İzlanda'da yeni hükümet AB üyeliğine adaylık için girişimler başlatırken, Brüksel'deki AB Komisyonu, bu ülkenin katılımına "zihinsel olarak hazır olduğunu" belirtiyor.
Ekonomik krizden ağır yaralar alan İzlanda'da, geçen Nisan sonunda düzenlenen genel seçimlerin ardından, Başbakan Johanna Sigurdardottir tarafından oluşturulan merkez sol hükümeti, parlamentoya sunduğu kanun tasarısı çerçevesinde, AB'ye adaylık koymak için yasal temel oluşturuyor.
AB'ye katılım başvurusunu bu yaz yapmayı hedefleyen yeni hükümetin, bu amaca ulaşmak için parlamentoda yeterli çoğunluğa sahip olduğu ve sorun yaşamayacağı belirtiliyor.
AB Komisyonu, 320 bin nüfuslu bu ülkenin adaylığına ve katılımına "zihinsel olarak" hazır bulunduğunu kaydederek yeşil ışık yakarken, İzlanda'nın katılım müzakerelerinin 12 ay kadar sürebileceği, tek sorunun, Reykjavik'in balıkçılık sektöründeki himayeci tavrının değişmesi gereğinden kaynaklanabileceği, ancak bunun aşılacağı ifade ediliyor.
İzlanda'da 1991'den beri iktidarda olan muhafazakarlar AB'ye katılmaya karşı çıkıyorlardı. Buna gerekçe olarak balıkçılık sektöründeki ulusal menfaatler öne sürülüyordu.
Başbakan Sigurdardottir, konuya ilişkin açıklamalarında, AB'ye katılım müzakerelerinde balıkçılık, enerji ve petrol alanlarında "hayati menfaatleri" gözardı etmeyeceklerini belirtti.
İzlanda'nın AB'ye katılımı kesinleşirse, bu katılımın referandum yoluyla, halk tarafından onaylanması gerekiyor.
AB'ye karşı olan İzlanda kamuoyunun, ekonomik krizden sonra muhafazakarlardan uzaklaşarak tavır değiştirdiği, bugün AB'ye katılımdan yana olanların oranının yüzde 60'ı bulduğu ifade ediliyor.
Adadaki yeni hükümet, AB üyeliğinin, "yabancı yatırımcılara güvence kaynağı olacağı" görüşünü savunuyor.
- Etiketler :
- Haberler
