Talat cumhurbaşkanlığına tekrar aday

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 18 Nisan'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi için başbakan Eroğlu'dan sonra Cumhurbaşkanı Talat da bir kez daha aday olduğunu açıkladı.

Talat cumhurbaşkanlığına tekrar aday

KTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, cumhurbaşkanlığı görevine ikinci kez talip olduğunu belirterek, ''Çünkü başlattığımız verimli sürecin devamı, hem KKTC, hem de Türkiye Cumhuriyeti için uluslararası kazanımların da devamı demektir'' dedi.

Seçmenlere, ''dünü değil, dünyayı vadediyorum'' diye seslenen Talat, ''Bu film geriye sarmayacak'' dedi.

KKTC'de 18 Nisan’da yapılacak cumhurbaşkanı seçimlerinde bağımsız aday olacağını bu akşam Lefkoşa Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen şölenle ilan eden Cumhurbaşkanı Talat, zaman zaman duygusal anlar yaşadı. Talat, yaptığı konuşmada, ''Yarı yolda durmaya niyetimiz yok. Daha ileri adımlar atacağız'' ifadesini kullandı.

Talat, ayrımsız tüm KKTC vatandaşlarının Cumhurbaşkanı olduğunu ve o nedenle de, 18 Nisan seçimlerine, herkesi kucaklayan bağımsız Cumhurbaşkanı adayı olarak katılacağını söyledi.

''İşimiz asıl şimdi başlıyor'' diyen Talat, ''18 Nisandaki Cumhurbaşkanı seçimlerinde, Kıbrıs Türk halkının geleceği için karar vereceğini'' kaydetti.

BU FİLM GERİYE SARMAYACAK!
Görüşme masasında ve dünyanın önünde kazanılan hakların geriye alınamayacağını belirten Talat, şöyle devam etti:

''Siz, geçmişin karanlığına dönmek istemeyen, dünyanın kapılarını açmak isteyen kardeşlerim, kendinizi göstermeye hazır olun!

Kıbrıs Türk halkı, dünyaya açılmaktan, aydınlık ve refah dolu yarınlardan yana olan iradesini bir kez daha kuvvetle gösterecek. Öyle bir gösterecek ki, çözüme 5 kala köşeye sıkışan her iki taraftaki statükocular, 'çözümsüzlük çözümdür' diyenlerden boş yere medet umduklarını anlayacaklar. Görüşme masasında ve dünyanın önünde kazandığımız haklar geriye alınamayacak. Kesinlikle söylüyorum: Bu film geriye sarmayacak!

Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi, içerdeki sıkıntıları aşmak açısından da son derece önemlidir. Silkineceğiz! Bezginlikten, kırgınlıktan, umarsızlıktan sıyrılacağız. Çocuklarımızın güvenli geleceği için sandığa gideceğiz. Kendi kendini yeyip bitiren çürümüş ekonomik yapılanmalarla, adaletsizlik ve hoşgörüsüzlükle miadını çoktan doldurmuş bir rejimin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde tekrar diriltilmesine müsaade mi edeceğiz? Hayır, dün geride kaldı! Yarınlara yürüyeceğiz.''

KKTC CUMHURBAŞKANI SARI ÇİZMELİ MEHMET AĞA DEĞİLDİR
Talat, konuşmasında, ''yeni dönemde, Cumhurbaşkanı sıfatıyla, planlamasını tamamladığı bir dizi kalkınma projesini uygulatmak için bizzat sahada olacağını'' belirterek, bu projelerden örnekler de verdi.

''KKTC Cumhurbaşkanının sarı çizmeli Mehmet ağa olmadığını'' kaydeden Talat, ''Cumhurbaşkanlığı makamında oturan kişinin, yani dünya yüzüne çıkardığınız Kıbrıslı Türk liderinin, sanki hiçbir önemi yokmuş da sıradan bir emir kuluymuş gibi, 'ha o olmuş ha bu', diyen zihniyet halkımızı temsil etmeye layık değildir. Beni Cumhurbaşkanlığı görevine getiren Kıbrıs Türk halkının demokratik iradesinin üzerinde hiçbir irade söz konusu olamaz'' dedi.

NAR BEREKETİNİ TOPLAMAYA BAŞLIYORUZ
''Cumhurbaşkanlığı döneminde Ankara'daki iktidarın Kıbrıs Türkünün iradesine saygısı ve desteğinin büyük olduğunu'' kaydeden Talat, şunları söyledi:

''Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile ortak bir siyaset belirledik, projeler ortaya koyduk. Bugüne kadar hiç olmamış düzeyde bir işbirliğinin ürünü olan politikalarımızı aktif şekilde hayata geçirdik. Şimdi, kazanımlarını birlikte görüyoruz. Nar bereketini toplamaya başlıyoruz.

