27 Mayıs sabahı farklı bir Avrupa'ya uyanabiliriz (AP seçimleri)

Avrupa’da 400 milyon civarında seçmen 23-26 Mayıs arasında Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri için sandık başına gidecek. NTV Strasbourg Temsilcisi Kayhan Karaca, Avrupa'da seçim sonrası yeni dönem beklentisini ve değişen dengeleri yazdı...

27 Mayıs sabahı farklı bir Avrupa'ya uyanabiliriz (AP seçimleri)

AP Avrupa’nın iki uluslarüstü parlementosundan biridir (diğeri, üyeleri arasında Türkiye’nin de olduğu Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi –AKPM-). Bugün 28 üye devletten oluşan AB’nin halk tarafından doğrudan seçilmiş parlamenterlerinden oluşur.

AP, 1952 yılındaki Paris Antlaşması’yla yürürlüğe giren Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’nun Ortak Meclisi ile Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Avrupa Atom Enerjisi Kurumu’nun temeli konumundaki Roma Antlaşması kapsamında kurulan Meclisin birleşmesiyle oluştu. Bu Meclis ilk toplantısını 1958’de 142 üyenin katılımıyla Fransa’nın Strasbourg kentinde yaptı. O toplantıda “Avrupa Parlamenter Meclisi” adını aldı. 1962’de ise adı “Avrupa Parlamentosu” (AP) olarak değiştirildi.

AP üyeleri 1979’dan itibaren AB (o tarihte adı AET idi) halklar tarafından her beş yılda bir doğrudan seçilmeye başlandı. 1979 seçiminde AP üyesi sayısı 410’du, bugün bu sayı 751.

AP’nin aylık 4 gün süren olağan genel kurul oturumları ve ana siyasi komisyon toplantıları Strasbourg’da yapılır. Kimi siyasi komisyon toplantıları ile 1 günlük mini-genel kurul toplantıları Brüksel’de gerçekleşir. AP’nin idari işlere bakan sekreteryası ise Lüksemburg’dadır.

AP ne işe yarar?

AP; AB Konseyi (AB ülkelerinin devlet ve hükümet başkanları) ve Avrupa Komisyonu (yürütme) ile beraber AB’nin 3 temel organından biridir. 3 temel işlev/yetkiye sahiptir:

-AB Konseyi ile birlikte AB yasalarını hazırlamak

-AB bütçesini onaylamak

-AB yürütme organını kontrol etmek (Avrupa Komisyonu Başkanı AP tarafından seçilir, Komisyon üyeleri üye devletler tarafından tayin edilse de AP’nin de onayını almaları gerekiyor…)

AP Bütçesi

AP’nin yıllık bütçesi yaklaşık 2 milyar Euro. Bu rakam AB’nin 160 milyar Euro’luk yıllık bütçesinin yüzde 2’si dahi etmiyor.

AP’nin AB vatandaşlarına yıllık maliyeti kişi başına ortalama 3,5 Euro. Bu rakam ülkeden ülkeye değişiyor: Almanya (9,20 Euro), Birleşik Krallık (8,90 Euro), Fransa (8 Euro)…

Mevcut AP (2014-2019 yasama dönemi)

2014’te yapılan son seçimler şu an AP’de sayıca en kalabalık grup olan ve kısaca Hıristiyan Demokratlar olarak tanımlanan “Avrupa Halk Partisi” (EPP, sağ) tarafından kazanıldı. EPP yasama dönemi sona eren AP’deki 751 koltuktan 217’sine sahip.

EPP’yi sırasıyla Sosyal Demokratlar (187), Muhafazakarlar (76), Liberaller (68), Yeşiller (52), “Avrupa Birleşik Solu-Kuzey Yeşil Sol” adı altında Komünistler (52), “Özgürlük ve Doğrudan Demokrasi Avrupası” adlı AB karşıtı grup (41), “Uluslar ve Özgürlük Avrupası” adlı aşırı sağcı grup (37) izliyor. AP’de 21 de bağlantısız üye var.

AP’de siyasi grup kurmak için en az 7 üye devletten 25 parlamenter gerekiyor.

AP’nin şu anda en yaşlı üyesi 90 yaşında, en genç üyesi ise 28 yaşında.

AP’de kadın varlığı

Temmuz 2014 ile Mart 2019 arasında 108 AP üyesi değişik nedenlerden ötürü değiştirildi: 43 üye istifa etti, 6’sı öldü, 59’u AP üyeliğiyle bağdaşmayan başka bir göreve atandı/seçildi (örneğin kendi ulusal parlamentolarına seçildi).

