Oliver Stone İsrail yandaşlarını kızdırdı

Ünlü ABD'li yönetmenin İngiliz basınına yaptığı Hitler ve Holokost (Yahudi soykırımı) değerlendirmelerinin Amerikan muhafazakar medyasınca ele alınış biçimi, "çarpıtma ve dezenformasyon nasıl yapılır?" dersi gibi.

Oliver Stone İsrail yandaşlarını kızdırdı

Oliver Stone'un İngiliz gazetesi Sunday Times'da dün yayınlanan röportajını kaynağından değil de Amerikan haber sitesi News Busters'dan okuyanlar, ilk bakışta ünlü yönetmenin Holokost'u küçümseyip Adolf Hitler'i mazur gösterdiği izlenimini edinebilirler.

Siteye göre Stone, Holokost'un ABD'de yoğun biçimde ele alınışını Amerikan medyasındaki Yahudi egemenliğiyle açıklıyor ve bu soykırımı hafife alıyor.

Hızını alamadığı gözlenen News Busters ayrıca yönetmenin, Amerikan dış politikasına yönelik eleştirilerinden yola çıkarak, Hitler ve İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ı savunduğunu öne sürüyor. "Haberde" Stone'un Venezuella'nın solcu lideri Hugo Chavez'e yönelik muhabbeti de şiddetle eleştiriliyor.

Ancak biraz daha dikkatli bir okumayla anlaşılıyor ki, Stone ne Hitler'i mazur görüyor ne de Holokost'u hafife alıyor. Oliver Stone, yakında gösterilecek belgeselinde Alman diktatörün yaptıklarını "bağlamında" ele alacağını belirtiyor ve şunları söylüyor: "Hitler Frankenstein canavarıydı, ama bir de Doktor Frankenstein vardı. Yani Alman sanayicileri, Amerikalılar ve İngilizler. Hitler bunlardan yoğun destek gördü". 

Amerikalı yönetmen gerçekten de çokça ihmal edilen bir noktaya parmak basıyor. Hitler'in iktidara gelişinde ve iktidarda desteklenmesinde Alman kapitalizminin önemli bir rolü vardı. İkinci Savaşı'nın patlak vermesiyle beraber başlayan Holokost'tan önce de, Almanya'dan kovulan Yahudilerin maddi varlıkları ölmüş eşek fiyatına Alman firmalarınca ele geçirilmişti. Holokost esnasında da, aralarında Siemens ve Krupp gibi sanayi devlerinin de bulunduğu Alman firmaları toplama kamplarındaki sağlıklı Yahudi işçileri köle olarak çalıştırmıştı.

Tepki yaratan "bağlam"
Hitler'i ve Yahudi Soykırımı'nı sosyo-ekonomik temellerinden kopartarak aşırı şekilde, adeta istismar edercesine işleyenler ise yaşanan bu büyük felaketi deyim yerindeyse "şer güçlerin psikopatlığı"na indirgiyor, bazen de kuruluşundan beri İsrail'in uyguladığı politikaları geçmişe referansla haklı göstermeye çalışıyor. Stone'un, News Busters tarafından öfkeyle manşete taşınan "bağlamında" vurgusunun yarattığı rahatsızlığı da böyle açıklamak gerek. 

Keza, Stone'un da vurguladığı gibi, Batı ülkelerinin gerek Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya'yı cezalandırmak amacıyla bu ülkenin ekonomisini çökerterek, gerekse iktidardaki ilk yıllarında Hitler'i durdurmak yerine onu yatıştırmaya çalışmak suretiyle, İkinci Dünya Savaşı'nda yaşanan büyük insanlık trajedisinde payı bulunuyor. 

Stone'un "Hitler Ruslara, Yahudilere verdiği zarardan çok daha fazlasını verdi, 25 ila 30 milyon kişiyi öldürdü" sözleri de olgusal bir gerçekliğe işaret ediyor. Yahudi Soykırımı'nda hayatını kaybeden insan sayısının 6 milyon civarında olduğu tahmin edilirken, yalnızca öldürülen veya ölümüne sebep olunan Sovyet savaş esirlerinin sayısı 3 milyon 300 bin dolayında. 

Stone, İngiliz gazetesi Sunday Times'la röportajında Amerikan medyasındaki Yahudi egemenliğini eleştirmiş, Yahudi lobisinin ABD'deki en etkili lobi olduğunu belirtmiş ve İsrail'in yıllardır Amerikan dış politikasının "içine ettiğini" savunmuştu.

Oliver Stone'un, ABD'nin İran'a yönelik politikasına dair eleştirel görüşlerini ve Venezuella'nın sosyalist lideri Chavez hakkındaki "cesaret verici" sözlerini eleştirerek devam eden metin, bizdeki, ismi lazım olmayan ve insanları hedef göstermesiyle tanınan kimi yayın organlarının "habercilik" anlayışını anımsatıyor.

Sayfa Yükleniyor...