Cumhurbaşkanlığında ikinci döneme işte tam da bunun için talibim. Çünkü başlattığımız verimli sürecin devamı, hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, hem de Türkiye Cumhuriyeti için uluslararası kazanımların da devamı demektir.''

Geçmiş Kıbrıslı Türk liderlerin hepsinin olumlu mirasını bir araya getirmek anlayışında olduğunu dile getirerek, Rauf Denktaş'tan Naci Talat'a, Osman Örek'ten Özker Özgür'e kadar birçok isim sayan Talat, ''Adlarını burada sayamayacağım kadar çok siyasi kişiliğin açtığı yolları, tek ve geniş bir anayola bağlamayı gerekli görüyorum'' dedi.

Talat, ''dünyada, Kıbrıs Türkünün, siyasi, ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel çıkarlarını savunmak için çok daha etkin bir mücadelenin verileceği yeni bir döneme girildiğini'' söyledi.

BAŞLAYAN BU İNŞAATI YARIM BIRAKIP GİDEBİLİR MİYİM?
Barış, çözüm ve güvenli geleceğin zorlu ama yüce bir inşaat olduğunu ifade eden Talat, şöyle devam etti:

''Taş üstüne konulan her taş, zahmet ister, emek ister, sabır ister. İşte biz şimdi onu yapıyoruz. Başlayan bu inşaatı yarım bırakıp gidebilir miyim? Buna gönlüm razı olamaz. Daha tamamlanamadan harabeye dönen ne kadar çok inşaat var etrafımızda. Ben, evimizin inşaatını bitirecek, güzelce boyayacak, elektrik tesisatını da kendi elimle kuracak ve gelecek nesillere anahtar teslimi yapacağım!

Kesin olarak şunu söyleyeyim: Emaneti aldığımdan çok daha ileri noktaya taşıdım. Ama katettiğim mesafe beni tatmin etmez. Kalıcı çözüme ve dünyayla bütünleşmeye kadar hiçbir mesafe beni tatmin edemez. Ancak ciddi anlamda bir mesafe aldığımızı da mimari ekibin başındaki kişi olarak rahatça söyleyebilirim.''

Kıbrıs sorunu başlayalı 50-60 yıl olduğunu, kendisinin lider olarak etkinlik gösterdiği sürenin ise 5-6 yıl olduğunu kaydeden Talat, ''Bu topluma 50-60 yılda sadece kaybettirenlerin, 5-6 yılda benim kazandırdıklarımı görmezlikten gelmesi akla, mantığa, vicdana sığacak bir şey mi? Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin vatandaşlarını kör, cahil mi sanıyorlar? Bu halk, gerçekleri görmekten, mukayese etmekten, karını zararını hesaplamaktan aciz mi? Öyle olmadığı 18 Nisanda sandık başında kanıtlanacak'' dedi.

AİHM KARARI ÇÖZÜM SÜRECİNİ HIZLANDIRACAK
Konuşmasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), KKTC'deki Taşınmaz Mal Komisyonu'nu (TMK) etkin iç hukuk yolu olarak kabul ettiği dünkü açıklamasına da değinen Talat, kararının, ''vizyonlarının doğruluk ve başarısını açıkça gösterdiğini'' söyledi.

Talat, şöyle devam etti:

''Rumların, mülkiyet davalarında AİHM'den önce, iç hukuk yolu olarak 'KKTC Taşınmaz Mal Komisyonu'na başvurması gerektiği kararı tarihi bir dönüm noktasıdır. Bu sadece, AİHM'deki 1500 davanın karşımıza çıkarılamayacağıyla sınırlı kalmıyor, mülkiyet sorununun görüşme masasında çözümlenmesi için elverişli koşullar yaratıyor. Ama onunla da kalmıyor, AB ve uluslararası hukuk tarafından KKTC'ye ait bir kurumun kabulü anlamını taşıyor. Bu kararın, çözüm sürecini hızlandıracağından eminim.

"Cumhurbaşkanlığı makamına laf olsun diye oturmadığını" dile getiren Talat, 'Yeni bir vizyonla geldim. İkinci dönemde de bu yeni vizyonları daha da ileriye götüreceğim. Bundan emin olarak, güvenle bana destek vermenizi talep ediyorum. Çünkü ben Cumhurbaşkanınız olarak size dünü değil, Dünyayı vadediyorum'' dedi.

Sayfa Yükleniyor...