Seçimin en mutlu partisi: Korsanlar!

İnternette özgürlüğü savunan Alman Korsanlar Partisi yüzde 2 oranında oy alarak, hafife alınamayacağını gösterdi. Partililer gelecekten umutlu.

Almanya’daki federal seçimin ardından Hıristiyan Demokrat Parti ve Hür Demokrat Parti’nin bir koalisyon hükümeti kurması neredeyse kesinleşti. İki partinin genel merkezinde de dün kutlamalar vardı. Ancak meclise girememesine ve sadece yüzde iki oranında oy almasına rağmen, sokaklara dökülüp kutlamalar yapan bir başka parti daha vardı: Korsanlar Partisi.

İnternette özgürlüğü savunan Korsan Partisi, girdiği ilk seçimden yüzde iki oranında oy alarak çıktı ve yıllardır altı partinin varlık gösterebildiği Alman siyasi sistemindeki yedinci büyük parti oldu. Korsan Partisi’nin oy oranları büyük şehirlerde yüzde 3’ün üzerine bile çıkıyor.

Seçim başarısı ne kadar küçük gibi görünse de Korsan Partisi’nin destekçileri, bunun bir başlangıç olduğunu ve kendilerine Yeşiller’i örnek aldıklarını söylüyor. Yeşiller de seksenlerin başında ortaya çıktıklarında, kendilerine şüphe ile bakılmış, 1980’de katıldıkları ilk federal seçimlerde ancak yüzde 1,5 oranında oy almışlardı.

Korsan Partisi’nin genel başkanı Jens Seipenbusch Berlin’deki seçim sonucu kutlamaları sırasında yaptığı açıklamada, “Seçim bizim işlediğimiz konuların da ne kadar önemli olduğunu ve gelecekte daha da başarılı olabileceğimizi gösterdi. Kısa zamanda büyük partiler tarafından temsil edilmediğini ve anlaşılmadığını düşünenlerin ve yaşam alanları internetin gitgide daha büyük tehdit altında kaldığını hissedenlerin sözcüsü konumuna geldik” dedi.

HALİHAZIRDAKİ BAKANLAR TEKNOLOJİYİ ANLAMIYOR
Korsanların oylarının bu kadar yükselmesinin ardında ise Hıristiyan Demokrat Partili İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble ve aileden sorumlu Devlet Bakanı Ursula von der Leyen’in, çocuk suistimaline karşı internette kontrolün artırılmasına ve bazı sitelerin yasaklanmasına yönelik kanun tasarıları var. Korsanlar bu tasarılara şiddetle karşı çıkıyor ve çarenin yasaklı siteler listesi hazırlamak değil, zararlı içeriği engellemek olduğunu savunuyor. Ayrıca halihazırdaki bakanların ve siyasetçilerin interneti ve teknolojiyi anlamakta yetersiz kaldıklarını, bunun da ürettikleri politikalara yansıdığını düşünüyorlar.

Hükümetle girilen bu tartışmanın korsanların oy oranını artırdığına kesin gözüyle bakılıyor. Çünkü 2006’da kurulan Alman Korsanlar Partisi, bu tartışmaların ardından üye sayısını on katına çıkararak 9 bin 200’e ulaştırdı.

İDEOLOJİMİZ YOK
İnternette sansüre karşı olan, bilgi ve kültüre özgür erişimi savunan Korsanlar, Avrupa’da siyaset sahnesinde en gösterişli çıkışlarını son Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yapmıştı. Geçtiğimiz Haziran’da gerçekleşen seçimlerde İsveç Korsan Partisi yüzde 7,4 oy oranıyla AP’ye girmeyi başarmıştı.

Korsanların siyasi mücadelesinin bir ayağını internette özgürlük, diğer ayağını da kişisel bilgilerin güvenli kalması oluşturuyor. Ancak ideolojileri olmadığın her defasında vurgulayan korsanların, internet dışındaki sosyal, politik veya ekonomik konularda geliştirdikleri bir siyaset yok. Bu yüzden partinin sadece geçici bir tepkiden ibaret olduğunu savunanlar var. Ancak önümüzdeki dönemde hükümetin internette kontrol konusunda izleyeceği politikaya göre, partinin daha da büyüyebileceğini düşünenler de mevcut.

Sayfa Yükleniyor...