Brezilya'dan Fransa'ya giden ve 12'si kabin görevlisi olmak üzere 228 kişiyi taşıyan Air France'a ait A330-200 tipi Airbus uçağının bulunması için yapılan çalışmalar devam ediyor.
Brezilya medyasında yer alan bir haberde ise, Atlantik Okyanusu'nda uçağ ait olduğu sanılan bazı metal parçaları bulunduğu duyuruldu.
Rio de Janeiro'dan hareket ettikten sonra 11 bin metrede saatte 840 kilometre hızla seyreden uçaktan 3 buçuk saat sonra, Türkiye saatiyle 04.30 sularında sinyal alınamamaya başladı.
Air France yetkilileri, uçakla son bağlantının Brezilya sahillerinden 565 kilometre uzaklıkta gerçekleştiğini ve uçağın Senegal hava sahasına yakın bir bölgede radardan kaybolduğunu açıkladı.
Batı Afrika sahilleri ile Atlantik Okyanusu ortalarındaki ikibin kilometrekarelik alanda aramalar yoğunlaştırılmış durumda.
Fransız basını ise kazanın neden gerçekleşmiş olabileceği sorusuna cevap arıyor. Basın yıldırım düşme ihtimali üstünde dursa da, Fransız Sivil Havacılık yetkilileri bir uçağın yıldırım sebebiyle düşmesinin pek mümkün olmadığını söylüyorlar. Yıldırım ancak motor bağlantıları üstüne düşerse, uçağı düşürme tehlikesi yaratabiliyor.
OKYANUS ÜZERİNDE TURUNCU NOKTALAR UÇAĞA MI AİT?
Brezilya hava yolları TAM'ın bir pilotu ise, okyanus üzerinde kaybolan Air France uçağının güzargahında, yangın olduğunu düşündüğü turuncu noktalar gördüğünü bildirdi.
Brezilya'nın resmi haber ajansı Agencia Brasil'in haberine göre, Hava Kuvvetleri sözcüsü Jorge Amaral, "bir TAM uçağının pilotunun Air France uçağının kaybolduğu bölgede uçarken çeşitli turuncu noktalar gördüğü bilgisini aldık" dedi.
"Pilot Brezilya'ya vardıktan sonra Air France uçağının kaybolduğunu öğrenmiş ve okyanustaki bu turuncu noktaların yangın olduğunu düşünmüş" diyen Amaral, bu bilginin soruşturulduğunu söyledi.
HAVAALANINDA ENDİŞELİ BEKLEYİŞ SÜRÜYOR
Paris Charles De Gaulle Havaalanı'nda bir kriz masası kuruldu. Endişeli aileler havaalanına akın etmiş durumda.
AIR FRANCE: YOLCULAR ARASINDA 1 TÜRK VAR
Air France sözcüsü Jorge Asunçao, kaybolan uçaktaki yolcuların milliyetlerini açıkladı.
Uçaktaki seyahat eden 216 yolcunun 80'i Brezilyalı ve 73'ü Fransız.
Fatma Ceren Necipoğlu, davet üzerine konser vermek için Brezilya'ya gitmişti.
Yolcu listesinde bulunan Türk yolcunun isminin Fatma Ceren Necipoğlu olduğu açıklandı. Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı bölümünde öğretim görevlisi ve arp sanatçısı Fatma Ceren Necipoğlu, konser vermek için gittiği Brezilya'dan dönüyordu.
Kaybolan uçakta uçakta 18 Alman, 9 İtalyan, 6 Amerikalı, 5 Çinli, 4 Macar, 2 İspanyol, 2 İngiliz, 2 Faslı ve 2 İrlandalı yolcu bulunuyordu.
Uçakta ayrıca bir Angolalı, bir Arjantinli, bir Belçikalı, bir İzlandalı, bir Norveçli, bir Polonyalı, bir Rumen, bir İsviçreli, bir Rus, bir Slovak, bir İsveçli ve bir Filipinli yolcu seyahat ediyordu.
