Orta Doğu'nun en kalabalık ülkesi Mısır'da neredeyse 30 yıldır tek adam yönetimi var.
BBC, Artık 80'ini aşan Hüsnü Mübarek'e, modern Mısır'ı şekillendiren kurum olarak ordunun rolüne ve halkın Mübarek sonrası dönemde kimi kurtarıcı olarak gördüğüne yakından baktı.
Selefleri gibi Mübarek de asker kökenli. 6 Ekim 1981'de Cumhurbaşkanı Enver Sedat'ın bir suikaste kurban gitmesiyle iktidara geldi.
Ama en yakınındaki isimler, bugün bile özel ve iş hayatında asker disiplinini sürdürdüğünü anlatıyor.
İktidara geliş şekli de Mübarek'in değişimi sevmemesinin başlıca sebeplerinden biri olarak gösteriliyor.
Onun döneminde ordu gücünü korudu, hatta buzdolabından uçağa her türlü malı üreten bir sanayi devi haline geldi.
Mısır'da orduya ya da rejime karşı sesini yükseltenlerin başına neler gelir? Tabular öyle kuvvetli ki, yalnızca rejim muhalifleri değil eski askerler de bu konularda konuşmaktan sakınıyor.
Ama meclisin, "devletin güvencesi" olarak görülen ordunun bütçesini inceleyemediği, ordunun yabancı ülkelerle yaptığı anlaşmaları denetleyemediği bilinen bir gerçek.
İSTİKRAR İÇİN SIK SIK BOCALADI
Cumhurbaşkanı Mübarek'in iktidardaki en büyük başarısı olarak, ülkede istikrarı sağlaması gösteriliyor. Ama bu istikrarın bedeli ne oldu?
Mübarek, istikrar ile demokrasi arasında seçim yapmak zorunda kaldığında hep istikrardan yana karar verdi.
Ayrıca Filistin davasına destek ile İsrail'le barışı koruma amaçları arasında da sık sık bocaladı.
Bu arada zengin-yoksul uçurumu büyüdü, kayıt dışı ekonomi aldı yürüdü, yolsuzluklar günlük hayatın bir parçası haline geldi.
MİRAS VE VARİS
Mübarek'in 29 yıllık iktidarı sonrasında bugün toplum hangi noktada?
Uzmanlara göre giderek yaygınlaşan öfke patlamaları ve umarsızlık, aynı madalyonun iki ayrı yüzüne işaret ediyor: Yıllardır gerçek değişim umudu olmadan yaşayan bir toplumun ruh haline.
Mısır'da şu sıralarda Mübarek'in yanısıra kamuoyu önünde ciddi bir rol oynamasına izin verilen tek kişi oğlu Cemal.
Ancak Cemal Mübarek'i ciddiye almayan ve kurtuluşu yine orduda gören ciddi bir kesim de var.
Sonuçta ülkenin geldiği nokta, 1952 darbesini yapan subaylara bile "Keşke yapmasaymışız" dedirtiyor.
- Etiketler :
- Haberler
