Guardian: Türkiye'ye karşı ayrımcılık yapılıyor

Guardian gazetesi, "AB neden Türkiye'ye karşı dini gerekçelerle ayrımcılık yapılmasına izin veriyor?" sorusunu gündeme taşıdı.

İngiliz Guardian gazetesinde, "Türkiye'yi Avrupa Dışında Tutmak" başlığıyla yayımlanan bir makalede, "AB'nin Türkiye'ye karşı dini gerekçelerle ayrımcılık yapmasına neden izin veriliyor" sorusu soruldu.

Gazetenin yazarı ve Inter Press haber ajansının Brüksel muhabiri David Cronin'in kaleme aldığı makalede, "Başvurusunun üzerinden 22 yıldan fazla bir zaman geçerken, Türkiye'nin AB'ye girişi hala insan haklarıyla ilgili kaygılar ve önyargılar nedeniyle engelleniyor" denildi.

Cronin makalesine, yazar Orhan Pamuk'un İstanbul'la ilgili kitabına gönderme yaparak başladı ve bu kitaptaki hüzünden bahsederek, birçok Türk'ün de AB üyeliğiyle ilgili benzer bir hüzne kapıldığını yazdı.

Türkiye'nin AB ile resmi üyelik görüşmelerine 2005 yılında başladığını hatırlatan Cronin, bu süreçte Kıbrıs'la ilgili engeller mevcutken, "şimdi de Türkiye'nin yeni bir engelle, Bulgaristan'ın Osmanlı tarafından yerinden edilen Trakyalılar için tazminat talep etmesi, aksi halde müzakereleri engelleyeceğini ima etmesiyle karşı karşıya olduğunu" kaydetti.

Cronin, Türkiye'nin AB'ye katılması için insan hakları sicilini temizlemesi gerektiğini vurgulayarak, "Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'un da bu ifade özgürlüğünün kurbanlarından biri olduğunu" ifade etti.

"Pamuk hakkındaki dava teknik olarak düşse de ve Ermenistan'a yönelik dostluk jestleri yapılsa da, Ankara'nın muhalif sesleri susturmaya devam ettiği" yorumunu yapan Cronin, buna örnek olarak Anayasa Mahkemesi'nin Demokratik Toplum Partisi'ni kapatma kararını hatırlattı.

"Ancak ifade konusundaki bu engellerin, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye'ye yönelik antipatisiyle bir ilgisi yok" diyen Cronin, Türkiye karşıtlığının, ırkçılıkla aynı olduğunu savundu. Cronin makalesinde, AB kurumları resmi olarak çeşitliliğe destek verse de, birliğin en güçlü liderlerinde AB'nin Hristiyan kimliğini koruması gerektiği fikrinin baskın olduğunu bildirdi ve AB'nin yeni Başkanı Herman Van Rompuy'un başkan seçilmeden önce Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili görüşlerini anımsattı.

Cronin makalesinin sonundaysa, "Eğer bir golf kulübü üye kabul ederken benzer bir politika uygulasaydı, eşitlik kanunlarını ihlalden hakkında dava açılırdı. AB kağıt üzerinde bir demokrasiler kulübü, peki o zaman dini gerekçelerle ayrımcılık yapmasına neden izin veriliyor?" ifadesine yer verdi.

Sayfa Yükleniyor...