AP’de kadın üye oranı 1979’dan bu yana düzenli olarak artıyor: 1979’da yüzde 16.3 olan kadın üye oranı şu anda yüzde 36.5 düzeyinde. AP’de –oran olarak- en fazla kadın üyeye sahip ülke Finlandiya (yüzde 76.9), en az kadın üyesi olan ülkeler ise yüzde 16.7 ile Kıbrıs (Rum Kesimi) ve Estonya.

Bazı AB ülkelerinde AP seçimlerinde kadınlar için kota uygulanıyor: Fransa ve Belçika (%50), Hırvatistan, İspanya, Slovenya (%40), İtalya ve Portekiz (%33). Diğer ülkelerde kota yok.

Seçimler ve Seçim Listeleri

AB ülkelerinde AP seçimleri tek tur halinde yapılıyor. Seçimler bu yıl 23-26 Mayıs tarihleri arasında yapılacak. Hollanda ve Birleşik Krallık 23 Mayıs, İrlanda 24 Mayıs, Çek Cumhuriyeti 24-25 Mayıs, Letonya, Malta ve Slovakya 25 Mayıs, diğer AB ülkeleri ise 26 Mayıs’ta oy kullanacak. Hiçbir ülkedeki sonuçlar 26 Mayıs akşamından önce açıklanamayacak. İlk sonuçlar 26’sı akşamı TSİ 21.00’dan önce beklenmiyor…

Partiler seçime AP’ye gönderecekleri üye sayısı kadar adaydan oluşan bir liste ile giriyor (Örnek : Fransa 74 üyeyle temsil edildiğinden, Fransa’da seçime giren her parti veya grubun listesinde 74 aday bulunması gerekiyor).

Seçimlerde AP’nin 751 üyesi seçilecek. Birleşik Krallık seçimlere katılmasaydı bu sayı 705 olacaktı.

Seçim Barajı

Her ülke AP seçimlerinde seçim barajı uygulama ya da uygulamamaya kendisi karar veriyor.

10 AB ülkesinde %5 barajı (Belçika, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Hırvatistan, Letonya, Litvanya, Macaristan, Polonya, Romanya, Slovakya).

3 AB ülkesinde %4 barajı (İtalya, İsveç, Avusturya)

1 AB ülkesinde %3 barajı (Yunanistan)

1 AB ülkesinde %1,8 barajı (Kıbrıs) uygulanıyor;

13 AB ülkesinde ise baraj yok (Bulgaristan, Danimarka, Almanya, Estonya, İrlanda, İspanya, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Hollanda, Slovenya, Filandiya, Birleşik Krallık)

Baraj dışında; bazı ülkelerde (Hollanda, İsveç, Finlandiya, Çek Cumhuriyeti, Avusturya, Yunanistan, Kıbrıs, Hırvatistan, İtalya, Belçika, Danimarka, Slovakya) “tercihli oy” sistemi de uygulanmakta.

AP Seçimlerine Katılım

AB ülkelerinden sadece 5’inde (Belçika, Bulgaristan, Kıbrıs, Yunanistan, Lüksemburg) seçimlerde oy kullanma zorunluluğu var. AP seçimlerine katılımın en yüksek olduğu ülkeler de bunlardan 4’ü…

2014’te yapılan son AP seçimlerine katılım oranı AB genelinde yüzde 42.6 olarak kaydedildi. Bu oran Belçika’da yüzde 89.6, Lüksemburg’ta yüzde 85.5, (oy kullanmanın zorunlu olmadığı) Malta’da yüzde 74.8, Yunanistan’da yüzde 60 olarak açıklandı.

Not: AP seçimlerine katılım oranı 1979’dan bu yana düzenli olarak geriliyor. 1979’da AB genelinde yüzde 61.8 olan katılım oranı 1999’dan bu yana yüzde 50’nin üstüne çıkabilmiş değil.

AP üyeleri ne kadar kazanır? Üyeliğin avantajları nelerdir?

Bir AP üyesi şu anda aylık brüt 8 bin 757 Euro maaş alıyor. Avrupa vergisi ve sosyal primler kesildikten sonra geriye NET 6 bin 825 Euro maaş kalıyor.

AP üyelerinin kendi maaşlarına zam yapma yetkileri yok… Aylık maaşları, bir Avrupa Adalet Divanı hakiminin kazandığı aylık maaşın yüzde 38,5’ine endekslenmiş durumda.

AP üyeleri, aylık maaşlarına ek olarak genel harcamaları (büro kiralama, telefon, temsiliyet, konferans düzenleme…) için ayda 4 bin 513 Euro da ödenek alıyor. Bir yasama yılında (Eylül-Ağustos) toplam genel kurul toplantılarının en az yarısına katılmayan üyelere ödenen ödenekte yüzde 50 kesinti yapılıyor.

