Günler sonra ilk kez görüntülendi

ÖSYM Başkanı Demir, "Uluslararası Yükseköğretim Kongresi"ne katıldı.

Günler sonra ilk kez görüntülendi

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) İstanbul Swissotel'de "Uluslararası Yükseköğretim Kongresi" düzenliyor.


Kongreye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yanı sıra YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Milli Bakanı Nimet Çubukçu ve ÖSYM Başkanı Ali Demir katılıyor.

YGS'deki şifre ve kopya iddiaları nedeni ile zor günler geçiren ÖSYM Başkanı Ali Demir uzun aradan sonra ilk kez görüntülendi.

"ÜNİVERSİTELER FARKLI GÖRÜŞLERİN BİR ARADA VE DİYALOG İÇİNDE DİLE GETİRİLDİĞİ MEKANLAR OLMALI"
Cumhurbaşkanı Gül, himayesinde YÖK tarafından düzenlenen ''Uluslararası Yükseköğretim Kongresi: Yeni Yönelişler ve Sorunlar'' konulu kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, 3 gün boyunca yapılacak toplantı ve tartışmaların Türk yükseköğretiminin geleceğine ışık tutacağını, buradan çıkacak güzel fikir ve tavsiyelerin uygulanabilir politikalar haline dönüştürüleceğini belirterek, buna özellikle önem verdiğini söyledi.

Herkesin çeşitli vesilelerle ifade ettiği gibi Türkiye'nin artık küresel olarak dikkati çeken bir aktör olmaya başladığını, ekonomideki konumu, turizm, müteahhitlik hizmetleri ve güvenlik alanındaki gücünün belli olduğunu, ama bütün bunların yeterli olmadığını anlatan Gül, bunların yanında bilim ve teknolojide yaratıcı bir konum elde edilemediğinde güçlü ve büyük bir ülke olunduğunun hiçbir zaman iddia edilemeyeceğini kaydetti.

Gül, bu bakımdan bilim ve teknolojinin, fikirlerin geliştiği üniversitelerin sorunlarının ve geleceğinin, açık bir ortamda tartışılıp, konuşulmasını ve yeni fikirlerin ortaya konulmasını çok değerli bulduğunu dile getirdi.

Günler sonra ilk kez görüntülendi - 1

Cumhurbaşkanı Gül, üniversitenin temel fonksiyonunun bağımsız araştırmalar yapmak, bunlar temelinde eğitim vermek ve üretilen bilgileri gerçek hayatta uygulamak olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

''Bir başka ifadeyle, üniversiteler bilgi üretir, meslek ve uzmanlık sahibi yapar, toplumsal gelişimin sağlanmasına katkıda bulunur, ülkenin her bakımdan gelişmesi ve güçlenmesine lokomotif görev yapar. Şüphesiz sadece ülkenin değil, bütün insanlığın aslında önünü açar. Bunlar, üniversitelerin görevleridir. Bu görevlerin yanında üniversitelerin asli bir sorumluluğu olduğunun da unutulmaması gerekir. Üniversitelerin temel sorumluluğu nedir diye sorulduğunda üniversitelerin sorumluluğunun gerçeği araştırmak ve adaleti sağlamak olduğunu söyleyebiliriz.''

Üniversitelerin, toplumun kendisine bahşettiği özerkliğe karşı derin bir ahlaki sorumluluk duygusu geliştirmesi gerektiğini de ifade eden Gül, şöyle devam etti:

