatsızlık oluşturabileceğine işaret etti.
Küresel barışın ve kardeşliğin tesis edilmesi için paylaşmak gerektiğini vurgulayan Yıldırım, paylaşmayı esas alan e-ticaretin, küresel bir ticaret ağı olduğunu ifade etti.
Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Yarışa hazır olmak lazım. Akıl yollarını hazırlamak lazım. Vatandaşlarımızı bu önemli hizmetten yararlanacak bilgilendirmenin, eğitimin, öğretimin yapılması lazım. Bir de ticaretin zarar görmemesi için gerekli güvenlik tedbirlerini almamız lazım. Bunu da siber güvenlik alt yapısını geliştirmekle başarmış olacağız.