AP üyeleri, yukarıdaki maaş ve ödeneklere ek olarak, Strasbourg ve Brüksel’de geçirdikleri her çalışma günü için de günlük 320 Euro ödenek alıyor. AP genel kurulundaki oylamaların en az yarısına katılmamaları halinde bu ödeneğin yüzde 50’si kesiliyor. AP üyelerine AB dışında katıldıkları toplantılar için ise günde 160 Euro ödenek ödeniyor.

AP üyeleri 63 yaşını doldurduktan sonra emeklilik hakkı kazanıyor. Emekli maaşları AB bütçesinden ödeniyor.

AP üyelerinin görev süreleri boyunca doktor/hastane masraflarının 3’te 2’si AP tarafından karşılanıyor.

AP seçimleri AB için neden önemli ?

AB seçimleri bu yıl geçmişe oranla çok daha önemli. Bunun birçok nedeni var:

En önemlisi; kabaca “popülist” olarak tanımlanan partiler AB genelinde yükselişteler (hatta bazı ülkelerde iktidarda veya anamuhalefet konumundalar). Bu partilerin çıkaracağı parlamenter sayısı AP’nin işleyişi açısından kritik. Kimi anketlerin öngördüğü gibi AP’nin yüzde 25’ini ele geçirirlerse gerek yeni Avrupa Komisyonu Başkanı’nın seçimi, gerek AB bütçesi gerekse bazı önemli dosyalarda blokaj yaşanabilir. Bu partiler AP’de komisyon başkanlıkları ve raportörlük elde edebilir. Tüm bunlar AB’nin genel işleyişini frenler.

Popülist aşırı sağcı-milliyetçi partilerin son zamanlarda nüfusu yoğun AB ülkelerinde (Fransa, İtalya, Polonya, İspanya, Almanya…) yükselişte olması işi daha da çıkmaza sokuyor. AP içindeki koltuk dağılımı ülkelerin nüfuslarına orantılı olduğundan, bu partilerin nüfusu kalabalık ülkelerde alacakları oylar çok önemli (özellikle Fransa ve İtalya’da birinci sırada gelmeleri bekleniyor…).

Aşırı sağcı ve milliyetçilerin yekpare bir blok olmadığının da altını çizeyim. Genel olarak ortak paydaları göçmen (artık göçmen deyince sadece Müslümanlar ima ediliyor!), kurum olarak AB, AB politikaları ve küreselleşme karşıtlığı. Buna karşılık ABD ve Rusya’ya bakış konusunda bölünmüş durumdalar. Orta ve Doğu Avrupa’nın eski sovyetik rejim ülkelerindeki aşırı sağ-AB karşıtı partilerinde “aşırı dozda” ABD ve Trump hayranlığı var. Batı Avrupa’nın milliyetçileri ise son yıllarda Rusya ile çıkar işbirliği içindeler.

AP seçimlerinin ikinci önemli bilinmeyeni merkez solun (sosyal demokratlar) alacağı oy oranı. Merkez sol bugüne kadar hep AP’nin ya birinci ya da ikinci siyasi gücü oldu. 2014 seçimlerinde zaten önemli oranda gerilemiş ve 751 koltuktan sadece 187’sini alabilmişti. Şimdi bu rakamın 150’nin altına inebileceği söyleniyor. Burada da merkez sol partilerin AB içinde nüfusu yoğun olan ülkelerde gerilemesinin payı büyük. Bugün önemli nüfusa sahip olup, merkez sol tarafından yönetilen tek AB ülkesi İspanya…Merkez sol bu yıl belki tarihinde ilk defa Fransa’dan AP’ye üye sokamayacak, yüzde 5 barajıyla boğuşuyor. Almanya’da eskiye nazaran çok geride. İtalya’da neredeyse siyasi denklemden silindi. Orta Avrupa ülkelerinde yokları oynuyor. Geçmişte sosyal demokrasinin beşiği olan İskandinav ülkelerinde yerini aşırı sağcılara kaptırmış durumda.

AP’de genelde lider konumunda olan Hıristiyan Demokratlar da, sosyal demokratlar kadar olmasa da gerilemekteler. Şu anda 217 koltuğa sahipler ama anketler 180’lere gerileyeceklerini gösteriyor. Yine burada da nüfusu yoğun ülkelerde gerilemeleri önemli rol oynuyor.

Yeşiller’in oylarında artış beklenmekte. Yeşiller özellikle Almanya’da ivme kazanmış durumdalar. Yeşiller’in AP’deki itici gücü de Alman kanadı… Ancak Yeşiller Almanya dışındaki ülkelerde aynı perormansa sahip olmadıklarından AP içindeki sayısal varlıklarında kaydadeğer değişim beklenmiyor.