Kaybolan uçakta bulunan yolcuların kimlikleri de belli olmaya başladı. Airbus uçağında Alman demir çelik şirketi ThyssenKrupp'un Brezilya biriminin başkanı Erich Heine, Fransız araç lastiği üreticisi Michelin'inin Latin Amerika Bölgesi Başkanı Luiz Roberto Anastacio, Rio Enformasyon Müdürü Antonio Gueiros ve Fransız çalışanı Christine Pieraerts da seyahat ediyordu.
AIR FRANCE: HAVACILIK ADINA BİR FELAKET
Air France yetkilileri ise dün yaptıkları açıklamada, uçağa yapılan testlerden olumsuz sonuç alınmamış olduğunu bildirdi. Air France yetkilisi, şu açıklamayı yaptı:
"Havacılık adına bunun tam bir felaket olduğunu söyleyebiliriz. Şunu söylemek istiyorum ki, uçağın kaybolmasından sonra sistem bir takım mesajlar ulaştırıyor. Bu da operatörlerde bir başarısızlık olduğunu ortaya koyuyor. Bu çok zor bir durum. Uçağın güçlü bir fırtınanın yaşandığı bir bölgeden geçtiğini biliyoruz. Elimizde başka da bir bilgi yok."
YILDIRIM DÜŞMÜŞ OLABİLİR
Air France tarafından yapılan bir başka açıklamada ise, uçağın önce güçlü bir türbülansa girdiği, türbülanstan 15 dakika sonra da elektrik sisteminde kısa devre yaşandığı belirtildi.
Bazı Fransız gazeteleri ise uçağa yıldırım düşmüş olabileceğini iddia etti.
SARKOZY: HAYATTA KALAN OLMA İHTİMALİ ÇOK DÜŞÜK
Fransa lideri Nicolas Sarkozy, dün sabah saatlerinde konuyla ilgili bakanlarının Charles De Gaulle Havaalanı'na gitmesini istedi.
Sarkozy, akşam saatlerinde Paris'teki Charles de Gaulle havaalanında uçakta bulunanların yakınlarından bazılarıyla görüştü.
Sarkozy, burada yaptığı açıklamada "Yolcuların yakınlarına doğruyu söyledim. Hayatta kalan olması ihtimali çok küçük" dedi.
Sarkozy, arama yapılan alan çok geniş olduğu için uçağı bulmanın da çok zor olacağını söyledi.
FRANSIZ GEMİ VE UÇAKLARI ARAMALARI SÜRDÜRÜYOR
Fransa Genelkurmay Başkanlığı, Dakar'dan kalkan bir keşif uçağına destek vermek amacıyla, iki uçağın ve bir geminin daha, arama çalışmalarına katılmak üzere bölgeye gönderileceğini açıkladı.
Genelkurmay Başkanlığı, yine ''Breguet Atlantique'' tipi bir keşif uçağı ile birlikte, ''Falcon 50'' tipi bir uçağın Atlantik'te sürdürülen çalışmalara katılmak üzere bölgeye gönderileceğini bildirdi.
Yapılan açıklamada, Afrika'nın batısında seyreden Deniz Kuvvetleri'ne bağlı bir geminin de bölgeye gönderildiği kaydedildi.
Olumsuz hava koşullarının radar ve uydu üzerinde arama çalışmalarını olumsuz etkilediği belirtiliyor.
PENTAGON'DAN YARDIM İSTENDİ
Fransa, kaybolan Airbus uçağının yerinin tespit edilebilmesi için ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'dan yardım istedi.
Fransa Savunma Bakanı Herve Morin'e yakın kaynaklar, Fransa'nın Pentagon'dan uçağın yerinin tespiti için uydudan gözleme ve dinleme araçlarını kullanmasını istediğini duyurdu.
Yetkililerin verdiği bilgiye göre, uçak fırtınalı bir bölgede seyrederken önce türbülanstan geçti, 15 dakika sonra ise uçaktaki elektrik sistemlerinin kısa devre yaptığı bilgisi geldi. Kısa devre bilgisi, uçaktan alınan son mesaj oldu.
