Obama, İran'la sağlanan nükleer anlaşmayı savundu

ABD Başkanı Barack Obama, İran'la sağlanan nükleer anlaşmayı savundu. Obama, tarihi anlaşmadan vazgeçmenin geriye tek bir seçenek bırakacağını, bunun da yeni bir savaş olduğunu vurguladı.

Obama, İran'la sağlanan nükleer anlaşmayı savundu

Obama, Amerikan Üniversitesi’nde İran ile varılan nükleer anlaşmayla ilgili konuştu.

Yaklaşık iki yıl süren müzakerelerin ardından Tahran yönetimi ile P5+1 ülkeleri arasında varılan nükleer anlaşmanın İran'ın nükleer silah elde etmesini "kalıcı" şekilde önlediğine işaret eden Obama, “Anlaşma İran'ın bomba yapmaya giden tüm yollarını ortadan kaldırıyor" ifadesini kullandı.

Obama, söz konusu anlaşmanın İran ile tüm problemlerini çözmediğini belirterek, anlaşmanın Washington ile Tahran arasında "sıcaklık" oluşturmadığını vurguladı. En kritik güvenlik konularından birini çözmesi açısından söz konusu mutabakat için "iyi bir anlaşma" tanımlamasında bulunan Obama, ülkede anlaşmanın, Irak savaşından sonra en önemli dış politika tartışmalarından biri olduğunu da dile getirdi.

Obama, Irak savaşının üzerinden 10 yıldan fazla süre geçmesine rağmen hala bu savaşın sonuçlarını yaşadıklarını, ABD askerlerinin verilen her görevi yerine getirdiğini, binlerce yaşamın yitirildiğini, on binlercesinin yaralandığını ve bir trilyon dolara yakın paranın harcandığını hatırlatarak, tüm bunlara rağmen Irak'ın bugün mezhepsel çatışmalara sahne olduğunu ve Irak savaşından bölgede sadece İran'ın faydalandığını aktardı.

İran'ın nükleer programından dolayı ABD'nin ekonomik yaptırımlarının on yıllardır yürürlükte bulunduğunu, ancak tek başına ABD’nin yaptırımlarının İran'ı müzakere masasına oturtamadığına vurgu yapan Obama, nihayetinde BM Güvenlik Konseyi kararları ve Avrupa Birliği’nin yanı sıra Çin, Hindistan ve Japonya gibi ülkelerin İran petrolü alımında ambargoya gitmesinin etkisini gösterdiğini kaydetti.

"Bu küresel başarıyı sağlamak kolay değildi" diyen Obama, bazı noktalarda, partnerlerinin işbirliği yapma kararı almamalarından dolayı milyonlarca dolar ticari kayba uğradıklarına işaret etti. Obama, ancak "Diplomatik bir çözüm olmadığında, küresel ekonominin işleyişinin durması ve hatta Ortadoğu’da daha fazla istikrarsızlık sonuçlarını doğuracak bir savaş olabileceği noktasında onları (partnerleri) ikna edebildik" dedi.

Obama, "İran üzerinde baskıyı artıran savaş tehditleri, sert konuşmalar değil, çetin, titiz bir diplomasiydi" ifadesini kullandı.

İki yıl önceki geçici anlaşma duyurulduğunda "tarihi hata" tanımlaması yapıldığını hatırlatan Obama, İran’ın yükümlülüklerini yerine getirmeyeceğine yönelik eleştirilerin yanlış olduğunu belirtti.

Obama, geçici anlaşma sayesinde İran’ın nükleer programının son 10 yıl içerisinde ilk kez durdurulduğu, nükleer tesislerde denetimlerin artırılması başarılarının kazanıldığını hatırlattı.

ABD Başkanı Obama, müzakere sürecince de ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Enerji Bakanı Ernest Moniz tarafından yürütülen çabalarla kapsamlı bir anlaşmaya ulaştıklarına değinerek, "Hedeflerimizi içeren kapsamlı bir eylem planına ulaştık. Bu anlaşma altında, İran’ın hiçbir zaman nükleer silah üretebilmesine izin verilmeyecek" diye konuştu.

Yaptırımların kaldırılması konusunda ise İran'ın önemli somut adımlar atması gerektiğinin altını çizen Obama, "Eğer İran gelecek 10 yıl içinde anlaşmayı ihlal ederse tüm yaptırımlar yeniden yürürlüğe girecek. BM Güvenlik Konseyi'nin diğer üyelerinin desteğine ihtiyacımız yok, ABD, kendi yaptırımlarını yeniden harekete geçirebilir" açıklamasında bulundu.

