Türkiye 'kansız bir iç savaş' yaşadı

İlhan Cihaner hakkındaki davaya değinen Wall Street Journal gazetesi, Türkiye’de “kansız bir iç savaş” yaşandığını yazdı.

Türkiye 'kansız bir iç savaş' yaşadı

ABD'nin Wall Street Journal gazetesinde, Marc Champion imzalı, “Türkiye’nin kansız iç savaşında entrika” başlıklı bir haber yayımlandı.

Haberde, “Eski laik kurumları, İslami eğilimli hükümet ve destekçileriyle karşı karşıya getiren kansız bir iç savaş, Avrupa’nın sınırlarındaki bu önemli Müslüman ülkeyi bölüyor” denildi.

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner hakkındaki davaya değinen gazete, Cihaner’le kendisini gözaltına alan savcı Osman Şanal arasında yaşanan çatışmanın, “ülkenin en üst düzey hakimleriyle siyasi liderleri arasında, Türkiye’nin geleceğini tayin etme hakkı konusundaki bir savaşa dönüştüğünü” yazdı.

Anayasa değişikliği tartışmalarına da yer veren gazete, yapılması planlanan değişikliklerin bazılarının “muhalefetin kalesi olan” yargıyı hedef aldığını belirtti. Makalede, “Değişikliklere karşı çıkanlar, bunların AKP’nin iktidarı ele geçirme girişimi olduğunu söylüyor. Destekçileriyse, anayasa değişiklikleriyle, askeri darbeden sonra yazılan anayasının geç kalmış bir tadilattan geçirileceğini savunuyor” denildi.

GÜÇ DENGESİ SON YILLARDA DEĞİŞTİ
Haberde şu ifadeler kullanıldı:

“2002’de iktidara gelen AKP’nin baskıcı yasaları liberalleştirme çabası Avrupa Birliği’nin ve birçok Türk liberalin desteğini kazandı. Şu anki iktidar mücadelesinde AKP, Adalet Bakanlığı’nın, polisin ve bazı genç hakimler ile savcıların desteğine sahip.

Karşı tarafta ise, kendilerini Atatürk’ün 1920’lerde kurduğu yüzü Batı’ya dönük, radikal biçimde laik ve ordunun hakim olduğu devletin koruyucusu olarak gören eski düzenin mensupları var. Ordunun üst kademe yönetiminin, üst düzey hakim ve savcıların ve jandarmanın büyük bir kısmı bu kesim içinde yer alıyor. Seçilmiş hükümetler ve askeri darbeler gelip giderken bu gruplar Türkiye’de hep güç sahibi oldular. Bu gruplar burada “derin devlet” olarak biliniyor.

Her iki taraf da, birbirini Türkiye’nin demokratik geleceğini tehdit etmekle suçluyor. Ancak güç dengesi son yıllarda radikal biçimde değişti.”

SAVCI DERİN DEVLET PROFİLİNE UYMUYOR
Gazete, İlhan Cihaner’in kendisinden az kıdemli savcı Osman Şanal tarafından “terör” suçlamasıyla gözaltına alınmasına ilişkin televizyon görüntülerini halkın “şaşkınlık” içinde izlediğini kaydederek şöyle devam etti:

“Türkiye’nin doğusundaki uzak bir yerde cereyan eden bu çatışma, hızla ülkenin yüksek yargısı ve siyasi liderleri arasında, kritik bir noktaya gelen bir savaşa tırmandı.

Savcı, derin devlet komplocu profiline pek uymuyor. Kendisi, derin devletin haydut unsurlarını, 1999 yılında yürüttüğü, Kürt ayrılıkçılarıyla şiddetli savaş sırasında insanları idam ettiğinden kuşkulandığı jandarmaya ilişkin soruşturma kapsamında ele almıştı. Askeri polisin istihbarat kanadı konusundaki bir kitap ve Cihaner’in, Wall Street Journal’ın soruları üzerine cezaevinde el yazısıyla yazdığı 14 sayfalık mektubuna göre, kendisi cesetleri meydana çıkarttı ve cinayetlerde kullanılan silahları eşleştirdi.”

Cihaner’den önce “hiç kimsenin jandarmanın gizli istihbarat kanadının varlığını belgelemediğini" de yazan gazete, o dönemde savcı olarak gösterdiği bu çabanın liberaller tarafından “kahramanlık” olarak görülürken üst düzeydekiler tarafından bloke edildiğini yazdı.

WSJ, Cihaner’in İsmailağa Cemaatine yönelik soruşturmasına da yer verirken cemaatin Türkiye’nin “şeriat” getirmesini istediğini belirtikten sonra cemaat liderinin yeğeni Saadettin Ustaosmanloğu’nun “Bizim cemaatin tutumu, bin yıllık geleneksel yapıdan ayrılmaya direnmektir” sözlerini aktarırken Ustaosmanoğlu’nun, Cihaner’in soruşturmasını “derin devlete saldırıya “intikam” olarak başlattığını savunduğuna da işaret etti.

CİHANER'İN TERÖRİST OLDUĞUNU KANITLAMADA ZORLANIRLAR
Mahkemede savcıların Cihaner’in “terörist bir örgüt üyesi” olduğunu kanıtlamada zorlanabileceğini öne süren gazete, şöyle yazdı:

“Sayın Cihaner, derin devlet üyelerinin iktidarı korumaya yönelik iddia edilmiş yaygın komplonun bir parçası olmakla suçlanıyor halbuki komplocuların bir kısmı, 1999 soruşturmasında hedef aldığı kişilerdir. Bu deliliktir diyor Cihaner, cezaevinden gönderdiği mektupta.”

Sayfa Yükleniyor...