Katar Dışişleri Bakanı Al Sani'den Lübnan açıklaması

Katar Dışişleri Bakanı Al Sani,  Suudi Arabistan'ın, istifasını açıklayan Başbakan Saad Hariri üzerinden Lübnan'ın içişlerine karıştığını öne sürdü.

Katar Dışişleri Bakanı Al Sani'den Lübnan açıklaması

Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Suudi Arabistan'ın, istifasını açıklayan Başbakan Saad Hariri üzerinden Lübnan'ın içişlerine karıştığını belirterek, "Arap dünyasında güç bir ya da iki ülkede toplanamaz. Bu, 21'inci yüzyılda kabul edilemez. dedi.

Washington merkezli "Center for National Interest" adlı düşünce kuruluşunda konuşan Al Sani, Katar ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin kesik olduğunu hatırlatarak, bundan dolayı Hariri'nin Riyad'da istifa açıklama yapmasının iç yüzünü bilmediğini söyledi.

Al Sani, "Lübnan'dan duyduğumuz ve olanları izlediğimiz kadarıyla şunu ifade edebilirim; öncelikle başka bir ülkenin başbakanının yani hükümet başkanının, kendi ülkesinin ve yönetiminin haberi olmaksızın bu şekilde ülkesine dönmesine izin vermemek -ki yakın zamanda gitmesine izin verirler umarım- bir ülkenin içişlerine karışmaktır" ifadesini kullandı.

Suudi Arabistan'ı, diğer küçük ülkeleri baskı altına almak için Hariri'ye bu yöntemi uygulamakla suçlayan Al Sani, "Bölgede karşı karşıya kaldığımız risk budur; güçlü ülkeler, başka ülkelerin kararlarını bu şekilde kontrol altına almaya çalışıyor. Arap dünyasında güç bir ya da iki ülkede toplanamaz. Bu, 21'inci yüzyılda kabul edilemez" değerlendirmesini yaptı.

Ortadoğu'daki birçok ülkede "dram ve anlaşmazlıkların" söz konusu olduğunu anımsatan Al Sani, bölgede "dar görüşlülük, totaliterlik ve saldırganlığın" hakim olduğu karanlık bir çağa girildiğini dile getirdi.

Bölgedeki oyuncuların "sorumsuzca" başka ülkelerin vatandaşlarının hayatlarıyla "geri dönüş stratejisi olmayan bir kumar" oynadığını anlatan Al Sani, şöyle devam etti:

"Açlıktan ölen çocuklara yapılan yardımlar bir politik koz olarak kullanılıyor. Suriye'deki kıyım tolere ediliyorken, Yemen aynı şekilde bir çıkmaza sürükleniyorken şimdi aynı güçler Lübnan'da kendilerini gösteriyorlar. Bu sistematik davranış, ardında bıraktığı acıları hiçe sayan düşüncesizce bir güç arayışı örneğidir. Güç arayışları bölge güvenliğine zarar veriyor ve bölgede aşırıcı grupların ortaya çıkmasına yol açıyor. Totaliterliğin karanlık çağı yine Ortadoğu'da kapımızda."

"KATAR, HAMAS'A DEĞİL YARDIMA MUHTAÇ İNSANLARA YARDIM EDİYOR" 


Dışişleri Bakanı Al Sani, Suudi Arabistan öncülüğündeki bazı Arap ülkelerinin Katar'a ambargo uygulamasını "yasa dışı" olarak niteledi.

Al Sani, ülkesine uygulanan ambargonun söz konusu ülkelerin ortaya attığı taleplerden ziyade "modern çağda güçlü bir rejimin özgürlük ve egemenliği tehdit etmesi" olduğunu vurguladı.

Ambargoya ilişkin, "tehlikeli bir iktidar oyunu" nitelemesinde de bulunan Al Sani, benzer bir durumun Yemen, Somali ve Lübnan'da da söz konusu olduğunu belirtti.

Katar'ın, İran ile Suudi Arabistan arasında sıkışmış küçük bir ülke olduğunu dile getiren Al Sani, bağımsızlıklarını kazanmalarından bu yana yaptıkları reformların bölgede bazı ülkeleri rahatsız edeceğini tahmin ettiklerini ve bu konuda yanılmadıklarını kaydetti.

Al Sani, "Bağımsızlığın cezası başladı. Ambargo uygulayan ülkelerin ortaya koydukları sebepler bir sis perdesidir. Katar aslında terörle mücadelede küresel bir liderdir ve bunu ambargo uygulayan ülkeler de biliyor. Körfez krizi, ülkemin bölgede gücün merkezileşmesine direnmesini ve bu yöndeki çabalarını akim bırakmak içindir" diye konuştu.

Katar'a ambargo uygulayan ülkelerin Doha'nın Hamas'a verdiği desteği kesme talebine ilişkin bir soru üzerine Al Sani, ülkesinin Hamas'a değil Filistin halkına destek verdiğini ifade etti.

Al Sani, ülkesinin Hamas'ı asla desteklemediğini ve desteklemeyeceğini, bu iddiaların Katar karşıtı propagandadan ilham alınarak üretildiğini dile getirerek, "Katar'ın desteği Gazze'ye ve Gazze'de yardıma muhtaç insanlaradır" açıklamasında bulundu.

"SURİYE'DE DAEŞ'E ODAKLANMAK HATAYDI"


Suriye'deki durumun, uluslararası oyuncuların savaşa dahil olmasıyla daha karmaşık bir hal aldığına dikkati çeken Al Sani, Beşşar Esed'i kastederek, bu ülkede bir kişinin, ordusu ile 500 bin insanı öldürdüğünü, milyonlarca insanı mülteci durumuna düşürdüğünü söyledi.

Ülkede odakların DAEŞ'e dönmesi ile Esed rejimine karşı bir tolerans ortaya çıktığına işaret eden Al Sani, "Orada yapılan en büyük hata, iki şeyi (DAEŞ ile Esad rejimi) bir arada ele almamamızdı" yorumunu yaptı.
  • Etiketler :
  • Haberler -
  • DAEŞ
  • İran
  • Siyaset
  • Dünya
  • Suudi Arabistan
  • Katar
  • Dış Politika

Sayfa Yükleniyor...