Koalisyon Sözcüsü'nden Menbiç açıklaması

ABD öncülüğündeki DAEŞ karşıtı koalisyon sözcüsü Albay Thomas Veale, video konferans yöntemi ile ilk kez kameraların karşısına çıktı ve Irak ile Suriye’de devam eden operasyonlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Veale’nin özellikle de Türkiye ile ABD arasındaki anlaşma sonrasına Menbiç’teki ABD askerlerinin akıbetinin siyasi görüşmelere bağlı olduğunu söylemesi dikkat çekti.

Veale, “Onlar ileri kuvvet olarak orada değiller, bu Kore’deki silahsızlandırılmış bölge gibi değil. Onlar orada güvenlik operasyonları yapıyorlar. Bu görevin geleceği ise siyasi görüşmelere ve belirlenecek politikaya bağlıdır.” ifadesini kullandı.      

Menbiç’te henüz herhangi bir operasyonel değişiklik olmadığını kaydeden sözcü, “Sahadaki koşullar sahadaki durumu belirleyecektir.” şeklinde konuştu.

ABD öncülüğündeki DAEŞ karşıtı koalisyon Komutanı Paul E. Funk olmak üzere birçok ABD'li yetkili ABD'nin Menbiç'ten çekilmeyeceğini açıklamıştı.

ESKİ AÇIKLAMALARI İNKAR ETTİ

İki ülke arasındaki yol haritası mutabakatının sonuçlarının ne olacağını henüz bilmediğini ifade eden Veale, “Türkiye’nin güney sınırlarındaki güvenlik kaygılarını anlıyoruz. Onlar koalisyonun değerli bir ortağı ve NATO müttefikidir. Onlarla bu görüşmeler üzerinden yakından çalışmak bu konuda en doğru yaklaşım.” ifadelerini kullandı.

Türkiye ile ABD arasındaki Menbiç yol haritası ile YPG/PKK’nın Menbiç’ten çıkarılmasının öngörüldüğü hatırlatılarak “Bu anlaşma aynı zamanda, ABD sözcülerinin, bazı generallerinin ve DAEŞ ile Mücadele Özel Temsilcisinin YPG’nin Menbiç’ten ayrıldığına ilişkin eski açıklamalarının doğru olmadığını hatta bazen yanıltıcı olduğunu kabul etmek anlamına da geliyor, siz bu konuda ne diyeceksiniz?” sorusuna, Albay Veali geçmişte bu yönde herhangi bir açıklamanın yapıldığını hatırlamadığını iddia etti.

Veale, “Eski koalisyon sözcüsü Albay Ryan Dillon ile 8 aydır çalışıyordum ancak ondan bu yönde bir açıklama hatırlamıyorum. Daha önce ABD’den bu yönde resmi bir açıklama yapıldığını da hatırlamıyorum. Dolayısıyla bu soruya gerçekten cevap veremem." değerlendirmesinde bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump’ın DAEŞ ile Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk 2016 yılında "DAEŞ sonrası güvenliği korumak için yerel birimlerin eğitiminin tamamlanmasının ardından tüm YPG birimleri Menbic'ten ayrılacak ve Fırat'ın doğusuna dönecek" şeklinde bir paylaşımda bulunmuştu.

Bunun üzerine dönemin Koalisyon sözcüsü Albay John Dorrian, YPG/PKK unsurlarının Menbiç ilçesinden tamamen çekildiğini açıklamıştı.

Aynı süreç de dönemin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner de YPG/PKK mensuplarının artık Menbiç ilçesinde bulunmadığını iddia etmişti.  

TÜRKİYE’NİN IRAK’TAKİ OPERASYONLARI IRAK İLE İŞBİRLİĞİ İÇERİSİNDE YAPILIYOR

Geçen hafta ABD’nin Kuzey Irak’ın Sincar bölgesine asker konuşlandırdığı haberlerine ilişkin soruları da yanıtlayan Veale, söz konusu haberlerin doğru olmadığını ve görüntülenen konvoyun bölgeden geçerek Suriye’ye gittiğini söyledi.