Komünistlerin de şu anda 52 olan koltuk sayısını muhafaza edecekleri öngörülüyor.

Bu seçimlerde aşırı sağın ardından en önemli sıçramayı şu an 68 koltuğa sahip Liberallerin yapması bekleniyor. Büyük ölçüde Fransa’da Cumhurbaşkanı Macron partisi sayesinde gerçekleşecek bu sıçrama sayesinde Liberal grubun üyes sayısının 100’ü geçeceği öngörülmekte. Macron ve AP’deki Liberal grup arasında son bir yıldır yoğun müzakereler yaşanmakta. Fransa Cumhurbaşkanı AP üzerinden AB politikalarına damgasını vurmak istiyor.

Yeni AP’nin ilk işi ne olacak?

Yeni AP’de haziran sonuna kadar siyasi gruplar oluşacak. Gözler/dikkatler şüphesiz aşırı sağcıların oluşumunda olacak. 2019-2024 yasama döneminin ilk genel kurul toplantısı 1-4 temmuz arası Strasbourg’da yapılacak. AP’nin ilk işi yeni Avrupa Komisyonu Başkanını seçmek olacak. 26 Mayıs akşamı çıkacak sonuçlar bu konudaki tartışmaların dozunu da belirleyecek. Şimdilik favori aday Bavyeralı muhafazakar Alman parlamenter Manfred Weber. Sosyal demokratlar ise şu anki Komisyonun başkan yardımcılarından Hollandalı Frans Timmermans ile yarışa giriyor. Kazanma şansı olmasa da Yeşiller aday olarak Berlin ve Sabancı Üniversitesi’nde “Türk ve İslam Etüdleri” eğitimi görmüş, Alman parlamenter Ska Keller’i aday gösterdi.

Yeni AP’nin Türkiye ile ilişkileri?

Yeni yasama döneminin Türkiye ile ilişkileri sonbahara doğru AP içinde Kati Piri’nin yerine yeni bir Türkiye raportörü atanmasıyla başlayacak. Kati Piri yeniden aday, seçilmesi halinde bu göreve yeniden talip olması beklenmiyor. Ayrıca sağ grupların baskın olması beklenen bir AP’de bu gruplar Türkiye konusunu sol gruplara bırakmazlar. Raportörlük görevine ek olarak Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu’nun (KPK) AP kanadı üyeleri belirlenecek. 2014’teki son seçimlerden sonra KPK’nın AP kanadına başkan olarak bir Yunan, başkan yardımcısı olarak da iki Kıbrıslı Rum atanmıştı. KPK o tarihten sonra düzgün bir şekilde çalışamadı, Ankara büyük ölçüde toplantıları boykot etti.

Yeni Türkiye raportörü ve KPK’nın AP kanadı belirlendikten sonra, Türkiye dosyası kaldığı yerden açılacak. AP bu yıl mart ayında oylayıp ezici çoğunlukla kabul ettiği Türkiye rapor ve kararında, Ankara ile üyelik müzakerelerinin askıya alınması çağrısında bulunmuştu. AP’ye göre Türkiye artık Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getiren bir ülke olmaktan çıkmış durumda…

“Türk kökenli” adaylar;

-Bulgaristan’daki soydaşlardan İlhan Küçük, Atice Aliveli, Sevim Musak

-Almanya : İsmail Ertuğ (2009’dan bu yana üye, sosyal demokrat), Engin Eroğlu (Freie Wahler – Hür Seçmenler), Özlem Alev Demirel (Die Linke –komünist- liste başı), Murat Yılmaz (Die Linke), Haluk Yıldız (bağımsız)

-Fransa : Agnes Evren (merkez sağ Cumhuriyetçiler partisi 2. sırada, seçilecek), Zerrin Bataray (Generation.s), Claire Cemile Renkliçay ve Hülya Turan (Komünist Parti)

-Hollanda : Ayhan Tonca (AK Parti’ye yakın DENK partisinden), Meltem Okçu ve Sibel Özgül Özel (sosyal demokrat)

-İsveç : Emir İncir (sosyal demokrat), Yusuf Aydın

-Kıbrıs : Nizayi Kızılyürek (AKEL, komünist)

-İngiltere : Neva Kadıoğlu-Kovaky (muhafazakar)

AVRUPA PARLAMENTOSU SEÇİMLERİ BAŞLADI (TÜRKİYE'YE YANSIMALARI NASIL OLACAK?) - VİDEO

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Dünya
  • Avrupa
  • NTV
  • Ekonomi
  • Avrupa Birliği

Sayfa Yükleniyor...