Obama, nükleer anlaşmayı savunarak, şunları kaydetti:

"Bu anlaşma, alternatifleri arasında sadece en iyi seçenek değil, aynı zamanda müzakere edilmiş nükleer silahların yayılmasını önleyen en güçlü anlaşma. Güçlü bir anlaşma olmasından dolayı da, İsrail hükümeti haricinde, dünyadaki her ülke açıkça desteklediklerini açıkladı. BM Güvenlik Konseyi oy birliğiyle destekledi. Silahların kontrolüne ve nükleer silahlara ilişkin uzmanların çoğunluğu destekledi. Cumhuriyetçi ve Demokrat başkanlar altında çalışmış olan 100'ün üzerinde eski büyükelçiler destekledi."

Obama, denetleyicilerin, herhangi bir İran nükleer tesisine önceden bildirimde bulunmadan istedikleri zaman gidemeyeceği eleştirilerinin doğru olmadığını bildirerek, "Gerçek şu ki denetleyiciler İran’ın önemli nükleer tesislerine günlük erişime sahip olacaklar. İran’da herhangi bir noktada bildirilmemiş şüpheli bir yerin denetlenmesi gerekiyorsa, müfettişler, İran itiraz etse de 24 saat gibi kısa süre bir bildirimle erişime sahip olacak" diye konuştu.

Obama, "Sözün özü şu ki, eğer İran aldatırsa onları enseleyebiliriz ve bunu yaparız" diye konuştu.

İran'ın on yıllardır Hizbullah gibi terör örgütlerini destekleme ve bölgede istikrarsızlığı artırma yönündeki çabalarını hatırlatarak İran hükümeti hakkında "illüzyona" sahip olmadıklarını belirten Obama, İran’ın yaptırımların öncesinde de sonrasında da bu tür eylemlerine devam ettiğini ve her zaman bu tür çabalar için kaynak oluşturma yolu bulabildiğini kaydetti.

Ancak İran'ın savunma bütçesinin Körfez müttefiklerinin birleşik bütçelerinden sekiz kat daha küçük olduğunu ve Tahran yönetiminin konvansiyonel kapasitesinin İsrail'inkiyle karşılaştırılamayacağını anımsatan Obama, "yaptırımların kaldırılmasının İran'ı egemen bir güce dönüştürmeyeceğine" işaret etti.

Obama, İran’ın yine de kendi zorluklarıyla bölgesel güç olmayı sürdüreceğini dile getirerek, "Mevcut rejim tehlikeli ve baskıcı. İran’ın terörizmi desteklemesine ve insan hakları ihlallerine ilişkin yaptırımları yürürlükte tutmayı sürdüreceğiz. Haksız yere tutuklanan Amerikalıların salıverilmesi için ısrar etmeye devam edeceğiz. İran rejimi ile birçok noktadaki farklılığımız devam edecek" diye konuştu.

Dolayısıyla, İran yaptırımların rahatlatılmasından ne kadar fayda elde ederse etsin, nükleer silaha sahip İran’ın daha büyük tehlike oluşturduğuna işaret eden Obama, "Eğer İran'ın istikrarsızlaştırma faaliyetleriyle mücadelede ciddiysek, bu anlaşmanın bloke edilmesinden daha kötü bir yaklaşım düşünmek zor" ifadesini kullandı.

Obama, anlaşmanın engellemesinin yerine, bölgedeki müttefiklerinin kapasitelerini güçlendirilmesine odaklanabileceklerine vurgu yaptı.

MASADAN KALKMAK İRAN'IN LEHİNE

Obama, mevcut anlaşmayı eleştirerek, bundan daha iyi bir anlaşma yapılması gerektiğine yönelik eleştirilere de değindi.

İran'a daha fazla yaptırım uygulanmasını isteyenlerin ya İran toplumunu bilmediğini ya da Amerikan halkına dürüst davranmadığını belirten Obama, yaptırımların tek başına İran'ı dize getirmede yeterli olmayacağını ve ne İran hükümeti ne muhalefeti ne de İran halkının tamamen teslimiyet olarak görünebilecek bir şeye rıza göstereceğini dile getirdi.

Bunun yanında Obama, Çin ve Rusya’nın yanı sıra Avrupa ve Asya’daki en yakın müttefiklerin bile ABD Kongresi’nin "emrine uyup" da bir 10-15 yıl daha mevcut yaptırımlara devam etmeyeceğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dolayısıyla, bizim anlaşma masasından kalkıp halihazırdaki yaptırımlara devam edebileceğimizi söyleyenler, fantezi satıyor. Kongre’nin, ABD olarak pozisyonumuzu güçlendirmek yerine bunu reddetmeye gitmesi, çok taraflı yaptırımların çökmesiyle sonuçlanacaktır. Dünyadaki her ana güce, uluslararası konular, ekonomi ve enerji alanındaki politikaları dikte edemeyiz. Bunu denemek için bile, dünyanın bazı en büyük bankalarına yaptırım uygulamamız gerekir. Çin gibi ülkeleri Amerika’nın finansal sisteminden çıkarmamız gerekir. Çin, (dış borcumuzun) ana tedarikçisi iken böyle bir eylem, kendi ekonomimizde de ciddi karışıklıkları tetikler, uluslararası arenada doların rolüne dair soruları artırır. Tek taraflı yaptırımların birçoğundan vazgeçilmesinin nedenlerinden biri de bu. Eğer Kongre, bu anlaşmayı reddederse İran'ın, bu anlaşmanın gerektirdiği teftişler ve kısıtlamalar olmaksızın bazı yaptırımlardan kurtulması yüksek ihtimal. Evet, eleştirenler haklı: Masadan kalkarak, daha iyi bir anlaşma elde edersiniz ama İran için."

