Tunus'ta değişim sancıları

Yaklaşık 2,5 yıl önce Tunus’ta gerçekleşen ve Arap Baharı’nın başlangıcı olarak kabul edilen “Yasemin Devrimi”nin ardından Kuzey Afrika’nın Arap ülkelerinden Tunus değişim sancılarını yaşıyor.

Tunus'ta değişim sancıları

Tunus sokaklarında yürürken değişimin sancılarına ve yeniden yapılanmaya çalışan bir ülkenin devinimlerine şahit oluyorsunuz.

KUŞKULAR, DEĞİŞİMLER VE BEKLENTİLER
Tunus sokaklarında yürürken ülkenin 2,5 sene önceki halini düşünüyorum. Devrimin ardından umutla gelecekten bahseden Tunus ve Tunuslular süre içinde değişmiş. Ülke siyasal görüşler bakımından birçok kola ayrılmış. Bir kesim hala devrimden coşku ile bahsederken, toplumun bazı kesimleri ile özellikle “muhafazakarlaşma” konusunda endişeli.

Tunus’ta turist rehberliği yapan Nureddin ile ülkenin durumunu değişimini değerlendiriyoruz. Nureddin, “Biz uzun yıllar tek kişi yönetimine alışmış bir ülkeyiz, koalisyon hükümeti ve bu tarz değişimleri benim  neslim ilk kez yaşıyor, bu nedenle değişim sürecini izlemeliyiz” diyor.  Nureddin ülkedeki muhafazakarlaşmadan endişeli ancak Ennahda partisinin radikal bir parti olmadığını düşündüğünü söylüyor. 

Birçok Tunuslu da Nureddin gibi düşünüyor. Radikal bir kesimin yıllarca süren sürgünün ardından ülkeye geri döndüğünü ve radikal görüşlerin arkasında bu kesimin olduğunu söylüyorlar. Ennahda partisinin popülerliğinin nedeni olarak ise “Bin Ali rejimi sürekli yolsuzluk yaptı, Ennahda partisi Allah’tan korktuğunu söylüyor, dini referans gösterek çalmayacağına ve yolsuzluk yapmayacağına söz veren bir partiyi de deneme istiyoruz, bu nedenle Ennahda partisininin birçok sempatizanı var” diyorlar.

Öte yandan  bu iddiaya karşı çıkanlar da var. “Bin Ali sadece kendi ve karısı Leyla’nın akrabalarının taleplerini karşılamak için yolsuzluk yapıyordu, şimdi ise Ennahda’yı oluşturanlar birçok kişi, devletin her kademesinde kendi tanıdıklarına ayrıcalık tanıyorlar” diyor Sidi Bou Said kasabasında esnaflık yapan Shayam.

Tunusluların çok büyük bir kesimi ise çekimser. Şu an hiçbir partinin çoğunluğa sahip olmadığını, anayasanın tamamlanmasını beklediklerini ve Tunus’un gelecek için yönünün ancak seçimlerden sonra belirginleşeceğini söylüyorlar.

Ennahda partisinin popülerliğinin yükselmesinde Bin Ali yönetiminde yıllarca dayatılan yasaklara duyulan tepki de var. Yıllardır Tunus’a gelen turistlere ülkeyi gezdiren Bilgen Aytürk’ün anlattıkları bu bir örnek: “Daha önceki Tunus turlarımda hiçbir zaman çarşılarda uzun sakallı adamlar görmemiştim, ama bu yıl yaptığım gezilerde uzun sakallı insanlar görüyorum. Bunun nedenini sorduğumda bana ‘daha önce yasaktı ondan görmüyordun’ cevabını verdiler. “ Özellikle dindar kesime uygulanan bu tarz yasakların oluşturduğu tepki Nahda’nın hanesine artı olarak yazılıyor.

Tunus'ta değişim sancıları - 1

KADINLAR HAKLARINI KAYBETMEKTEN KORKUYOR
Ülkedeki çoğunluğunu kadınların oluşturduğu bir kesim ise gidişattan endişeli. Diğer Arap ülkelerine göre kadınların birçok hakka sahip olduğu Tunus’ta kadınlar artan muhafazakarlaşmadan korktuklarını söylüyorlar.  Tunus kanunları kadınlara oldukça fazla hak tanıyor. Çok eşliliğin yasaklanması, kadınların tek celsede boşanabilme hakkında sahip olması bunlardan sadece bazıları. Kadınlar: “Yasemin Devrimi en çok bizim sayemizde oldu, eğer haklarımız elimizden alınmaya çalışılırsa 2. Yasemin Devrimi’ni de yaparız” diyorlar.

Tunuslu bir işkadını olan Zaiem Sihem  de gidişattan endişeli: “ Devrim sırasında ben de meydanlardaydım, haklarımız için hep birlikte Bin Ali rejimini devirdik ama şimdi sürece ilişkin çok ciddi endişelerim var. Eğer Tunus geçmişten gelen modern ve kosmopolit yapısını kaybederse ülkemiz geleceğini de kaybeder” diyor.

İsmini vermek istemeyen Tunuslu bir kadın aktiviste ne gibi endişeler barındırdığını soruyor, Ennahda partisinin kadınların özgürlüğünü engellemek gibi bir niyetlerinin olmadığı yönündeki açıklamalarını hatırlatıyorum. Bana cevabını bir soruyla veriyor: “ Şu an çoğunluğu ele geçirmeye ve içimize sızmaya çalışıyorlar, ya gerçek yüzlerini iktidara geldikten sonra gösterirlerse?”

Ardından sözlerine devam ediyor. “Tunusta geçmişten gelen ama kimsenin hatırlamadığı kadın ve erkeğin evlilik dışı birlikte yaşamasını engelleyen bir yasa vardı. Şimdi özellikle Selefiler bu unutulmuş yasayı yeniden gündeme getirdiler. Artık polise şikayet ettiğiniz takdirde birlikte yaşayan kadın ve erkekler tutuklanıyor. Bu durum bizlerin korkusunu bir kat daha arttırdı.”

ÜLKEDE BELİRSİZLİK VE KARMAŞA SÜRÜYOR
Farklı görüşler ve siyasi eğilimler Tunus’ta tartışmalarına devam ediyor. Devrimin gerçekleşmesinde etkili olan Facebook ve Twitter’da yine bu tartışmalarda bolca kullanılıyor. Bir yandan da Tunus’ta El Kaide bağlantılı örgüt “Ensar-i Eşşeria” örgütü ülkede kaosu tetikliyor. Bu hafta ülkede yaşanan çatışmalarda 1 kişi hayatını kaybetti, 200’den fazla örgüt üyesi göz altına alındı.  Ennahda’dan daha radikal bir kanatta yer alan örgüt Tunusluların sürece dair endişelerini arttırıyor

Ülkede iktidar yoksunluğu  tüm bu tartışmaları ortasında hissediliyor. Bir zamanların nezih Habib Burgiba bulvarı pazarcılar tarafından kuşatılmış durumda, birçok yerde polis kontrol noktaları ve istikrarsızlığın da etkisiyle çözüm bulunamayan işsizlik nedeniyle dolu kahveler hemen her yerde gözünüze çarpıyor.

Umutsuzluğu öne çıkaran yazılar, ülkenin can damarlarından turizm sektörünün belirsizten etkilenmesiyle oluşan ekonomik kaybı da düşününce Tunus’u yorucu ve zor günler bekliyor demek çok da yanlış olmaz.

Sayfa Yükleniyor...