Alçak koltuğun arkasında Lieberman var

İsrail'in Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi'ne davranış şeklinin arkasında İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman'ın olduğu söyleniyor.

Alçak koltuğun arkasında Lieberman var

İsrail'in Türkiye'de yayımlanan Kurtlar Vadisi adlı dizide, İsrail karşıtı mesajlar verildiği gerekçesiyle, Türkiye Büyükelçisine rahatsızlığını iletme tarzı, İsrail'de büyük gürültü kopardı.


İsrail basını, diplomatik kuralları hiçe sayan Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon'a yüklenirken, bu davranışın amacının, İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın Türkiye ziyaretini engellemek olduğu öne sürüldü.

Haaretz gazetesi, Ayalon ve iki yardımcısının oturduğu koltuğun Büyükelçininkine göre daha yüksekçe seçilmesinin, Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın talimatı ile yapıldığını belirtti.

LİEBERMAN, İSRAİL BÜYÜKELÇİSİNİ ÇAĞIRMAK İSTİYORDU
Haaretz, İbranice nüshasında Lieberman'ın aslında Türkiye'deki İsrail büyükelçisini ülkeye çağırarak konuyla ilgili bilgi almak istediğini, ancak Başbakan Binyamin Netanyahu'nun buna karşı çıktığını da belirtti.

Gazete, Lieberman'ın Türkiye'ye karşı katı diplomatik adımlar atmak istediğini ifade ederken, Netanyahu'nun Türk büyükelçisine sözlü bir kınama ile yetinilmesini istediğini de yazdı. Bunun üzerine Lieberman ve Ayalon'un bu sözlü kınamayı sonuna kadar götürmeye karar verdikleri ve büyükelçiyi Knesset'teki odasına çağırdıkları da ifade edildi.

NETABYAHU İŞİN BURAYA VARACAĞINI DÜŞÜNMEDİ
Gazeteye göre, Netanyahu da İsrail karşıtı unsurlar içerdiği gerekçesiyle, dizi dolayısıyla Lieberman gibi, İsrail'in Türkiye'ye karşı tepki göstermesi gerektiğine inanıyor. Ancak, haberde "Başbakan Netanyahu, işin böyle bir küçük düşürmeye vardırılacağını düşünmüyordu" denildi.

LİEBERMAN ORTALIĞI KARIŞTIRMAK İSTİYOR
Gazete ayrıca, Dışişleri Bakanlığı kaynaklarının, Lieberman'ın Savunma Bakanı Ehud Barak'ın yaklaşan Türkiye ziyareti öncesinde, ilişkilerin onarılması çabalarını baltalamak için tansiyonu germe arayışında olduğunu söylediklerini de yazdı. Aynı kaynaklar, Barak ziyareti öncesinde Lieberman'ın ortalığı kızıştırmak istediğini söyleyip, "Geçtiğimiz dönemdeki tüm bu faaliyetler, Lieberman'ın siyasi gündeminin bir parçasıydı" diye konuştular.

Barak'ın, Dışişleri Bakanlığı'nın tüm karşı çıkışlarına rağmen, 17-18 Ocak tarihlerinde Türkiye'ye gitmesi bekleniyor. Geçen Ekim ayında da yine İsrail Sanayi ve Ticaret Bakanı Binyamin Ben-Eliezer, iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulmaması gerektiğini söyleyerek Türkiye'ye ziyarette bulunmuş, Lieberman bu ziyarete de karşı çıkmış ve bakanlığının bilgisi dahilinde olmadığını söylemişti.

LİEBERMAN, YENİ DİPLOMATİK YOLLAR İCAT EDİYOR
İsrailli eski diplomatlardan, eski Türkiye Büyükelçisi Alon Liel ise İsrail ordu radyosuna yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve diğer diplomatların tavrını "çok gülünç" bulduğunu dile getirdi.

Liel, diplomasinin bilinen yolları varken, Lieberman'ın yeni yollar "icat ettiğini" söylerken, bundan sonra ne yapacakları sorusunu da yöneltti.

Liel, Türkiye ile ilişkilerin bozulmasını istemeyen, bunun Mısır ve Ürdün ile ilişkileri de olumsuz etkileyeceğini düşünen İsrailli yetkililerin, ne düşündüklerini söylemek yerine tavırlarıyla bunu gösterme yoluna gittiklerini de anlattı. Liel, "Reaksiyonlarınız genellikle diplomatik kodlar ve düşüncelerinizle gösterilir; burada öyle bir şey yapılmadı, alçaltma yoluna gidildi...

Büyükelçinin kanapesini alçak tuttular, bir defakine daha alçak bir yere oturtup, sonrasında dövecekler mi yani" dedi. Liel, "Türkiye ile ilişkilerde ciddi bir problem yaşanıyor. Türkiye'nin talepleri net ve açık. Filistinliler'le barış sürecinde bir yol katetilmediği sürece, bu hep böyle olacak. Eğer buna cevap veremiyorsanız, tavrınızı diplomatik yollarla gösterirsiniz. Bu şekilde değil" dedi.

DAHA ÖNCE DE 'HAMAS'LA GÖRÜŞENİ ASALIM' DEMİŞTİ
Avigdor Lieberman, İsrail siyasetinde en sağda yer alan isimlerden biri. Liderliğini yaptığı Evimiz İsrail partisi geçen yılki seçimde oy patlaması yapmış ve ona dışişleri bakanlığının yolunu açmıştı.

Lieberman'ın her zaman Türkiye'ye karşı mesafeli olduğu biliniyordu, ama son yaşananlar bizzat Türkiye ile ilişkileri koparmak için uğraştığı yorumlarına da yol açtı. Lieberman daha önce de "Ben Dışişleri Bakanı olarak kaldığım ve Evimiz İsrail partisi de hükümette olduğu sürece, Türkiye, İsrail-Suriye arasında arabulucu olmayacaktır" demişti.

İsrail'in sağcı Dışişleri Bakanı, bakanlık koltuğuna oturmadan önce de Arapları ülkenin geleceği için büyük tehdit olarak gördüğünü söylemişti. Hatta Arapların yaşadığı İsrail kasabalarını, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim birimleriyle takas etmeyi önermişti. Siyonizme bağlılık yemini etmeyen İsrailli Arapları vatandaşlıktan atmayı da vaat etmişti seçim öncesinde.

Hamas'la görüşen İsrailli Arap milletvekillerinin Nazi işbirlikçileri gibi asılması gerektiği de Lieberman'ın fikirleri arasında.

Lieberman'ın bakan olması sonrasında birçok ülke, onunla görüşmek yerine ilişkilerini Başbakan Netanyahu üzerinden yürütmeye gayret ediyor.

Sayfa Yükleniyor...