'Konvoyda ölenler Filistinli şehitlerimizdir'

İstanbul'da bulunan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas İsrail saldırısında hayatını kaybedenler için, "Şehitleri Filistinli şehitlerimiz olarak kabul ettik" dedi.

'Konvoyda ölenler Filistinli şehitlerimizdir'

Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Zirvesi için İstanbul'da bulunan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas NTV'ye konuştu.

NTV Haber Müdür Mete Çubukçu'nun sorularını yanıtlayan Abbas, İsrail'in Gazze'ye yardım konvoyuna kanlı baskınına yönelik değerlendirmeler yaptı.

ÖLENLER FİLİSTİNLİ ŞEHİTLERİMİZDİR
Türkiye-İsrail ilişkilerinde kritik günler yaşanıyor. Tüm dünyanın gözü bu bölgede. Güncel bir soru ile başlamak istiyorum. İsrail'in Gazze'ye giden yardım konvoyuna yaptığı saldırıyı nasıl değerlendiriyorsunuz, böyle bir saldırı bekliyor muydunuz?
Şüphesiz ki bu çok önemli bir olay. Biz bu olayı katliam olarak niteliyoruz. İlk olarak yüce Türk milletine teşekkürlerimizi bildiriyor ve başsağlığı diliyoruz. Biz Filistin hükümeti olarak bu gemiler ile Gazze'ye yardım ulaştırmaya çalışan herkese Filistin vatandaşlığı vereceğiz. Şehitleri de Filistinli şehitlerimiz olarak kabul ettik. Uzun süredir Gazze'ye uygulanan ambargo trajik sonuçlara yol açıyor, Batı Şeria'da da başka türlü bir ambargo var. Eğer bu kafileler hali hazırda bu ambargoyu kaldırmayı başarmamışsa, şüphesiz çabaların yoğunlaştırılması gerekiyor ki Filistin halkına uygulanan ambargo sona ersin.

Yeni gemiler mi bekliyorsunuz?
Filistin halkına yönelik ambargo ve baskıların son ermesi için tüm yöntemlerin denenmesi lazım. Bu sayede ambargo bertaraf edilebilir. Çünkü İsrail bu ambargoyu devam ettirmekte ısrar ediyor. Halbuki bütün , İsrail basını ve İsrail 'de tanınmış simalar bile, bu ambargonun kaldırılması için çağrıda bulunmaktadır.

Biz de İsrail basınını takip ediyoruz. İsrail basınında bu ambargonun kaldırılması için çağrılar var. İsrail niye ambargoyu devam ettiriyor? Gazze'yi neden 4 yıldır kuşatma altında, neredeyse bir toplama kampı görünümünde tutmaya devam ediyor?
Aslında hiçbir kabul edilecek sebebi yoktur. Bu ambargo Filistin halkına gıda maddelerinin yanı sıra, tıbbi malzemenin, çocuklar için süt tozunun, inşaatlar için çimentonun götürülmesini engellemektedir. Bu kabul edilecek bir şey değil, ama İsrail bunu devam ettirmeye devam ediyor.

BU SEFER BAŞARACAĞIZ

Gazze'deki sorun nasıl çözülecek? Bir yandan İsrail ambargosu baskısı, diğer yandan ikiye bölünmüşlük; Hamas ve El Fetih yönetimi... Bu sorun nasıl çözülecek sayın Abbas?
Bu olaya verilecek en iyi cevap, ki ben de gemilere yapılan saldırının ardından çağrıda bulundum, Filistin'deki grupların uzlaşması ve el ele verip İsrail'e karşı birlikte karşı koymasıdır. Hamas'ı uzlaşmaya ikna etmeleri için Filistin'in lider kadrolarından bir heyet oluşturduk. Burada tek şartımız Hamas'ın Mısır belgesini imzalaması.

Umutlu musunuz ?
Öyle zannediyorum ve ümit ediyorum. Kanımca bu sefer biraraya gelmeyi başaracağız ve Gazze'ye gidecek heyetin ulusal dayanışma sağlanması için Hamas tarafından da iyi karşılanmasını diliyorum.

Tek koşul Mısır belgesinin kabul edilmesi mi?
Mısır'ın belgesi iki taraf arasında derhal uzlaşının sağlanmasını ve derhal genel seçimlere gidilmesini amaçlıyor. Bilindiği üzere Mısır belgesi bizden önce Hamas'a arzedildi ve başlangıçta Hamas kabul etti. Ondan sonra bize arz ettiler ve bizde imzaladık, fakat bu kez Hamas imzalamadı. Belge hala imzalanmamış bulunmaktadır.

UZLAŞI OLURSA SINIR KAPISINDA KONTROL BİZDE OLUR

Geçtiğimiz günlerde Mısır Refah kapısını, yani ambargonun en önemli sınır kapısını açtı. Biraz da bu yardım konvoyunun yarattığı tepki buna neden oldu diyebilir miyiz? Kapı ne kadar açık kalacak?
Filistin'e birden fazla geçiş kapısı var. Refah geçiş kapısı aslında insani malzemeler için değil insanların geçişi için açılmış bir kapıdır. Öte yandan Erez kapısı var ve bu kapıdan hergün yüzlerce kamyon insani yardım taşınmakta. Bunun dışında da İsrail ile aramızda başka geçiş kapıları var ve bu kapılar esasında çalışmaktadır. 2005 yılında İsrail işgal ettiği topraklardan çekildiği zaman, o zamanki anlaşmada taraflar İsrail, Filistin, Amerika ve Avrupa'ydı. Mısır taraf değildi. Şimdi bu sınır kapısı olayında Mısır taraf sayılmaz. Bundan dolayı uzlaşı üzerinde ısrarla duruyoruz, çünkü uzlaşı sağlanırsa sınır kapısında kontrol bizde olacak ve sorun kendiliğinden çözülmüş olacak.

