Krizdeki İspanya sağa kaydı

Erken genel seçimde zafer, ilk resmi sonuçlara göre, tek başına iktidara yetecek oranda Halk Partisi'nin.

Krizdeki İspanya sağa kaydı

Euro bölgesinin 4. büyük ekonomisine sahip olan krizdeki İspanya, erken genel seçime gitti ve sağ görüşlü Halk Partisi tarihi bir zafer kazanarak tek başına iktidara geldi. Sosyalistler ise demokrasi tarihindeki en kötü sonuçlarını aldı.

İspanya'da 2004 yılından bu yana, iki dönemdir süren sosyalistlerin iktidarına son veren Halk Partisi, 2000 yılında, Jose Maria Aznar döneminde elde ettiği 183 milletvekilini geçmeyi başardı.

Parti, İspanya demokrasi tarihinde ilk defa bu seçimlerde, 350 sandalyeden oluşan mecliste 186 sandalyeye sahip oldu.

Ekonomik krizle mücadele eden, 5 milyondan fazla işsizin bulunduğu İspanya'da, Mariano Rajoy başbakanlığında kurulacak yeni hükümetin öncelikli hedefi ekonomi olacak.

Bu seçimlerde aday olmayan Başbakan Jose Luis Rodriguez Zapatero'nun yerine eski İçişleri Bakanı Alfredo Perez Rubalcaba'yı başbakan adayı olarak gösteren Sosyalist İşçi Partisi ise, İspanya demokrasi tarihindeki en kötü seçim sonucunu aldı.

Son seçimlerde 169 milletvekiline sahip olan parti, bugünkü seçimler sonrasında 110 milletvekiline düştü. Parti bu zamana kadarki seçimlerde en kötü sonucu 118 milletvekiline sahip olduğu 1977 yılında almıştı.

Öte yandan hükümet sözcüsü Jose Blanco seçim sonuçlarıyla ilgili basına yaptığı açıklamada, ilk defa terör tehdidi olmadan gerçekleşen bir seçim olduğunu ve oy kullanma işlemleri sırasında ciddi hiçbir olayın yaşanmadığını söyledi.

Krizdeki İspanya sağa kaydı - 1 Halk Partisi seçimi kutluyor.

İçişleri Bakanı Antonio Camacho da seçimlere katılımın yüzde 71,78 düzeyinde olduğunu duyurdu. 2008'deki son seçimlerde katılım yüzde 73,85 iken, seçimle birlikte 13 siyasi parti meclise girdi ve İspanya demokrasi tarihindeki en çoğulcu meclis oluştu.

YENİ BAŞBAKAN KONUŞTU
Seçimin galibi Mariano Rajoy, önündeki sürecin kolay olmayacağını ve ekonomik kriz için çalışacağını ifade eden Racoy, ''Ama inanın ki, herkesin yardımıyla İspanya, Avrupa'nın zirvesinde olacak'' diye konuştu.

İspanya'nın gelecek 4 yıldaki başbakanı olacak olan Rajoy, ''Mucizeler olmayacak, bunun sözünü vermedik. İyi şeyler yaptığımızda sonuçları gelecektir. Herkesi buna güvenmeye çağırıyorum'' ifadelerini kullandı.

PP lideri, ''herkesin başbakanı olacağını, her siyasi partiyle diyalog içinde olacağını, hiçbir siyasi partinin kendini dışlanmış hissetmeyeceğini, İspanya'nın hizmetinde olacağını'' vurguladı.

56 yaşında Rajoy, konuşmasının ardından PP'nin merkez binasının balkonuna çıkarak, kendisini bekleyen kalabalığı selamladı. Çoşkulu kalabalık, sık sık ''Başbakan'', ''Evet, sen buna layıksın'' sloganları atarak, ''Yaşasın İspanya'' şarkısını söylediler.

