Honduras Başsavcısı Luis Alberto Rubi, düzenlediği basın toplantısında, Manuel Zelaya'nın ''Honduras topraklarına adım atar atmaz tutuklanacağını'' söyledi.
Rubi, Zelaya'nın en az 20 yıl hapis cezası gerektiren türlü suçlamalarla karşı karşıya bulunduğunu bildirdi.
Honduras'ta darbe sonrası devlet başkanlığına vekalet eden Roberto Micheletti de Zelaya'nın, ülkesine dönmesi durumunda tutuklanabileceği uyarısında bulunmuştu.
Zelaya ise bugün Birleşmiş Milletler'de yaptığı açıklamada, perşembe günü ülkesine döneceğini, Arjantin Devlet Başkanı Cristina Fernandez, Ekvador Devlet Başkanı Rafael Correa ve Amerikan Devletleri Örgütü (OAS) Başkanı Jose Miguel Insulza'nın kendisine eşlik edeceğini, BM Genel Kurul Başkanı Miguel D'Escoto'nun da eşlik etme sözü verdiğini söylemişti.
2006'da iktidara gelen Zelaya, ikinci kez seçilmesinin yolunu açabilecek referandum girişiminde bulunduğu gerekçesiyle askerler tarafından devrilerek Kosta Rika'ya sürülmüş ve darbe uluslararası toplumun tepkisini çekmişti.
Jose Manuel Zelaya, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun Honduras'taki darbeyi kınayan kararının ‘tarihi’ bir karar olduğunu söyledi.
BM Genel Kurul Başkanı Miguel D'Escoto Brockmann tarafından ülkesindeki durumu anlatması amacıyla BM'ye davet edilen Jose Manuel Zelaya, 192 üyeli BM Genel Kurulu'nun ülkesindeki darbeyi kınayan kararı kabul etmesinin ardından kurula hitaben bir konuşma yaptı ve ardından Brockmann ile birlikte BM'de basın toplantısı düzenledi.
Zelaya, genel kuruldaki konuşmasının başında, ''BM Genel Kurulu'nun bugün oybirliğiyle aldığı bu karar Honduras halkının ve tüm dünyanın haksızlığa karşı öfkesini ifade etmektedir. Bu karar tarihidir, çok önemlidir'' dedi.
Ülkesinde son derece vahşi bir askeri darbenin yapıldığını belirten Zelaya, darbenin Honduras halkının demokratik iradesine karşı ''bir grup gaspçı'' tarafından yapıldığını bildirdi.
Zelaya, ne suç işlediğini bile bilmediğini, kendisine hiçbir şey söylenmediğini belirterek, ''Eğer ortada bir suç varsa, mahkemeler devreye girer, ben de kendimi savunurum ama böyle birşey olmadı. Beni zorla ülkemin dışına gönderdiler'' diye konuştu.
Ülkesinde 2006 yılında iktidara gelir gelmez yoksul halkın gelirini yükseltmek için ve eşitsizliğe karşı savaştığını belirten Zelaya, ülkesindeki ''elitlerin ve muhafazakar kesimlerin'' kendisine başından beri cephe aldıklarını öne sürdü.
Zelaya, ülkesinde yaptıklarını anlattığı konuşmasında, ''Asgari ücreti, insanların yaşam düzeylerini yükseltmenin, düşünce, ifade özgürlüğü haklarını savunmanın suç olduğunu bilmiyordum'' dedi.
Kapısının kırılarak evinden erken saatte alındığını ve silah zoruyla bir uçağa bindirildiğini anlatan Zelaya, ''Ben, iyi bir Hristiyanım, herkesi affederim ama halkıma karşı yapılan bu suçu halkım ve tarih affetmeyecektir'' diye konuştu.
Zelaya, konuşmasının sonunda genel kurul başkanı Nikaragua'nın eski dışişleri bakanı Miguel D'Escoto Brockmann ile kucaklaştı ve salondakiler tarafından alkışlandı.
Honduras Anayasası'na göre ikinci kez göreve seçilmesinin mümkün olmadığını hatırlatan Zelaya, yeniden aday olmayacağını vurguladı.
Zelaya, ikinci kez seçilmek için hazırlık yaptığına dair eleştirileri yanıtlayarak, bunun doğru olmadığını, yalnızca insanların görüşlerini almak için kimi anketler düzenlediğini, ancak bu anketleri düzenlemesinin bile ''birilerini'' kızdırdığını söyledi.
ABD'nin de kendisini destekleyen OAS ülkeleri arasında yer aldığını ve ABD Başkanı Barack Obama'nın kendisine destek verdiğini belirten Zelaya, Washington'da OAS toplantısına katılacağını ve kimi Amerikalı yetkililerle görüşeceğini de bildirdi.
Honduras'ta daha önce kendisine karşı olanların bile şimdi kendisini desteklediklerini ve gayrimeşru askeri darbeye karşı olduklarını anlatan Zelaya, AB ülkelerinin, Dünya Bankası'nın ve Güney Amerika ülkelerinin, temsilcilerini Honduras'tan çekme kararı aldıklarını da sözlerine ekledi.
- Etiketler :
- Haberler
