İddianame hazır: Trump'ın eski danışmanına 18 suçlama

17.10.2025 01:57

Son Güncelleme: 17.10.2025 09:50

İddianame hazır: Trump'ın eski danışmanına 18 suçlama
NTV

Eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, devlete ait gizli bilgileri yasa dışı yollarla saklamak ve aktarmakla suçlandı. Toplam 18 suçlamayla karşı karşıya olan Bolton, davanın Donald Trump’ın "siyasi intikamı" olduğunu belirtti.

Eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton hakkında milli savunma hakkındaki gizli devlet belgelerini saklama ve aktarma suçlamasıyla iddianame düzenlendi.

Bir dönem ABD’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliğini yürüten ve Trump’ın ilk döneminde ulusal güvenlik danışmanı olarak görev yapan Bolton, sekiz kez gizli belge aktarımı ve on kez belgelerin izinsiz elde tutulmasıyla suçlanıyor.

Maryland eyaletindeki Greenbelt'teki mahkemeye sunulan 26 sayfalık iddianamede, Bolton’a toplam 18 suç isnat edildi.

Bolton, daha önce hakkındaki suçlamaları reddetmişti.

SORUŞTURMA YILLAR SÜRDÜ

Adalet Bakanlığı, Trump’ın ilk başkanlık döneminde yürütülen incelemelerin ardından mevcut davayı açtı.

O dönemdeki soruşturmalar, Bolton’ın 2020 tarihli The Room Where It Happened (Olayın Yaşandığı Oda) adlı anı kitabını mercek altına almıştı.

Kitap, Trump’ı görev için yetersiz biri olarak tasvir etmiş ve Beyaz Saray’ın kitabın yayımlanmasını engellemeye yönelik ancak sonuçsuz kalan bir girişimini tetiklemişti.

Dün kamuoyuna açıklanan yeni iddianamede, Bolton’ın notlar ve yazışmalar saklarken AOL e-posta hesabı üzerinden ulusal savunma bilgilerini hukuka aykırı biçimde tuttuğu ve aktardığı öne sürülüyor.

Savcılar, Bolton’ı kişisel e-posta hesabı ve çeşitli mesajlaşma uygulamaları üzerinden ABD’nin ulusal savunmasına dair “çok gizli” bilgileri yasa dışı biçimde aktarmakla suçluyor.

Mahkeme tutanaklarında, “Bu dokümanlar, gelecekteki saldırılara, yabancı düşmanlara ve dış politika ilişkilerine dair istihbarat bilgilerini içeriyordu” ifadeleri yer aldı.

EL KONULAN BELGELERDE NELER VAR?

FBI görevlileri, ağustos ayında Bolton’ın Maryland’deki evinde ve Washington’daki ofisinde, ülkenin ulusal savunma bilgilerini izinsiz şekilde bulundurma veya aktarma suçlarını yasaklayan Casusluk Yasası’nın ihlaline dair kanıt aradı.

Reuters’e göre ajanlar iki cep telefonu, “Trump I-IV” ibareli belgeler ve “Müttefik Saldırılarına Dair Açıklamalar ve Düşünceler” başlıklı bir klasör ele geçirdi.

Mahkeme dosyalarında “gizli” olarak işaretlenmiş pek çok belge yer alıyor. Bunlar arasında kitle imha silahlarına dair notlar, ABD’nin stratejik iletişim planları ve Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliğiyle ilgili dökümanlar bulunuyor.

Savcılık belgelerinde, Bolton’ın Bethesda, Maryland’deki evinde “Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak görev yaptığı döneme ait günlük benzeri notlar”ın basılı halde saklandığı da belirtiliyor.

İRAN BAĞLANTILI SİBER SALDIRI

Soruşturmacılar ayrıca, Bolton’ın kişisel e-posta hesabının daha sonra İranlı bir hacker grubuna ait olduğu tespit edilen yabancı bir yapı tarafından ele geçirildiğine dair kanıtlara ulaştı.

Bu sızıntıya ilişkin ayrıntılar kamuya açık dosyalarda sansürlendi.

CNN televizyonunun aktardığına göre FBI, 2021’de Bolton’ın tehdit mesajları aldığını bildirmesi üzerine hacklenme olayını incelemeye başladı.

Mesajlardan biri, hassas bilgileri yayımlamakla tehdit ediyor ve “Hillary’nin e-postalarından bu yana en büyük skandal olabilir ama bu kez Cumhuriyetçi tarafta” ifadelerini içeriyordu. Mesajın sonu alaycı biçimde “Bol şans, Bay Bıyık!” sözleriyle bitiyordu.

Bolton’ın yardımcısı, hackerların gizli belgeleri ifşa etmekle tehdit ettiklerini söyledi.

Savcılara göre Bolton, aynı e-posta hesabını güvenlik izni olmayan aile üyelerine gizli bilgi göndermek için kullandığını FBI’a bildirmedi.

Bolton’ın bazı bilgileri eşi ve kızına gönderdiği iddia ediliyor.

Bolton hakkındaki iddianame, Trump’ın siyasi rakiplerini yargılattığı yönündeki suçlamaları tekrar gündeme getirdi.

2024 seçimlerini kazanarak yeniden Beyaz Saray’a dönen Trump, Adalet Bakanı Pam Bondi’ye sık sık muhaliflerini soruşturma çağrısı yaptı.