Rio de Janeiro'dan Paris’e giden AF-447 uçuş numaralı uçağın Atlantik Okyanusu üzerinde düşmüş olduğuna kesin gözüyle bakılıyor. Yolcular arasında 1 bebek, 7 çocuk, 82 kadın, 128 erkek vardı.
EKİCİ: ÜMİT VAR, DENİZE İNMİŞ OLABİLİR
Türkiye Havayolları Pilotları Derneği Onursal Başkanı Necmi Ekici, Canlı Gaste'de uçağın kaybolmasını değerlendirdi.
10 yıl boyunca okyanus ötesi uçuşlar yapmış bir pilot olan Ekici, şu bilgileri verdi:
"Uçak bulunmadıkça her zaman umut vardır. Uçak denize inmiş olabilir. Okyanus aşırı uçuşlar yapan bütün pilotlara denize inme ve orada yaşama eğitimi verilir. Herhangi bir olay veya istenmeyen bir durumda uçak denize inebilir. Uçak denize indikten sonra kapılardaki botlar açılır ve bunların her biri 100 kişiliktir. Zaten bir uçak 20 yılda tasarlanır, bu konular çok düşünülmüştür. Uçak eğer denize inmişse etrafa yaydığı sinyaller o bölgeden geçen uçaklar tarafından farkedilir.
Elimizde şu an sahip olduğumuz veriler, uçağa kaza yaptıracak veriler değil. Yıldırım çarptığı zaman akım kanat ucundan ve kuyruktan çıkar gider, yıldırım uçağı parçalamaz.
Orage dediğimiz yüksek enerji dolu bir yere girerse sadece yıldırım değil kaya gibi buzlu parçalar uçağa vurur, motorlarını da durdurur. Ancak pilot zaten böyle bir yere hiçbir zaman girmez, hem yer de hem de gökyüzünde bu bilgilere sahiptir. Aynı zamanda meteorolojik olayları hem radarınızda hem de gözlerinizle görürsünüz.
Uçağın kaybolması normal değil, beni en çok şaşırtan durum uçakla hiçbir iletişim kurulamamış olması ve hiçbir yayın yapmamaları. Çünkü mecburi bildirim noktaları vardır, uçak bunların en az 3 veya 4'ünden geçmiştir. Niçin bu sinyal yayını yapılmadı? Pilotların zamanı olmamasını gerektiren olay neydi? Bir büyük yapısal hasar ya da kontrol edemedikleri bir olayla mı karşılaştılar? Sinyali yaymak için 10 saniye yeterlidir, üç tane butona basarsınız ve yayılır."
TEKNİK AÇIDAN ÇOK KABİLİYETLİ UÇAKLARDIR
Uçak Teknisyenleri Derneği Başkanı Tevfik Kırmacı'nın NTV yayınına yaptığı açıklama ise şöyle:
“Bu uçaklar, genç ve teknik açıdan çok kabiliyetli uçaklar. Deniz aşırı uçtukları için özel donanımları var. Islandığında bile sinyal veren cihazları var. Çok uzun süre uydular tarafından tanımlanabilen sinyaller yayıyorlar. Bu tip cihazlar denetimden geçerler. Ümit ediyorum ki, en kısa zamanda bu sinyaller yakalanacaktır. Rotası hakkında bilgim yok ama kötü hava şartlarında uçtuğunu duydum. Uçağın düşmesine neden olan çok sayıda ihtimal olabilir. Kazalarda zincirleme olaylar birbirini takip edebiliyor. Deniz aşırı uçan uçaklar, belli rotalar üzerinde bazı kriterlere göre uçarlar. Mesala tek motorda ne kadar uçabileceğine yönelik kurallar vardır. Deniz aşırı uçsa bile tek motor kaldığında en fazla 1 saat-1 saat 20 dakika uzaklıkta inebileceği bir meydanın olması gerekir. Bir motor, ya da iki motorun durduğu durumlar da olabilir, yeniden de çalıştırılabilir. Ancak bağlantının aniden kesilmesi çok görülmüş bir şey değil. Umarız kötü bir şey olmamıştır.“
- Etiketler :
- Haberler