Yardım konvoyuna yapılan saldırı sonrasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Türk hükümetinin tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye hükümeti ve Başbakan Erdoğan Filistin meselesine büyük ilgi gösteriyorlar ve Türkiye Filistin'i çok yakından takip ediyor. Birçok sefer Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile biraraya geldik. Bu son durumda Türkiye'nin bu güne kadar sürdürdüğü çabaların bir bölümünü oluşturmaktadır.

TÜRKİYE, HAMAS VE EL FETİH'E EŞİT MESAFEDE

Zaman zaman Türkiye'nin politikasının Hamas'a daha yakın El Fetih'e daha mesafeli olduğunu düşünüyor musunuz?
Kanaatime göre Türkiye her iki tarafa da aynı mesafede durmaktadır ve hiç bir zaman bize gelip diğer tarafın aleyhine ya da lehine bir şey söylememiştir.

Bu son saldırının ardından Başbakan sizi de aradı. Neler konuştunuz acaba?
Hem sayın Başbakan, hem de sayın Cumhurbaşkanı ile görüştüm. Çünkü gerçekten çok tehlikeli bir durumdu ve bu durum ile ilgili görüşlerimizi paylaşmamız gerekiyordu.

YENİ BİR İNTİFADA İHTİMALİ YOK

Türkiye'de günlerdir insanlar sokakta ve İsrail'i protesto gösterileri yapıyorlar. Ben İsrail'deydim. Batı Şeria'da ve Ramallah'ta sizin talimatınızla okullar kapatıldı ve sizin talimatınızla 3 gün yas ilan edildi. Bu durum yeni bir ayaklanma, yani sizin tarifinizle yeni bir intifada yaratır mı?
Kesinlikle yeni bir intifada ihtimali yok. Hepimiz intifadanın ne kadar tehlikeli ve ağır sonuçlara yol açabileceğini biliyoruz. Bizler silahlı bir direniş yerine, barışçıl bir direnişi sürdürmeliyiz. Hamas da silahlı bir mücadeleye karşı. Bu da şunu gösteriyor ki, Hamas'la bu konuda aslında görüş birliği içerisideyiz.

İntifada derken pasif direniş, sivil boykotlar onları kastetmiştim..
Böyle bir durum zaten şu anda var. Batı Şeria'da çeşitli gösteriler düzenleniyor özellikle Cuma günleri yürüyüş ve nümayişler yapılıyor ve bizde bu girişimleri destekliyoruz.

İSRAİL'İN YERLEŞİMLERİNE HERKES KARŞI

Gözler sürekli Gazze'de ama bir de Batı Şeria var. İsrail yerleşimleri her gün giderek artıyor ve siz bu yerleşim durmadan, dolaylı da olsa görüşmeye başlamayacağınızı söylemiştiniz. Bu doğru mudur acaba?
Zaten şu an direkt bir görüşme söz konusu değildir, ama indirekt çabalar var. Amerika tarafından da çeşitli çabalar var. Biz görüşmelerde sadece bizim değil Arap ülkelerinin de yer almasını istiyoruz.

İsrail hükümetinin yerleşim politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
ABD başta olmak üzere uluslararası düzeyde tüm toplumlar buna karşı. Birleşmiş Milletler de 15 kararla bu durumu gayrimeşru olarak nitelendiriyor. Bu bize göre de meşru değil. Biz bir yol haritası izliyoruz ve İsrail'in yeni yerleşim yerleri inşa etmesine kesinlikle karşıyız.

Türkiye'den sonra Amerika'ya gidecek ve Obama ile görüşeceksiniz. Umutlu musunuz? ABD başaracak mı?
Gerek Obama, gerek Bush döneminde ABD'ye yaptığımız tüm ziyaretlerde dile getirdiğimiz istek, yerleşim yerleri inşaatına engel olunmasıdır. Böylece biz de bölge barışına yardımcı olacak girişimlerde başarılı olabilelim.

AMACIMIZ TÜM TOPLUMLARA VERİLEN HAKKIN BİZE DE VERİLMESİ

Filistin mücadelesini nasıl tanımlarsınız?
Bizim mücadelemiz 1948 yılında başlayan 62 yıllık bir süre. Temel amacımız Filistin halkına diğer tüm meşru toplumlara verilen hakların verilmesi, bağımsız bir Filistin'in kurulması, başkentin Doğu Kudüs olması ve Filistin halkının geleceğini tayin etme hakkına sahip olması. Biz meselemizin çok zor olduğunu biliyoruz, fakat asla umudumuzu kaybetmiyoruz.

TÜRK HALKINA TEŞEKKÜR EDİYORUZ

Türkiye Filistin konusunda çok hassas.. Türk halkına mesajınızı almak istiyorum ve son olaylardan sonra herkes sokaklardaydı. Bir mesajınız var mı?
Biz kardeş Türk halkının kalbinde Filistin meselesini taşıdığını bilmekteyiz. Türkler, ta Osmanlı döneminden bugüne kadar kesin bir şekilde Filistin meselesinde herhangi bir ödün vermemeyi her zaman öngörmüş ve her zaman cesurca Filistin meselesini desteklemişlerdir. Bundan dolayı da bu kardeş halka sonsuz teşekkürlerimizi iletiyor ve takdire şayan tutumunu selamlıyoruz.

Sayfa Yükleniyor...