Atamalar ertelendi, şimdi ne olacak?

Abbas Güçlü, "Eğer gerçekten ciddi bulgular olmasaydı, atamalar ertelenmezdi" dedi; Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Koncuk da MEB'in doğru bir karar verdiğini, aksi halde daha çok mağduriyetin yaşanacağını söyledi.

Atamalar ertelendi, şimdi ne olacak?

"En doğru kararı yargı verecektir diyen" Milliyet gazetesi yazarı Abbas Güçlü, öğretmen atamalarının ertelenme kararını ve herkesin merakla beklediği KPSS'nin iptal edilip edilmeyeceği yönünde, Ankara kulislerinde konuşulan senaryoları yazdı.   


İşte Güçlü'nün yazısı ve Türk -Sen Genel Başkanı Koncuk'un değerlendirmesi...

"KPSS'de yaşanan skandal her gün yeni boyutlar kazanıyor. MEB, dün sabah öğretmen atamalarının yapılacağını duyurdu ancak akşam saatlerinde, bunun ileri bir tarihte gerçekleştirileceğini açıkladı. MEB ve YÖK'ün, sınavın iptaline yönelik kafa karışıklığı devam ediyor.

Bu karışıklık, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ve YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın görüşmesinden sonra açıklanan metne de yansıdı. Açıklamada, hem "kesin bulguya rastlanmadı" deniliyor, hem de "sınavın bütünlüğünü etkileyecek bir durumun ortaya çıkma ihtimaline" dikkat çekilerek, telafisi güç hukuki itilaflardan söz ediliyor.

YÖK VE MEB FAZLA TEDİRGİN
Eğer gerçekten ciddi bulgular olmasaydı, atamalar ertelenmezdi. Ama nedense YÖK ve MEB, sanki bu konuda fazla tedirginler!

Yine o kısacık açıklamada; konunun yargıya intikal ettiği dile getirilirken, atamalar ertelenmişken "sınavın tümüyle iptal edilmesini gerektirecek bir durumun oluşmayacağı kanaatine" varıldığına dikkat çekiliyor ki, bu da yargıyı etkileme olarak algılanabilir.

Oysa Türk Eğitim-Sen Başkanı Koncuk, soruların dışarı sızdırıldığına ilişkin ellerinde ciddi belgeler olduğunu, Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Denetleme Kurulu'nun bunları istediğini ama YÖK'ün kendileri ile hiç temasa geçmediğini söylüyor.

Tabii ki en doğru kararı yargı verecektir.

BUNDAN SONRASI NE OLUR?
Ankara kulislerinde, eğer MEB atamaları ertelemeseydi, zaten yargı yürütmeyi durdurma kararı verecekti diyenler de var. Peki bundan sonrası ne olur?

Şimdi merakla beklenen soru: İptal olur mu?

Olursa KPSS'nin tümü mü iptal edilir yoksa sadece Eğitim Bilimleri testi mi? Ya da kopyacılar tespit edilip, sadece onların sınavı iptal edildikten sonra, puanlama yeniden mi yapılır? Ve en önemlisi de ertelenen atamalar ne zaman gerçekleşir?

Görünen o ki hangi karar alınırsa alınsın, yaratacağı deprem umulanın çok üzerinde olacak!

KONCUK: MEB DOĞRU OLANI YAPTI
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yaşananları ve önümüzdeki süreci değerlendirdi:

"MEB, çok doğru bir karar verdi. Eğer atamalar yapılsaydı, çocuklar daha mağdur olacaktı. Şimdi kopya çekenler bulunur, hak edenler de hak ettiği yere atanır. Dileğimiz kopya işine bulaşmış kişilerin tespit edilmesi ve hakkıyla yüksek puan alanların da hak ettikleri yere atanmasıdır.

SINAV İPTAL EDİLMELİ Mİ?  
Bu kararı biz değil, yargı ve yetkili merciler verecektir. Hırsızlığı ve kopya organizasyonunu büyük bir haksızlık olarak gördük ve bu sebeple olayı gündemde tutmaya çalıştık. Sorumlu sivil toplum örgütü ve eğitim-öğretim hizmet kolunda yetkili sendika olarak üzerimize düşeni fazlasıyla yaptığımıza inanıyoruz.

ATAMALAR YAPILIRSA...
Atamaların yapılmasına karşı değiliz. Bu iddia Türk - Eğitim Sen'in kopya iddialarının üzerine gitmesinden rahatsız olanların iddiasıdır.

Ancak atamalar yapılırsa;
- Kopya çeken binlerce kişi hakkıyla puan almış olanların önünde oldukları için daha iyi bölgelere atanacaktı.

- Bu kopyacıların tespit edilmesi ve atamalarının iptali halinde, hakkıyla yüksek puan almış olanlar atandığı için buralarda daha düşük puanlı olanlar atanacak ve hakkıyla puan alanlar mağdur edilecekti.

- Atamaların iptali için dava açmadık ama açılan davalar var. Kopya çekildiği neredeyse kesinleşti. Binlerce kopya çeken tespit edilirse yargı 2010 KPSS'yi tamamen iptal edebilir. MEB, bu kararı alarak doğru bir adım atmış oldu.

YÖK BİZDEN TEK BİR BİLGİ DAHİ İSTEMEDİ
Türk Eğitim-Sen ham soruları açıklamış ve bu soruların ham sorular olduğu YÖK tarafından da doğrulanmıştır. YÖK ve ÖSYM açıklama yaptığımız günden bu yana bizden ne e-mail adresini ne de diğer bilgileri istemiştir. Ciddi bir araştırma yapan kuruluşun bu tavrı izah edilir değildir. YÖK Başkanı bizi suçlamadan önce sadece ÖSYM'nin elinde olan ham sorulara nasıl ulaştığımızı açıklamalıdır.

Elimizde olan ham sorular açıkladığımız e-mail adresinden sınavdan önce alınan ve dağıtılan sorulardır. Bu iddialarımız Devlet Denetleme Kurulu tarafından istenmiş ve kendilerine ulaştırılmıştır. Ancak YÖK bu konuda bizden tek bir bilgi isteme gereği duymadan bizi suçlama yolunu seçmiştir.

KOPYA İŞİ BİREYSEL DEĞİL
Kopya çekenlerin tümüne ulaşmak neredeyse imkansız. Bu kadar ayağa düşmüş soruların kimlerin e-mail adresine gittiği tespit edilebilir; ancak elden dağıtılması da kuvvetle mümkün olan bu kopyacıları bulmak imkansızdır.

Eldeki bulgular kopya işinin bireysel olmaktan çoktan çıktığını göstermektedir. Sorunların bu kadar ayağa düştüğü bu sınavda kopya işine kaç bin kişinin katıldığını tespit edebilmek mümkün değildir."




Sayfa Yükleniyor...