Erdoğan ve Nazarbayev'den İslami yakınlaşmaya ilişkin bildiri

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev, yarın başlayacak İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 13. İslam Zirvesi Konferansı öncesinde İslami yakınlaşmaya ilişkin ortak bildiri yayınladı.

Erdoğan ve Nazarbayev'den İslami yakınlaşmaya ilişkin bildiri

Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in, yarın ve 15 Nisan'da İstanbul'da düzenlenecek 13. İslam Zirvesi Konferansı öncesinde görüştüğü belirtildi.

Türkiye ile Kazakistan arasında 22 Ekim 2009'da imzalanan "Stratejik Ortaklık Anlaşması" çerçevesinde, Kazakistan ve Türkiye halkları ve sivil toplumları arasında ortak tarihi ve kültürel ilişkilere dayanan kuvvetli bağların yanı sıra; tüm siyasi, ekonomik ve sosyal alanları içine alan kapsamlı bir ortaklığa vurgu yapılan açıklamada, iki ülke arasındaki ikili ilişki ve iş birliğinin daha da geliştirilmesinde önemli rol oynayan üst düzey ziyaretler ile siyasi istişarelerin düzenli olarak gerçekleştirilmesi ilkesine bağlı kalındığı aktarıldı.

Birleşmiş Milletler (BM) Şartı ve İİT Şartı'nın uluslararası barış ve güvenliğin korunmasını, ülkeler arasındaki dostane ilişkiler ile iş birliğinin geliştirilmesini amaçlayan hedef ve prensiplere bağlılığın teyit edildiği belirtilen açıklamada, ekonomik sorunlar, medeniyetler arası ihtilaflar, terörizm tehdidinin görülmemiş şekilde artması, organize suçlar, göç ve yoksulluk gibi küresel sınama ve tehditlere karşı ortak çaba sarf edilmesi hususundaki ivedi ihtiyacın farkında olunduğu kaydedildi.

Uluslararası ilişkilerdeki hızlı dönüşümün merkezinde yer alan İslam dünyasının, çok sayıda çatışma, devletler arasında bozulan ilişkiler ve azalan iş birliğinin eşlik ettiği zorlu bir dönemden geçtiğinin bilincinde olunduğu ifade edilen açıklamada, bazı önde gelen Müslüman ülkeler arasında, İslam ümmetinin birliğini tehdit ederek ve İslami dayanışmaya zarar vererek derinleşmekte olan ihtilaflar konusundaki kaygıların dile getirildiği belirtildi.

Açıklamada, çözüme kavuşturulamamış tarihi sorunların, istikrarsızlığın ve terörle mücadelenin Müslüman ülkelerin esasen kalkınma hedeflerine yönlendirilebilecek muazzam kaynaklarını tükettiğinin mütalaa edildiği belirtilerek, şöyle devam edildi:

"Devletlerin meselelerine karışmama ilkesinin milletlerin barış içinde beraber yaşamalarının esasını teşkil ettiği kanaatinde olarak; uluslararası uyuşmazlıkların BM Şartı çerçevesinde barışçıl yöntemlerle çözümlenmesinin ve uluslararası barış, güvenlik ve adaletin tehlikeye atılmamasının tüm devletler için eşit ölçüde önemli olduğunu göz önünde bulundurarak; toplumlarının barışçıl ve müreffeh geleceğini sağlama sorumluluğunun bilincinde olarak; devletler ile halklar arasında iyi ilişkiler geliştirme arzusu ve toplumların her türlü güvenlik tehdidinden bağımsız olarak yaşamalarına ilişkin koşulların sağlanması ilkeleri doğrultusunda; uluslararası ilişkilerde hoşgörünün ve uzlaşma, barışa karşı tehditlerin ortadan kaldırılması ve iş birliği ile iletişimin güçlendirilmesi bakımından mühim bir araç olan diyaloğun önemi vurgulandı."

MUTABIK KALINAN HUSUSLAR

Açıklamada, İslam dünyasının muhtelif bölgelerinde artan gerilim ile derinleşen siyasi, ekonomik ve insani problemler bağlamında, İstanbul'daki İİT 13. İslam Zirvesi Konferansı'nın zamanlamasının önemine işaret edilerek, konferansın "Adalet ve Barış için Birlik ve Dayanışma" olarak belirlenen temasını bütünüyle nazar-ı itibara alarak mutabık kalınan hususlar şöyle sıralandı:

''1. BM ve İİT'nin devletlerin milli sınırlarının kutsallığı, toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı, diğer devletlerin içişlerine karışmama, devletler arasındaki çatışma ve uyuşmazlıkların barışçıl müzakerelerle çözümlenmesi konularındaki temel prensiplerini teyit ederiz.

2. İslami dayanışma ruhuna bağlılığımızı kuvvetli bir şekilde teyit eder; İİT üyesi devletleri, devletler arası ilişkilere dair meseleler ile çatışma ve uyuşmazlıkların çözümü konusunda iyi niyet ve yapıcı tutum sergileyerek, İslam dünyasındaki ilişkilere yönelik yeni bir paradigma geliştirmeye davet ederiz.

3. İİT üyesi devletleri, İslam dünyasında devletlerarası ilişkilerde mevcut sorunlara ilişkin olarak, ortak değer ve çıkarları vurgulayan bir gözden geçirme süreci başlatmaya davet ederiz.

4. İİT üyesi devletlerini, İslami yakınlaşmayı desteklemeye ve gelecek yıllarda İslam ümmeti için yeni bir siyasi platform olarak değerlendirmeye davet ederiz.

5. İslami yakınlaşma sürecinin gelişmesi konusunda BM ve İİT'nin uluslararası çatışmaların önlenmesi ve bunların barışçıl yollarla çözümlenmesi konusundaki merkezi rolünü; ayrıca İİT'nin İslami yakınlaşma sürecinin ilerletilmesi bakımından diğer uluslararası ve bölgesel örgütlerle geliştireceği iş birliğini memnuniyetle karşılarız.

6. İİT'nin İslami yakınlaşma sürecinin ilerletilmesi konusunda görev üstlenmesini teklif eder; İİT Genel Sekreteri'nin söz konusu inisiyatifin hedeflerine ulaşmasını teminen öneriler ortaya koymak amacıyla kapsamlı bir durum incelemesi gerçekleştirmesini talep ederiz.

7. İslami yakınlaşma konusunun, İİT Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı ve Devlet ve Hükümet Başkanları Zirveleri'nin kalıcı gündem maddesi olmasını teklif ederiz.

8. İİT üyesi devletleri, uluslararası ilişkilerdeki gerilimin azaltılmasına ve süregelen sorunları çeşitli istişare mekanizmaları oluşturmak, diplomatik misyonların imkanlarından faydalanmak, parlamentolar arası diyalog, hükümet dışı örgütler ve güven artırıcı önlemler geliştirmek suretiyle çözümlemeye yönelik somut adımlar atarak,İslami yakınlaşma inisiyatifinin hayata geçirilmesine katkı sağlamaya davet ederiz."

Bu arada ortak bildirinin, İİT 13. İslam Zirvesi Konferansı'nın nihai bildirisine de yansıyacağı öğrenildi.

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Gündem
  • Recep Tayyip Erdoğan
  • Dünya

Sayfa Yükleniyor...