Libyalı mültecilerin Avrupa'daki sığınağı

Kuzey Afrika’da yaşanan karışıklıklardan kaçanlar çareyi en yakın Avrupa toprağı olan İtalya’nın Lampedusa adasına sığınmakta buluyor. Adada yerli nüfusun 3 katı mülteci bulunuyor.

Libyalı mültecilerin Avrupa'daki sığınağı

Son günlerce Libya başta olmak üzere Kuzey Afrika’dan binlerce kişi Avrupa’ya kaçmaya çalışıyor. Libya’dan gelenlerin çoğunun gittiği adres ise İtalya’nın Lampedusa adası... Tunus’a 113 kilometre uzaklıktaki İtalya’nın Lampedusa adası ise uzun yıllardan bu yana Afrika ülkelerinden kaçan mültecilerin ilk durağı olma özelliğini koruyor. 4 bin 500 kişinin yaşadığı adada, bugün ada nüfusunun neredeyse 3 katı mülteci bulunuyor.

Adaya yılbaşından bu yana Tunus’tan yaklaşık 19 bin mülteci geldiği belirtiliyor, gelenlerin yaklaşık 5 bin tanesinin hala adada olduğu söyleniyor. İtalyan resmi kaynakları adaya günde ortalama 2 uçak dolusu göçmenin geldiğini belirtiyorlar. Adaya gelen mültecilerin hepsi Lampedusa’da kalmıyor. Mültecilerdin bir kısmı Sicilya’nın Bari ve Palermo ve Calabria bölgesindeki Crotone şehirlerine naklediliyor.

Lampedusa’ya sığınanlar sadece Libyalılar ve Tunuslular değil. Libya ve Tunus’ta mülteci konumunda bulunan çoğu Darfur, Somali, Eritre ve Irak’tan gelen binlerce kişi de adaya geldi. Uluslararası yasalara göre, savaş durumundan kaçtığını belgeleyebilen bir kişi bir başka ülkeye mülteci olarak gidebiliyor. Birleşmiş Milletlerce belirlenen mülteci hakları nedeniyle aralarında ABD ve Avrupa ülkelerinin de olduğu 24 ülkeye sığınabiliyor.

Afrika’ya olan yakınlığı nedeniyle Lampedusa yıllardır yasadışı göçmen akımının ilk durağı olarak biliniyor. Afrika, Ortadoğu ve Asya’dan gelen yasadışı göçmenler transit geçiş yeri olarak Lampedusa’yı kullanıyor. Bu nedenle 2004 yılında Libya ve İtalya arasında da gizli bir anlaşma yapılmış ve anlaşmaya göre 2004–2005 yıllarında İtalya’ya gelen birçok mülteci Libya’ya geri iade edilmişti. Avrupa Birliği, bu anlaşmayı onaylamadığını da dile getirmişti.

LAMPEDUSALILAR İSYANDA
Libya’dan gelen mültecilerin sayısının da giderek artması ile birlikte İtalya’nın bu küçük adası ciddi bir mülteci krizi yaşıyor. İtalya İçişleri Bakanı Roberto Maroni de İtalyan hükümetinin Libya’dan yaklaşık 50 bin mültecinin gelmesini beklediklerini açıklamıştı.

Ada halkı ise gelişlere tepki gösteriyor. Çoğunluğu turizm ve balıkçılıkla geçinen ada halkı, Lampedusa turizminin zarar gördüğünü, devam eden gelişler nedeniyle balıkçılık faaliyetlerinin de sekteye uğradığını söylüyor. Facebook ve Twitter’da durum ile ilgili sayfalar oluşturan Lampedusa’lar üç haftadır balığa bile çıkamadıklarını üstelik güvenlik endişesi yaşadıklarını dile getiriyorlar.

Libyalı mültecilerin Avrupa'daki sığınağı  - 1

MÜLTECİLER DE ZOR DURUMDA
Lampedusa’daki mülteci kampının kapasitesi 850 kişi… Kuzey Afrika’daki olaylardan önce dahi adadaki kampta 2 binden fazla mültecinin yaşadığı konuşuluyordu. Hatta 2009 yılında adadaki mülteciler, yaşam şartlarının kötülüğü nedeniyle kampta bazı yerleri ateşe vermiş, protesto gösterilerinde bulunmuşlardı.

Adadaki yer sıkıntısı ve yetersiz ödenek nedeniyle mülteciler zor şartlarda yaşıyor. Hijyenik şartların giderek kötüye gittiği mülteci kampında, ev sayısının yetersizliği nedeniyle çoğu kişinin yağmurdan korunacak ya da uyuyacak bir yer bulamadığı söyleniyor.

İTALYA’DAN AB’YE YARDIM ÇAĞRISI
İtalya’ya göre Kuzey Afrika’dan gelen mülteciler, sadece onların sorunu değil. Bu nedenle İtalya giderek sıklaşan aralıklarla gerek Avrupa Birliği gerek ülke bazında yardım çağrısında bulunuyor. Göçmenlerin bir kısmının İtalya dışındaki Avrupa ülkelerine tahliyesini istiyor. Avrupa Birliği Sınır Koruma Ajansı Frontex de olaylar karşısında Lampedusa’da yoğun önlemler almaya başladı.

Öte yandan AB ülkelerinin İtalya’ya gelen mültecileri kabul etme yanlısı olmadıkları konuşuluyor. İtalya’nın Mülteci sonunu geçtiğimiz ay Brüksel’deki AB İçişleri Bakanları toplantısında da dile getirilmişti. İtalya İçişleri Bakanı Robert Maroni, İtalya’nın dev mülteci dalgaları karşısında zor durumda kalacağını söylemiş, Alman İçişleri Bakanı Thomas de Maziera ise Kuzey Afrika’dan gelen mültecileri ağırlamanın İtalya’nın bir yükümlülüğü olduğu düşündüğünü belirtmişti.

Avrupa Genelinde yapılan yorumlarda da 90’larda Yugoslavya başta olmak üzere Doğu Avrupa’dan gelen mültecilerin başta Almanya olmak üzere, Belçika ve İsveç gibi Orta Avrupa ülkelerine gittiği, İtalya’ya ekonomik yardımların yapılacağı ancak mültecilerin başka ülkelerce kabulünün uzak bir olasılık olduğu konuşuluyor.

Tunus’ta da Bin Ali’nin devrilmesinin ardından İtalya yasadışı göçmen akının kontrolü için Tunus’ta polis konuşlandırma talebinde bulunmuş ancak bu önerisi Tunus tarafından geri çevrilmişti. İtalya’da Tunus’tan kaçan göçmenlere karşı önlem alınmazsa, göçmenleri iadeye başlayacağını belirtmişti.

Elbette mülteciler sadece İtalya’nın Lampedusa adasına kaçmıyor. Örneğin Tunus ve Libya’daki olayların ardından Mısır’da 40 binden fazla mültecinin olduğu söyleniyor.

Sayfa Yükleniyor...