‘Türkiye seçimlerini okumak’

New York Times bugünkü başyazısını 12 Haziran seçimlerine ayırdı. Yazıda içte ve dışta yeni Erdoğan hükümetini önemli sınavlar beklediği yorumu yapıldı.

‘Türkiye seçimlerini okumak’

12 Haziran seçimlerinin ne anlama geldiği ve neler getireceği dış basının en önemli gündem maddelerinden birini olmaya devam ediyor.

The New York Times da başyazısını buna ayırdı. ‘Türkiye seçimlerini okumak’ başlığıyla yayınlanan yazıda iç politikada olduğu kadar Ortadoğu’da yaşananların da iktidarın yeni dönemine damga vuracağı savunuldu.

AK Parti’nin anayasayı tek başına değiştirecek çoğunluğu elde edememesininTürkiye demokrasisi için iyi haber olduğu savunulan yazıda şu görüşlere yer verildi:

'TÜRKİYE İÇİN İYİ HABER'
Türkiye seçmeni, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Ak Parti’sine oyların neredeyse yarısını verdi ve parlamentoda güçlü bir yeni üstünlük kazandırdı. Ancak Ak Parti yeni anayasayı kendi başına hazırlamak için gereken çoğunluğu elde edemedi. Bu, Türkiye demokrasisi için iyi bir haber.

YENİ ANAYASA
Türkiye’nin, 1980’lerdeki askeri yönetim tarafından hazırlanan mevcut anayasası, tamamen demokratik bir yeni anayasayla değiştirilmeli. Yeni anayasa, ifade ve basın özgürlüğü ile kadınlar ve etnik azınlıklar için eşit haklar gibi insan haklarını güçlendirmeli ve ülkenin günden güne daha çoğulcu hale gelen toplumunu temsil etmeli

Geçtiğimiz dokuz yılda, Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye’deki girişimcilerin önünü açtı, darbeye meyil ordunun üzerinde sivil üstünlük sağladı ve Avrupa Birliği (AB) üyelik girişimlerini desteklemek adına insan hakları reformlarına ağırlık verdi.

BAŞKANLIK SİSTEMİ
Son dönemde, Erdoğan daha otoriter ve alıngan oldu. Partisinden, başbakanlığı sona erdikten sonra Erdoğan’ın yönetimini devam ettirecek güçlü bir başkanlık sistemini öne sürmesi bekleniyordu. Bu da, çok fazla gücün yürütme organında toplanacağı anlamına gelecekti.

ORTADOĞU’DA YAŞANANLAR
Erdoğan’ın giderek çatışmacı hale gelen dış politikası sandıklara olumlu yansımış olabilir, ancak bunun Türkiye’nin çıkarlarına maliyetinin yüksek olduğu ortada. İsrail’le bir dönem sürdürülen yapıcı ilişkiler dişe diş provokasyonlara dönüştü ve eğer böyle devam ederse Türkiye’nin İsrail’le olan çok önemli ticaretini etkileyebilir. Türkiye’nin İran’la arasındaki sıcak ilişkileri ise sadece Tahran’ın nükleer hırsını cesaretlendirdi. Arap isyanlarına karşı kararsız tepkisi, Müslüman dünyasının demokrasi lideri olan Türkiye’nin, bölgedeki kleptokratlar ve zorbaları savunuyormuş gibi görünmesine neden oldu.

Ankara, bağımsız grupları Gazze’deki deniz ablukasını ikinci kez yarma girişimlerinden uzak tutmaya çalışmalı ve Türk şirketleri ile bankalarına İran’la ilgili uluslararası yaptırımlara uymaları için baskı yapmalı. Aynı zamanda, sınırlarında demokrasi talebiyle verilen mücadelenin Türkiye’nin liderliği için tarihi bir fırsat sunduğunun farkına varmalı.

Sayfa Yükleniyor...