ORTADOĞU'DA YENİ BİR SAVAŞ

"Kongre’nin bu anlaşmayı kabul etmemesi, İran'ın nükleer silah elde etmesini önlemeye taahhüdü bulunan her ABD yönetiminin eline tek bir seçenek bırakır: Ortadoğu’da başka bir savaş" diyen Obama, bunu provokatif olmak için söylemediğini, gerçeklere işaret ettiğini vurguladı.

Obama, anlaşma olmazsa İran’ın istikrarlı biçimde nükleer kapasitesini artırabileceğini ve nükleer silaha ulaşmasının da an meselesine dönüşeceğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Dünyanın neredeyse birlik içinde desteklediği zor kazanılmış bir diplomatik çözümün reddedildiği andan itibaren, askeri seçenek dışındaki tüm alternatifler tükenmiş olacak. Gelin lafı ağzımızda gevelemeyelim: Karşı karşıya olduğumuz seçenek, esas olarak diplomasi ile bir şekilde bir savaş arasında. Belki yarın değil, belki üç ay sonra değil ama yakında."

CUMHURİYETÇİLERE UYARI

Dahası, askeri seçeneğin bu konuda daha az etkili bir yaklaşım olacağını dile getiren Obama, bazılarının İran’ın tesislerine hava saldırılarının "hızlı ve zahmetsiz" olacağını savunduğunu hatırlatarak, "Geçen on yılda öğrendiğimiz bir şey varsa o da genel anlamda savaşın ve özellikle de Ortadoğu’daki savaşların basit olmaktan çok öte olduğu" dedi.

Obama, tabi ki İran anlaşmaya uymazsa, ellerinde askeri seçenek dışında bir şey de kalamayabileceğini ama daha diplomatik bir anlaşmayı test etmeden bir savaşı nasıl haklılaştırabileceklerini sorarak, "Bunu dünyaya ve gelecek nesillere nasıl açıklarız? On yıldan fazla süren bir savaştan ders almalıyız. Süper güçler, alaylara ve provokasyonlara bir çeşit savaşla, düşünmeden yanıt vermemeli. İran'da muhafazakarların 'Amerika’ya ölüm' diye sloganlar atması tüm İranlıların buna inandığı anlamına gelmiyor. Asıl, bu tutucu kesimler anlaşmaya en fazla karşı çıkan kesimler. Bunlar Cumhuriyetçilerle dava arkadaşlığı yapıyor" diye konuştu.

"AMERİKA’NIN KREDİBİLİTESİNİ KAYBEDERİZ"

Bu konuya İsraillilerin çok şüpheci yaklaşmasını anladıklarını belirten Obama, ABD olarak İsrail’in kaygılarını da ciddiye aldıklarını söyledi.

ABD'nin askeri ve istihbarat desteğinin de katkısıyla İsrail'in kendini her tehlikeye karşı savunabileceğini ama nükleer silahlı bir İran’ın bu denklemi değiştireceğini dile getiren Obama, "İsrail ve halkının dostu olarak şunu söyleyeceğim: İsrail, ABD ve dünya için nükleer silahlı bir İran, yaptırım rahatlatmalarından yararlanan bir İran'dan çok daha tehlikeli" ifadesini kullandı.

Obama, bu anlaşmaya güçlü biçimde karşı çıkan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yanıldığını kaydetti.

Anlaşmayı eleştiren herkese daha iyi alternatif ortaya koymalarını söylediği halde duyduğu tek şeyin Irak savaşı öncesi söylemler olduğunu ifade eden Obama, bu teklifleri yapanların da "savaşa yönelten yanlışları devamlı yapma konusunda vicdanı sızlamayan" aynı kişiler olduğunu dile getirdi.

"Amerikalılar olarak bu başarıdan gurur duymalıyız" diyen Obama, anlaşmayı oylayacak ABD Kongresi'nin siyasi kaygıları bir kenara koyması çağrısında bulundu.

Obama, "Eğer Kongre bu anlaşmayı yok ederse, İran nükleer anlaşmasındaki kısıtlamalardan veya titizlikle oluşturduğumuz yaptırımlardan daha fazlasını kaybedeceğiz. Daha da kıymetli bir şeyi kaybetmiş olacağız; Amerika'nın diplomasi lideri olarak kredibilitesini. Amerika’nın kredibilitesi, uluslararası sistemin dayanak noktası" dedi.

Sayfa Yükleniyor...