Filistinle Dayanışma Derneği’nin konferansına katılmak için İstanbul'a gelen Leyla Halid, NTV Haber Müdürü Mete Çubukçu'nun sorularını yanıtladı.
Halid, uçak kaçırma eylemini şöyle değerlendirdi: “O dönem öyle gerekiyordu. Filistin halkının sesini, Filistin'in işgal edildiğini duyurmak gerekiyordu. Ve biz doğru olanı yaptık. Geriye dönüp baktığımızda amacımıza ulaştığımızı görüyorum.”
Halid, 1969 ve 1970'de kaçırdığı uçaklarla bir anda dünyanın gündemine oturmuş, elinde silahı başında kefiyesiyle fotoğrafları bütün dünyaya yayılmış, kendi deyişiyle; "Dünya Filistinliler'in farkına varmıştı."
Leyla Halid, bu eylemle tarihe dünyanın ilk kadın hava korsanı olarak geçecekti.
EYLEMLER FİLİSTİN HALKINI DÜNYAYA TANITTI
Halid, şöyle konuştu: “Partimizin yaptığı bir macera değildi. Silahlı eyleme geçince tüm dünya devrimcilerinden destek görmüştük. Verdiğimiz mücadele Filistin’i Birleşmiş Milletler’in gündemine taşıdı. FKÖ'nün tanınmasını sağladı. Her şeyden önemlisi de bizi sadece mülteci, yardıma muhtaç insanlar gibi görenler, Filistin halkını bir ulus olarak tanımaya başladı.”
65 yaşındaki Halid, artık Ürdün’de yaşıyor. Politikaya devam eden Halid, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ve Filistin Ulusal Konseyi’nin üyesi.
BİRLİĞE EN ÇOK İHTİYACIMIZ OLAN DÖNEM
Filistin'e giremeyen Halid, işgal topraklarının en zor dönemini geçirdiğini savunuyor.
Halid, şunları söyledi: “Bizim sloganımız. 'İç sorunlarımız olsa bile, işgale karşı herkes birleşmeli'. Ancak El Fetih ve Hamas, düşmana karşı savaşmak yerine iktidar savaşı yapıyor. Biz, parti olarak Oslo sürecine karşı çıktık ve eleştirdik ama FKÖ çatısından ayrılmadık. Şimdi İslamcılar ile sağcı ulusalcıların iktidar için bir çekişmesi yaşanıyor. El Fetih iktidarı vermek istemiyor, Hamas ise İslami çözüm öneriyor. Hamas’ın hatası, silah kulanmak ve antidemokratik yöntemlere başvurmak oldu. Oysa, birliğe en çok ihtiyacımız olan bir dönemden geçiyoruz. Halk Cephesi olarak, bu iki grubu uzlaştırmak için formüller üzerinde çalışıyoruz.”
İKİ DEVLET NASIL OLACAK?
Leyla Halid, Oslo ve Annapolis sürecinin çözüme katkıda bulunmadığını, İsrail'in Filistin halkını oyaladığını söyledi.
İki devletli çözüm projesinin herhangi katkı sağlamayacağını belirten Halid, şöyle konuştu: “Yeni İsrail hükümeti bile iki devletli çözümü kabul etmiyor. Filistin’deki utanç duvarı durdukça, mülteciler geri dönemedikçe, İsrail sürekli topraklarını genişlettiği sürece 1967 sınırlarında iki devlet nasıl olacak? Zaten bu yeni bir şey değil; Birleşmiş Milletler’in yıllar önce kabul ettiği bir çözüm. Ancak bir ara çözüm olabilir. Ama iki devletli çözüm yeni patlamalara yol açacaktır.”
SİLAHLI MÜCADELE İŞGAL BİTENE KADAR SÜRECEK
Filistin’in efsanevi ismi, bu durum karşısında direnişin meşru olduğunu söylüyor. Peki ya silahlı direniş?
Bu konuda Halid, şunları söyledi: “Hangi dönem neyi gerektiriyorsa o uygulanır. Bu sivil ya da askeri yöntem olur. Doğanın kanunudur. İşgal varsa, direniş de olur. Uluslararası yasalar, Birleşmiş Milletler bile direnişi meşru görüyor. Silahlı mücadele ise işgal sona erene kadar sürecektir. Lübnan'da bunu gördük.”
POLİTİKAYA NOKTA KOYMADI
Ürdün'de eşi ve iki oğlu ile birlikte yaşayan Halid, "Çocuklar büyüdükten sonra politikaya daha fazla vakit ayırabiliyorum" dedi.
Halid, silahların gölgesinde geçen politik bir mücadele sonrasında şu anda girişine izin verilen ülkelerde Filistin mücadelesini anlatmaya devam ediyor.
ÖZGÜR BİR ÜLKE İÇİN
Peki Leyla Halid, geriye dönüp baktığında, duvarlardaki posteleri gördüğünde ne hissediyor?
Halid “Bizler yeni kuşaklara mücadele geleneği bıraktık. Sadece Filistin'de değil, tüm dünyada. Belki ben Filistinin özgürlüğünü göremeyeceğim ama yeni kuşaklara daha iyi bir hayat, özgür bir ülke bırakmak için mücadele ettiğimiz düşünüyorum” dedi.
- Etiketler :
- Haberler
