Euro bölgesi Yunanistan'a güvenmiyor

Finlandiya’dan sonra, Avusturya, Hollanda, Slovakya ve Estonya da Atina’dan “milyarlık kaparolar” istedi.

Euro bölgesi Yunanistan'a güvenmiyor

Yunanistan, iflasın eşiğinden kurtulmak için gösterdiği çabaya rağmen AB'deki ortaklarını ikna etmekte zorlanıyor. Yunanistan'ın geçtiğimiz Temmuz ayında toplanan AB zirvesinden sonra AB Merkez Bankası (AMB) ve IMF’den 109 milyar Euro düzeyinde ikinci bir mali yardım paketi alabilmesi için bazı AB ülkeleri Yunanistan’dan yeni güvenceler talep ediyor.

Euro para birimi bölgesinin, Yunanistan’a ayırdığı 109 milyar Euro'luk mali yardımda Finlandiya'nın 1 milyar 480 milyon Euro'luk katkısı var. Fakat Finlandiya, payına düşen bu yardımı vermek için Yunanistan’dan 1 milyar Euro düzeyinde "garanti belgesi" istedi.

Yunan hükümeti, nakit sıkıntısı nedeniyle başlangıçta gösterdiği tepkiye rağmen, Finlandiya’nın hesabına 1 milyar Euro düzeyinde bir garanti belgesi yatırmak zorunda kaldı.

Yunan ekonomi Bakanı Evbangelos Venizelos’un Finlandiya’ya 1 milyar Euro’luk garanti belgesi vermesi, Euro bölgesinin geri kalan ülkelerinin de iştahını açtı. Sırasıyla Avusturya, Hollanda, Slovakya ve son olarak Estonya da, Yunanistan’ın kendilerine benzer garanti belgeleri vermesini talep etti.

Yunan hükümeti ise bu ülkelere benzer garantiler vermeyeceğini belirterek, bu taleplerin AB çerçevesinde görüşülmesini istedi.

Yunanistan, Euro para bölgesinde bulunan 16 ülkeye de Finlandiya’ya verdiği garanti belgeleri ayrı ayrı vermeye başlarsa o zaman 2. mali yardım paketinin içi boşalmış olacak.

Yunanistan’dan talep edilenler, AB ülkelerinin Yunanistan’a karşı duydukları güvensizlikten başka AB içindeki dayanışma duygularının da ne denli cılız olduğunu gösterdi.

Yunanistan ise, ekonomik krizden kurtulmak için AB’nin gösterdiği yolda ilerlediği halde AB içindeki tutarsızlıklardan şikayet ediyor.

PAPANDREU HÜKÜMETİ İÇTE DE ZORLANIYOR
Yunan Başbakanı Yorgos Papandreu, ülkesinin AB nezdinde sarsılan itibarını yeniden sağlamak için Finlandiya gibi zengin bir ülkeye garanti belgeleri vermeyi kabul ederken, aynı anda ülke içinde yapmak zorunda olduğu reformların gerçekleştirmekte zorlanıyor.

Devlet sektörünün özelleştirilmesine karşı çıkan sendikalarla başa çıkamayan Papandreu hükümeti, Taksi , Kamyon, Noter, Eczane, Doktorluk, Avukatlık gibi sayıca “kapalı” olarak kabul edilen mesleklerin serbest bırakılmasına karşı şiddetli tepki gösteren ve grev eylemleriyle cevap veren çeşitli meslek guruplarıyla da mücadele ediyor.

Eğitim sisteminde yapılması gereken reformlarda da karşısında üniversitelerin yıllanmış ve kemikleşmiş rektör , öğretim üyeleri ve hatta partili öğrenci guruplarını bulan Papandreu’nun belki de en zorlu görevi vergi kaçakçılığını önlemekle devletin kasalarını doldurmaya çalışması olacak.

Bu bağlamda 1 Eylül itibariyle her türlü yiyecek ve içecek satışlarına uygulanan yüzde 13’lük KDV’nin yüzde 23’e çıkarılması gibi önlemler nedeniyle Yunan esnafının ayaklanmasından  endişe duyuluyor.

Bu nedenle Papandreu’nun uluslararası Selanik fuarının açılışı için 10 Eylülde düzenleyeceği basın toplantısında yapacağı açıklamalara büyük önem veriliyor.

Sayfa Yükleniyor...