Limana karşı Heybeliada formülü

"Türkiye Güney Kıbrıs'a limanlarını açmadan AB yoluna nasıl devam eder?" İşte Olli Rehn'in bu soruya verdiği üç cevap...

Limana karşı Heybeliada formülü

"Gümrük Birliği Ek Protokolü'nü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde onaylamayan, bu çerçevede limanlarını Kıbrıs Rum Kesimi'ne açmayan Türkiye, Avrupa Birliği üyelik müzakerelerinin gözden geçirilmesine dönük girişimlerden nasıl kurutulabilir?"

Avrupa Birliği'nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'e göre bunun üç yolu var: Ya Kıbrıs sorununda çözüme dönük ilerleme olur, ya Türkiye Heybeliada ruhban okulunu açar, ya da Rum Ortodoks Patrikhanesi'nin ekümenik statüsü tanınır.

Avrupa Birliği, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne Türk limanlarının açılmasını öngören ek protokolün uygulanmasını istiyor. Bu yüzden üyelik sürecinde 8 müzakere başlığı, Türkiye limanlarını açmadığı için askıya alınmıştı. Ancak birlik, bu sonbaharda konuyu yeniden değerlendirmeyi kararlaştırdı.

Avrupa Birliği'nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Türkiye limanları açmasa bile yeni yaptırmalara maruz kalmayabileceği inancında.

Rehn bunun için şu üç koşuldan birinin yerine gelmesinin yeterli olacağı kanısında; Kıbrıs sorununun çözümüne dönük ilerleme, Heybeliada ruhban okulunun açılması, ya da Rum Ortodoks Patrikhanesi'nin ekümenik statüsünün tanınmasına yönelik bir girişim.

Rehn, Kıbrıs sorunun çözüm sürecine girmesi halinde, Türkiye ek protokolü uygulamasa bile, sorumlu hicbir AB devlet adamının Türkiye'ye yaptırım uygulama talebinde bulunamayacağını söyledi ve şunları kaydetti:

"Bu tür talepler kuşkusuz Kıbrıs sorununun çözüm sürecini baltalar. Şayet Kıbrıs'ta çözüm süreci uzasa bile, Türkiye ek protokoldeki yükümlülüklerini yerine getiremese bile, ruhban okulunun açılması veya Patrikhane'nin ekümenik statüsünde çözüm sürecini başlatması da bir telafi olacaktır."

Sayfa Yükleniyor...