Eski Rum lider Tasos Papadopulos öldü

Kıbrıs Rum Yönetimi’nin eski lideri Tasos Papadopulos 74 yaşında hayatını kaybetti.

Eski Rum lider Tasos Papadopulos öldü

Akciğer kanseri tedavisi gören Tasos Papadopulos yaşamını yitirdi. Papadopulos, solunum yetmezliği şikayetiyle 22 Kasım’dan bu yana yoğun bakımda tutuluyordu.

Kıbrıslı Türkleri imha planı olarak bilinen “Akritas Planı”nın hazırlayıcısı olan Tasos Papadopulos, 7 Ocak 1934’de doğdu. 16 Şubat 2003’de yapılan başkanlık seçimini kazanarak, Kıbrıs Rum yönetiminin 5. lideri olan Papadopulos, bu görevini Şubat 2008’e kadar sürdürdü.

Papadopulos, Londra’daki Gray’s Inn Barrister-at-law okulunda hukuk eğitimi gördü.

Ada’ya 20 yaşında geri döndü ve EOKA’nın, İngiliz sömürge idaresine karşı mücadelesinin siyasi sorumlularından oldu.

Papadopulos, Şubat 1959’da Zürih Anlaşması’nın imzalanması için Londra konferansı toplandığında, tavsiyelerini almak üzere Makarios tarafından Londra’ya çağırdığı kişiler arasında yer aldı.

Zürih anlaşmasının imzalanmasından sonra kurulan geçici hükümette Makarios tarafından, yeni devletin iç güvenliği ve örgütlenmesi sorumluluklarını da barındıran İçişleri Bakanlığı’na atandı.

16 Ağustos 1960’da Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduğunda Makarios tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevine getirildi.

Papadopulos, “bağımsızlık için geçiş döneminde”, Rum tarafının 4 kişilik komisyonunda yer aldı, Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası görüşmelerini yaptı ve hazırladı.

Kıbrıslı Türklerin 1963’te ortaklık cumhuriyetinden dışlanmasının ardından, Sağlık, Tarım ve Maliye bakanlıkları görevinde bulundu. Temmuz 1970’de bakanlıktan ayrılarak, Glafkos Klerides’le birlikte merkez sağ görüşlü Birleşik Parti’yi kurarak, milletvekili seçildi.

Zamanın BM Genel Sekreteri Kurt Waldeim başkanlığında, Anayasal sorunların çözülmesi için Haziran 1968’deki müzakereler başladığında; zamanın Meclis Başkanı olan Rum müzakereci Glafkos Klerides’in danışmanıydı.

15 Temmuz 1974’te Makarios’a karşı girişilen darbede tutuklandı.

DARBEDEN SONRA MÜZAKERECİ OLDU
Müzakerecilik görevini Klerides’ten 1976’da devraldı ve Temmuz 1978’e kadar bu mevkide kaldı.

Müzakerecilik görevi sırasında, 1977’de, kurduğu Ulusal Konsey Üst Komitesi Başkanı olarak Viyana Konferansı’nda, coğrafi bir haritanın da eşlik ettiği, iki bölgeli iki kesimli federasyon çözümü önerisini sundu.

1976’da yeniden milletvekili oldu ve 1981’de Birleşik Kıbrıs partisini kurdu. Bu parti 1988’de merkez Demokratik Parti’yle (DİKO) birleşti ve 1991’de bu partinin ilk milletvekili seçildi, 1996’da da aynı partiden milletvekili olarak görevini sürdürdü. Ekim 2000’de, eski Rum lider Spiros Kiprianu’nun ölümünden sonra, Rum meclisindeki üçüncü büyük siyasi güç olan DİKO Başkanlığı’na seçildi.

Fotini Mihailidi ile evli olan Papadopulos, Konstantino, Maria, Nikola ve Anastasia adında 4 çocuk babasıydı.



Şubat 2008’deki Rum başkanlık seçimini birinci turda kaybeden Papadopulos, başkanlık görevini, seçimi ikinci turda kazanan AKEL Genel Sekreteri Dimitiris Hristofyas’a devretmişti.

“TÜRK KASABI” OLARAK TANINIYORDU
1964’de “Türk donanması adaya geldiğinde kurtaracak tek bir Türk bile bulamayacak” sözünü söyleyen Papadopulos, “Türk kasabı” olarak da anılıyor.

Papadopulos’un sahibi olduğu hukuk bürosunun, eski Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç’in yurtdışına kaçırdığı paraların aklanmasına karıştığı iddia edildi.

“HAYIR” İÇİN GÖZ YAŞI DÖKTÜ
24 Nisan 2004’te yapılan Annan Planı referandumunda Papadopulos, televizyondan ağlayarak yaptığı konuşmada, Rum halkının plana “hayır” demesini istemişti. Sonuçta da Rum tarafı onun tercihine uydu.

“Devlet teslim aldım, eyalet teslim etmem” diyen Papadopulos, 7 Nisan 2004 akşamı yaptığı söz konusu tarihi konuşmasında özetle şöyle demişti: “Bugün Kıbrıs’ın yarını için karar vereceksiniz, neslimiz için karar vereceksiniz. Gelecek nesiller için karar vereceksiniz. Yargınıza itimadım var. Sahte ikilemlere girmeyeceğinizi, tehditlerden korkmadığınıza inanıyorum. ‘Son şans’ diyenlere inanmadığınızı biliyorum. Rum halkı, seni 24 Nisan’da güçlü bir ‘hayır’ demeye davet ediyorum. Adaleti savunmanı, onurunu savunmanı istiyorum. ‘Hayır’ desek de bir hafta sonra AB üyesiyiz. Devletimizi ortadan kaldırmak istiyorlar. Annan planı bir uzlaşma sonucu ortaya çıkmadı.”

Sayfa Yükleniyor...