''Üniversitelerin özerk olması, topluma karşı sorumsuz olması anlamına da gelmez. Kuşkusuz demokrasilerde hiçbir kurum sorumsuz değildir. Üniversite, asli vazifesi olan bağımsız araştırmaları yapabilsin ve bunları özgürce öğrencilerine aktarabilsin diye özerk olmuş kurumlardır. Üniversite özerkliği ile sorumluluk arasında çok önemli bir ilişki vardır. Üniversite, topluma karşı sorumluluğunu en iyi şekilde yerine getirsin diye özerk olmuştur. Türkiye'de üniversitelerin gerçeği araştırmak ve adaleti sağlamak konusunda sorumluluğunun çok önemli olduğu kanaatindeyim. Üniversitelerin bu sorumluluğu yerine getirmelerinin önünde hiçbir yasal engel olduğuna da inanmıyorum. Bu sorumluluğun önündeki kültürel ve tarihsel engellerin araştırılması da bizatihi üniversitelerin kendi görevidir. Hocalarımız, özgürce araştırma yapmalı ve hiçbir şekilde gerçeği araştırmaktan korkmamalıdır. Öğretim üyeleri bir tarz olarak gerçeği ve adaleti korkusuzca savunmalı ki öğrencilerimiz de bunu bir geleneğe dönüştürebilsinler. Bir üniversite için en tehlikeli fikir, tehlikeli veya sakıncalı diye bazı araştırma konularından uzak durmaktır. Üniversiteler farklı görüşlerin bir arada ve diyalog içinde dile getirildiği mekanlar olmalıdır.''

TOPLUMUN GÜÇLÜ İDDİALARA SAHİP OLMASININ KOŞULU
Cumhurbaşkanı Gül, üniversitelerin bir özgürlük alanı olduğunu ifade ederek, ''İlköğretim belki bir toplumun mayalanmasındaki en kritik araç olmuştur, ama bir toplumun üst düzeyde iddiaları olabilmesi için güçlü ve iyi üniversiteleri olması gerekir'' dedi.

Güçlü üniversitelere sahip olan ülkelerin gelişmiş demokratik ülkeler olduğunun görüldüğünü belirten Gül, dolayısıyla üniversitelerin, ülkelerin hem demokrasilerinin hem ekonomilerinin hem de toplumsal diğer alanlardaki gelişmelerinin işareti olduğunu söyledi.

Bir nevi sebep sonuç ilişkisi ortaya çıktığını, bu bakımdan üniversiteleri güçlü üniversite yapmak için elden ne gelirse yapılması gerektiğini dile getiren Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Ülkenin artık her tarafında bulunan üniversiteler hem farklılıklara olan hoşgörüyü artıracak hem de kalkınmanın motoru olacaklardır. Demokrasi sadece oy vermeden ibaret değildir. Üretebilen, kendi kendine yeten, eleştirel düşünebilen, yetenekli, açık ve her yönüyle yetenekleri gelişmiş bir insan gücü, hem demokrasimizin hem de kalkınmamızın teminatıdır. Modern zamanlarda üniversitelerin işlevi ve görevlerinde önemli değişim ve dönüşümler yaşanmıştır. İlk modern üniversiteler, modern ulus devletlerin doğuşuyla ortaya çıkmıştır. Üniversite bir yandan devletin sanayileşmeye paralel olarak ihtiyaç duyduğu insan gücünü karşılarken, öte yandan, bir ulusa dair ortak bilgileri üreten ve bu bilgileri yeni nesillere aktaran kültür evleri de olmuşlardır. Modern ulus devlet değiştikçe üniversitenin işlevi de değişmiştir. Söz gelimi milli sınırların ortadan kalkması ve küreselleşmeyle birlikte üniversitede her geçen küresel bir rol almış ve işleve bürünmüştür.''

"YENİ TÜRKİYE'NİN ARTIK YENİ VE GÜÇLÜ ÜNİVERSİTELERE İHTİYACI VAR"
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin birçok alanda önemli değişimler geçirdiğini belirterek, ''Hepimizin bildiği bir özdeyiş vardır, 'Hakikat zamanın çocuğudur'' diye. Bazı hakikatlerin ortaya çıkması için uygun bir zaman da zemin de gerekmektedir. Sevinerek söylemek isterim ki ülke olarak artık üniversitelerimizden taleplerimiz artmıştır ve beklentilerimiz de yükselmiştir. Bunun zamanı gelmiştir ve geçmektedir. Böyle bir ortamın üniversitelere önemli bir motivasyon sağlayacağını düşünüyorum. Yeni Türkiye'nin artık yeni ve güçlü üniversitelere ihtiyacı vardır'' diye konuştu.





Sayfa Yükleniyor...