Ayrıca hızlı hareket etmeyen üst düzey yetkilileri görevden aldı. Trump, sosyal medyada “Artık daha fazla gecikemeyiz, itibarımız ve güvenilirliğimiz tehlikede” ifadelerini paylaşmıştı.

Trump’la geçmişte çatışan eski FBI Direktörü James Comey ve New York Başsavcısı Letitia James hakkında da davalar açılmıştı.

Trump’ın 2017’de görevden aldığı Comey, Kongre’yi engellemek ve yalan beyanda bulunmakla suçlanıyor.

Trump ve ailesinin şirketine karşı dolandırıcılık davası açan Letitia James ise banka dolandırıcılığı ve finansal kurumlara yanlış beyanda bulunmakla suçlanıyor. Suçlamaları reddeden James, bu ay sonunda mahkemeye çıkacak.

ADALET BAKANLIĞINDA BÖLÜNME

Adalet Bakanlığının Ulusal Güvenlik Birimindeki bazı savcılar, Reuters ajansına Bolton dosyasının siyasi nedenlerle hızlandırıldığı yönünde endişelerini dile getirdi.

Ancak kanıtların yeniden incelenmesinin ardından savcılar suçlamaları sürdürmeye karar verdi ve iddianameyi hazırlamak için birkaç gün çalıştı.

Comey ve James davalarının aksine Bolton'ın dosyası, delillerin yeterli olduğu kanaatine varan kariyer yetkililerin desteğini korudu.

BOLTON: ADALET BAKANLIĞI SİLAHA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ

Konuya dair ilk açıklamasında Bolton, Adalet Bakanlığının “siyasi bir silaha dönüştürüldüğünü” söyleyerek kendisinin Trump’ın intikamının hedefi haline geldiğini belirtti.

“Dört on yılı aşkın süredir hayatımı Amerika’nın dış politikasına ve ulusal güvenliğine adadım. Bu hedefleri asla tehlikeye atmam” diyen Bolton, Trump’ın misillemesinin görevden ayrılmasıyla başladığını, 2020’deki kitabının yayımlanmasını engelleme girişimiyle sürdüğünü söyledi.

Bolton, “Şimdi, Adalet Bakanlığını silah haline getirip düşman olarak gördüklerine daha önce reddedilmiş veya çarpıtılmış suçlamalar yöneltmesinin son hedefi oldum” dedi ve ekledi:

“2021’de e-postam hacklendiğinde FBI tamamen bilgilendirildi. Önceki yönetimin dört yılı boyunca yürütülen tüm incelemelere rağmen bana hiç suçlama yöneltilmedi.”

Bolton, Trump’ı yetkisini kötüye kullanmakla suçladı ve Stalin’in gizli polis şefi Lavrenti Beriya’ya atfedilen şu sözü hatırlattı:

“Bana adamı göster, ben de sana suçunu göstereyim."

Bolton şöyle devam etti:

"Bu suçlamalar yalnızca benimle ya da günlüklerimle ilgili değil. Muhaliflerini susturmak, kendi davranışları hakkında ne söyleneceğine tek başına karar vermek isteyen bir başkanın sistematik korkutma çabası."

Bolton’ın avukatı Abbe Lowell ise suçlamaların müvekkilinin 45 yıllık kamu hizmeti boyunca tuttuğu günlüklerden kaynaklandığını belirterek "Tarih boyunca pek çok kamu görevlisi günlük tutmuştur, bu bir suç değildir" diye ekledi.

Bolton açıklamasını, “Yetki suistimalini ortaya çıkarmak adına mücadele etmeyi sabırsızlıkla bekliyorum” sözleriyle tamamladı.

"CLINTON, BIDEN VE TRUMP'A YÖNELTİLEN SUÇLAMALARDAN DAHA AĞIR"

Bununla beraber hukukçular Bolton’a yöneltilen suçlamaların Trump veya gizli bilgi sızdırmakla suçlanan diğer yetkililerin davalarından daha ciddi olabileceğini belirtti.

Hukukçu Elie Honig, CNN kanalına verdiği demeçte, savcıların Bolton’ın “en üst düzey gizli bilgileri güvenlik izni olmayan kişilere kasıtlı olarak ilettiğine” dair kanıtlara sahip göründüğünü söyledi.

Honig, “Savcılar bu suçlamaları kanıtlayabilirse -ki her zaman büyük bir eğer vardır- o haşde Bolton’ın eylemleri, Hillary Clinton, Mike Pence, Joe Biden ve hatta Trump’a yöneltilen iddialardan daha ağır sayılır” değerlendrmesini yaptı.

Honig, Bolton’ın İranlı hacker soruşturmasında e-posta kullanımıyla ilgili eksik beyanlarının hukuki durumunu ağırlaştırabileceğini ekledi.

Analistler, Bolton hakkındaki iddianamenin Washington’daki gergin atmosferi daha da tırmandırdığını, Trump’ın müttefiklerinin önceki yönetimlere yönelik yeni soruşturmalar vaat ettiğini söylüyor.

Adalet Bakanlığı henüz duruşma tarihini belirlemedi. Bolton’ın bu ay içinde Maryland’deki federal mahkemeye çıkması bekleniyor.

Casusluk Yasası uyarınca tüm suçlamalardan suçlu bulunması halinde onlarca yıl hapis cezası alabilir.

Sosyal Medya'da Takip Et