"AÇIK ŞEKİLDE KAYBETTİK"
Öte yandan Jose Luis Rodriguez Zapatero'nun yerine Sosyalist İşçi Partisi'nin başbakan adayı olan ve seçimleri kaybeden Alfredo Perez Rubalcaba, ''Kişisel ve partim adına PP'yi kutluyorum. PP lideri Mariano Rajoy ile konuştum, tebrik ettim ve bu önemli süreçte başarılar diledim'' dedi.

''İyi bir sonuç elde etmedik, açık bir şekilde kaybettik. İspanyollar bizim muhalefette olmamızı istedi, bunu yapacağız'' diyen Rubalcaba, halen PSOE Genel Sekreteri olan Zapatero'dan partisini kurultaya götürmesi çağrısında bulundu.

Rubalcaba, ''İspanyol toplumu bu zamana kadar karşılaştığımız en kötü ekonomik krizle karşı karşıyadır. Bize oy verenlere layık olacağız. Biz, kendi şartlarımız ve değerlerimiz ile İspanya'nın genel çıkarları için mücadele edip, ekonominin tekrardan büyümesi ve istihdam sağlanması için tüm gücümüzle çalışacağız'' diye konuştu.







Bu seçimlerde ön plana çıkan diğer bir konu, özerk yönetimlerde faaliyet gösteren küçük siyasi partilerin milletvekili sayısını artırması, Valencia, Asturias ve Navarra bölgelerinde kurulan koalisyonların ilk defa meclise girmeleri oldu.

Bask bölgesinin bağımsızlığı için mücadele eden ve AB terör örgütleri listesinde bulunan ETA'nın silahlı faaliyetlerini bıraktığını açıklamasından sonra kurulan ve ilk defa genel seçimlere katılan ayrılıkçı ve sol görüşlü siyasi hareketlerin koalisyonu AMAIUR'un 7 milletvekili çıkartması ise önemli bir başarı olarak gösterildi. AMAIUR, 18 milletvekilinin çıktığı Bask bölgesinde 1. siyasi parti olarak çıktı.

Ayrıca 2008'deki seçimlerde büyük bir hezimete uğrayan ve sadece 2 milletvekili çıkaran komünist görüşlü Birleşik Sol (IU) partisi ise bugünkü seçimlerde milletvekili sayısını 11'e çıkartmayı başardı.

Ülkedeki ekonomik, sosyal ve siyasi sisteme karşı 15 Mayıs'tan bu yana gösteriler düzenleyen ''Öfkeliler'' adlı halk hareketinin yaptığı ''protesto oyu'' çağrısının da olumlu sonuç verdiği gözlendi. ''Öfkeliler'' hareketinde öncü olan sivil toplum örgütleri, halktan ''oy kullanmamasını, oy kullanması halinde ise boş veya küçük partilere oy atılmasını'' istemişti.

Genel seçimler sonrasında yüzde 90'ı açıklanan sandıklara göre 350 milletvekilinden oluşan meclisin dağılımı şöyle:

— Halk Partisi (PP) 186 Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) 110

— Katalonya bölgesinde faaliyet gösteren Yönelim ve Birlik Koalisyonu (CİU) 16

— Komünist görüşlü Birleşik Sol (IU) 11

— Bask bölgesindeki ayrılıkçı ve sol görüşlü siyasi hareketin koalisyonu (AMAIUR) 7

— Bask bölgesinde faaliyet gösteren Bask Milliyetçi Partisi (PNV) 5

— İspanya genelinde iki büyük siyasi partiye alternatif olarak kurulan Demokrasi ve İlerici Birlik (UPyD) 5

— Kanarya Adaları'nda faaliyet gösteren Kanarya Koalisyonu (CC) 2

— Katalonya bölgesindeki ayrılıkçı Katalonya Cumhuriyetçi Solu (ERC) 3

— Galisya bölgesinde faaliyet gösteren Galisya Milliyetçi Bloku (BNG) 2

— Asturias bölgesinde faaliyet gösteren Asturias Vatandaş Formu (FAC) 1

— Valencia bölgesinde faaliyet gösteren küçük siyasi partilerin kurduğu koalisyon (Compromis Q) 1

— Navarra bölgesinde faaliyet gösteren GBai 1

Sayfa Yükleniyor...