Veale, “O konvoyun amacı özellikle de Toparlama Operasyonuna destek içindi ve başka herhangi bir konuyla ilgili değildi.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin Kuzey Irak’ta PKK terör örgütüne yönelik operasyonlara ilişkin bir soruya da yanıt veren Veale, “Türkiye’nin Irak’taki operasyonları Irak ile yakın işbirliği içerisinde yapılıyor.” dedi.

Türkiye’nin “değerli bir koalisyon ortağı” olduğunu belirten Veale koalisyonun misyonu ile Türkiye’nin buradaki operasyonlarının çakışması gibi bir durum öngörmediklerini belirtti.

NATO IRAK’TA SAHA İNCELEMESİ YAPTI

Irak’ta istikrar çalışmalarına değinen Sözcü ayrıca NATO’nun Irak’ta sevkiyat öncesi saha incelemesi yaptığını teyit etti.

NATO’nun Irak hükümetinin davetiyle ülkeye geldiğini hatırlatan Veale, “NATO’nun Irak’ta saha incelemesini tamamladığını teyit ediyorum ve NATO bunu Irak hükümeti ile görüşüyor. Bu bizim alanımıza giren bir konu değil.” şeklinde konuştu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Amerikalı mevkidaşı Mike Pompeo arasında Washington’da gerçekleşen görüşmenin ardından, ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, düzenledikleri telekonferansla konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Menbiç anlaşmasının ne kadarlık bir süreye yayılacağı konusunda net açıklama yapmaktan çekinen yetkililer, sürecin adım adım ilerleyeceğini belirterek, tamamlanan bir adımın ardından diğer adıma geçileceğini kaydetti.

Yetkililer, “Bir an önce adımların atılmasını umut ediyoruz. NATO müttefikimiz Türkiye de bunu istiyor.” dedi.

Yetkililer, terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı YPG’nin Fırat nehrinin doğu tarafına geçeceğini söyledi. “YPG’nin bu anlaşmadan çıkarı ne olacak?” sorusuna yetkililer, amacın bölgede istikrar sağlamak olduğuna vurgu yaptı.

“Herkes bu süreçten yararlanacak çünkü amaç tansiyonu düşürmek ve istikrarı sağlamak.” ifadesini kullanan yetkililer, uygulanma kısmında ise Türkiye’nin ve YPG’nin şehri ele geçirmesinin ardından evlerinden ayrılan Arapların atılan adımlardan memnun olması gerekliliğini belirtti

MENBİÇ ASKERİ KONSEYİ

Yetkililer ayrıca, YPG’nin Menbiç’ten ayrılmasının ardından şehrin yönetimi hakkında da değerlendirmede bulundu.

Atılan adımlardaki amacın ABD’nin ya da Türklerin şehrin kontrolünü ele geçirmek olmadığını dile getiren yetkililer, amacın Menbiç halkının kendi liderliğini kurması ve güvenliğini sağlayabilecek duruma gelmesi olduğunu ifade etti.

“Menbiç de herkesin hemfikir olacağı, gözle görülebilir bir istikrarın sağlanmasını istiyoruz.” diye konuşan yetkililer, şunları kaydetti:

“Menbiç Askeri Konseyi’nin büyük bölümü yerel Araplardan oluşuyor ve tabii ki bu durum konseyin çok önemli bir parçası ve bu yerinde kalacak ve Türklerle çalışacak. Bu şekilde (Türkler de) uzun vade ayarlamaların yapılması sürecinde daha rahat olacak.”

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Washington'a bir ziyarette bulunarak mevkidaşı Pompeo'yla Menbiç konusunda bir görüşme gerçekleştirdi.

Türkiye ile ABD arasında mutabık kalınan "Menbiç yol haritasına" ilişkin Çavuşoğlu, bu sürecin üç aşamada ve aylar içinde uygulamaya geçirilmesinin planlandığını söylemişti. 

Çavuşoğlu, yol haritasının amacının Menbiç'in bütün terör örgütlerinden temizlenip ilçede güvenlik ve istikrarın kalıcı bir şekilde sağlanması olduğunu ifade etmişti.