Erdoğan'a Arap basınından destek

El Haliç gazetesinde çıkan ve Türkiye'deki yerel seçim sonuçlarını yorumlayan bir makalede, "Erdoğan’ın Arap politikalarını savunan biz Araplar, onun bu sonuçlardan gerekli dersleri almasını temenni ediyoruz" ifadesi yer aldı.

Türkiye'de gerçekleşen yerel seçimler, belki de Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk yenilgisi oldu. AKP 29 Mart Pazar günü Türkiye’de yapılan belediye seçimlerini kaybetmedi, ancak birçok hassas noktada beklenmedik gerilemelere ve hayal kırıklıklarına maruz kaldı.

Belediye seçimlerini genelde siyasi olmayan unsurlar etkiliyor. Fakat bu seçimlerde siyasi göstergeler yok değil. Belediye seçimleriyle birlikte her ilin yerel meclislerinin seçimi de yapıldı. Bu il meclisleri seçimi ise parti temelinde yapılıyor ve yerel meclis seçimleri halkın bu veya şu partiyi desteklemesinin ölçüsü oluyor. Bu bir yönü. Diğer yönü ise büyük kentlerde belediye seçimlerinin genelde siyasi boyuta sahip olması.

Bu yüzden Türkiye’deki belediye seçimleri sonuçlarına bakarken AKP’nin geleceği için pek de toz pembe olmayan bir tablo elde etmek mümkün. Şöyle ki parti ilk kez bir duraklama ve hatta 2002 yılından bu yana ilk kez bir gerileme yaşadı.

Büyük kentlerde AKP, İstanbul ve Ankara belediyelerini koruma başarısı gösterdi; ancak partinin buradaki oyları 2007 parlamento seçimlerine kıyasla önemli bir gerileme yaşadı. Muhalefetin oyları ise arttı.

AKP, başka bazı büyük kentlerde de başarılı oldu. Ancak İzmir, Antalya, Adana, Eskişehir ve Zonguldak gibi kentlerde başarısız oldu ve oyları geriledi.

EN BELİRGİN GERİLEME KÜRTLERİN YOĞUN OLDUĞU BÖLGELERDE
Yalnız AKP için en belirgin ve tehlikeli gerileme Kürtleirn yoğun olduğu bölgelerde yaşandı. Erdoğan, Kürtlere ve temsilcileri Demokratik Toplum Partisi'ne Kürt kentlerinin en büyüğü Diyarbakır’ı alma tehdidinde bulunmuştu. Kürtlerin buna cevabı da Diyarbakır’ın düşmeyecek bir kale olduğu şeklindeydi.

DTP sadece kalesini savunmakla yetinmedi, ‘saldırıya geçenleri’ saldırıya başladıkları noktadan daha uzağa attı.

Diyarbakır belediyesinde kayıp büyüktü. DTP’nin adayı Osman Baydemir AKP’li en yakın rakibini yüzde 65’den fazla bir oyla ezdi geçti. Keza AKP’nin oyları Türkiye’nin güneydoğusundaki bütün Kürt bölgelerinde 2007 parlamento seçimlerindeki yüzde 53’ten yüzde 38’e geriledi.

Bu bölgelerde dikkat çeken husus oyları artan partilerin sadece DTP ile sınırlı olmaması. Belediye seçimlerinin sürprizi olan Saadet Partisi de Türkiye genelinde 2007 seçimlerinde aldığı yüzde 3’lük oy oranını yüzde 5’e çıkardı. Hiç kuşkusuz Saadet Partisi'nin ilerleyişi 2001’de AKP ve Saadet Partisi olarak ikiye bölünen Fazilet Partisi'nin rahminden çıkmış AKP’nin aleyhineydi.

Muhalefet AKP’nin oylarının yüzde 47’iden yüzde 40’ın altına gerilemesine bel bağladı. AKP yüzde 39 aldı. Erdoğan seçimler öncesi partisinin başarı kriterini minimum yüzde 40 olarak görmüştü.

Erdoğan’ın kendisi de sonuçlardan dersler alacağını ve çatlakları gidereceğini ifade etti. Sorumlu siyasi bir lider açısından iyi bir gelişme bu.

ERDOĞAN UMARIZ DERSLERİ ALMIŞTIR
Muhalefet olumsuz ‘zaferi’ üzerinde durmayacak ve hatta AKP’nin gerilemesinin etkenlerinden olan ekonomik krizin derinleşmesine ve bazı alanlarda yolsuzluğun yayılmasına bel bağlayarak bir veya iki yıl sonra da olsa erken bir parlamento seçimi yapılmasını istemeye kadar gidecektir.

Erdoğan’ın alması gerekli birçok ders var ve Erdoğan’ın Arap politikalarını savunan biz Araplar bu dersleri almasını temenni ediyoruz.

Erdoğan 2002’de insanların sevgisini kazandı. Çünkü terazisi temizdi. Bugün parti Erdoğan’ın saygınlığını karalayanları ortadan kaldıracak cerrahi bir operasyona muhtaç.

Erdoğan Kürt bölgelerinde başarısız oldu. Çünkü Kürt sorununun çözümü folklorvari adımlarla değil, Kürt kimliğinin, temel temsilcileriyle birlikte açık ve ciddi tanınmasıyla olur.

Erdoğan 2002 yılı sonrası başarılı oldu. Çünkü Türkiye’nin modern tarihinde gördüğü en büyük köklü reformları geçirmişti. Her basiret sahibi için AKP’nin son belediye seçimlerinde gerilemesinin en büyük etkeninin anlamsız sebeplerle reform hareketinin durdurulması ve dondurulması olduğunu anlamak zor değil. Erdoğan, partisinin ve Türkiye’nin gençliğini yenilemek istiyorsa köklü reform yöntemine dönmesi ve tamamlaması gerekmektedir. Aksi takdirde akıbeti Anavatan Partisi'nin akıbetinden daha iyi olmayacaktır.

* Birleşik Arap Emirlikleri’nde yayımlanan El Haliç gazetesi, Beyrut Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü, 2 Nisan 2009, Arapçadan çeviri: HALİL ÇELİK

Sayfa Yükleniyor...