Atina AİHM'de 19'uncu madde mağduru

AİHM, Vatandaşlık Yasası'nın 19'uncu maddesi çerçevesinde Yunan vatandaşlığından çıkarılan Türk kökenli Bedriye Zeybek adlı davacıyı Atina'ya karşı açtığı davada haklı buldu.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Batı Trakya Türkleri hakkında bugün önemli bir karara imza attı. Mahkeme, Yunanistan'da 1998 yılına kadar yürürlükte olan Vatandaşlık Yasası'nın 19'uncu maddesi çerçevesinde Yunan vatandaşlığından çıkarılan TüRk kökenli Bedriye Zeybek adlı davacıyı Atina'ya karşı açtığı davada haklı buldu.

Mahkeme, Yunanistan'ın davacıyı vatandaşlıktan çıkararak emekli aylığını kesmesini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin mülkiyet hakkıyla ilgili maddesine aykırı buldu. AİHM, bu uygulamanın, sözleşmenin ayrımcılıkla ilgili maddesiyle bağdaşmadığı hükmünde de bulundu. Yunan hükümeti karar gereği davacıya toplam 13 bin 455 euro maddi ve manevi tazminat, 2 bin 500 euro da mahkeme masrafı ödeyecek.

İskeçe'de yaşayan davacı Bedriye Zeybek, eşi ve dört çocuğuyla birlikte 1984 yılında İstanbul'daki yakınlarını ziyarete gitmiş, ancak aile, bu ziyaret nedeniyle "ülkedeki taşınmazlarını satıp yurtdışına yaşamaya gittiği" gerekçesiyle 19'uncu madde temelinde vatandaşlıktan çıkarılmıştı.

Davacı ve ailesinin, vatandaşlıklarını geri almak için Yunan mahkemelerine yaptığı başvurular sonuç vermemiş, konu 1995 yılında Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na taşınmış, fakat Komisyon, iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle başvuruyu 1997 yılında geri çevirmişti. Yunanistan'ın 1998 yılında 19'uncu maddeyi kaldırmasının ardından davacı ve ailesi Yunan vatandaşlığına yeniden başvurmuş, Yunan makamları, davacının kocasına "eski trafik cezaları nedeniyle", reşit olmayan en küçük çocuğuna ise başkasıyla evlendiği için Yunan vatandaşlığını geri vermemişti.

Zeybek, yeniden Yunan vatandaşlığına geçtikten sonra "çok çocuklu anne" statüsü çerçevesinde emekli olabilmek için Yunan sosyal sigorta kurumuna başvuruda bulundu. Ancak başvurusu "çocuklarının hepsi Yunan vatandaşı olmadığı" gerekçesiyle reddedildi.

Konu Yunan Danıştay'ına taşındı. Danıştay, Yunan anayasasının 21'inci maddesi gereği, çok çocuklu aile ve anne kavramlarının "Yunan ulusunu korumak ve gelişimini sağlamak" amaçlı olduğunu, "Yunanistan'da yaşayan yabancı aileleri kapsamadığını" ve "ülkenin içinde bulunduğu nüfus sorununa karşı Yunan vatandaşlarını çok çocuklu aileler kurmaya teşvik için oluşturulduğuna" hükmetti.

AİHM, Yunan Danıştayı'nın bu hükümlerini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin mülkiyet hakkı ve ayrımcılıkla ilgili maddelerine aykırı buldu. AİHM'nin gerekçeli kararında, "çok çocuklu anne" statüsünün "Yunan vatandaşlığı" değil de "ulusal köken" temelinde değerlendirilmesi "şaşırtıcı" olarak niteledi. Mahkeme bu tespitten yola çıkarak, davacıya yönelik uygulamanın objektif ve akla yatkın olmadığı ve temel bireysel haklar ve toplumsal çıkar ile de bağdaşmadığına hükmetti.

AİHM kararı, 1998 yılına kadar benzer nedenlerle Yunan vatandaşlığından çıkarılmış binlerce Batı Trakya Türkü için bir ilk olması bakımından önem taşıyor ve emsal teşkil ediyor.

Sayfa Yükleniyor...