'Güvenlik güçleri üniversitelerde olmamalı'

YÖK Başkanı Özcan, polis, jandarma ya da başka türden bir güvenlik kolunun üniversitelerde olmasını arzulamadığını belirterek, "Eğer çok profesyonel bir polisimiz olsaydı, belki güç kullanımı daha orantılı bir şekilde cereyan edebilirdi" dedi.

'Güvenlik güçleri üniversitelerde olmamalı'

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Öğrenci Konseyi Başkanı Alp Özdemir ile DEÜ Rektörlüğünde bir araya geldi.

Görüşmenin ardından basına açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Özcan, her ziyaret ettikleri kentte öğrenci konseyi başkanlarıyla bir araya geldiklerini, bunun iyi bir gelenek, öğrencilerin sorunlarını takip etmede etkili bir metot olduğunu, çok da faydasını gördüklerini bildirdi.

Alp Özdemir'in kendisine çok önemli noktaları ilettiğini, bunlardan birinin konsey seçimlerine katılımın artırılmasının teşvik edilmesi olduğunu anlatan Prof. Dr. Özcan, seçimlerde de çoğunlukla erkek öğrencilerin aday olduğunu ve onların seçildiğini, teşvikin artırılmasıyla hem katılımın yükseltilebileceğini, hem de kız öğrencilerin aday olmasının sağlanabileceğini söyledi.

Prof. Dr. Özcan, hemen bütün üniversitelerde konsey başkanlarının üniversite kurullarına katıldığını ama oy kullanamadıklarını, bu hakkın verilmesinin uygun olacağını kaydetti.

Konsey başkanlarına oda, bilgisayar, masa ve sandalye tahsisiyle ilgili rektörlerden ricada bulunduklarını ama bazı üniversitelerde bunun sağlanmadığını gördüklerini, yakın zamanda bu sorunun giderileceğini anlatan Prof. Dr.Özcan, öğrenci konseylerinin kurumsallaşması için de ödenek verilmesi gerektiğine işaret etti.

Prof. Dr. Özcan, Alp Özdemir'in konsey toplantılarının mümkünse, ulaşım kolay olduğu için Ankara'da yapılması ricasında bulunduğunu, ulusal konsey başkanı ile görüşeceğini ve bunu hayata geçirilebileceğini ifade etti.

ÜNİVERSİTELERDEKİ GÜVENLİK GÜÇLERİ
Prof. Dr. Özcan, konsey başkanının bir başka ricasının da diğer başkanlar gibi, polisin güç kullanımına ilişkin olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

''Polisin gerektiğinden fazla güç kullanmasının bir şekilde önüne geçilmesi... Biliyorsunuz, ben üniversitelerde ne polisin, ne jandarmanın ne de başka türden bir güvenlik kolunun olmasını arzulayan biriyim. Gençliğimden beri, ODTÜ'deki öğretim üyeliğimden beri buna karşıyım. Herhangi bir olay olur da bir öğrencimize zarar gelirse bundan kim sorumlu olacak sorusu beni her zaman meşgul ediyor.

Onun için ben bu güvenlik birimlerinin her zaman üniversite dışında olmasını, sadece rektör rica ettiğinde, onlara gerçek ihtiyaç duyulduğunda üniversitelere çağrılmasını rica ederim. Bu güç kullanılması da aynı şekilde, hemen hemen hepimizin karşı olduğu bir husus. Ama toplumsal olaylarda bazen polisimizin de ne kadar profesyonel olduğuyla alakalı bir meseledir. Bazen kontrolden çıkıyor. Eğer çok profesyonel bir polisimiz olsaydı, belki güç kullanımı daha orantılı bir şekilde cereyan edebilirdi.''

Prof. Dr. Özcan, polisin fazla güç kullanmasında, karşılaştıkları grupta sadece öğrencilerin bulunmamasının da etken olduğunu söyledi. Öğrenci sıfatı olmayan, dışarıdan çeşitli gruplara mensup kişilerin, polise karşı hareket etmesinin polisi bazen fazla güç kullanmaya itebildiğini dile getiren Prof. Dr. Özcan, ''Ama ne olursa olsun polisimizin orantısız güç kullanması bir şekilde önlenmeli diye düşünüyorum. Alp'in de bana ilettiği husus budur ki, burada haklı'' dedi.

ÖĞRENCİ PASOLARININ BÜTÜN İLLERDE GEÇERLİ OLMASI
Alp Özdemir'in, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın sadece seçilen değil, bütün konsey başkanlarıyla toplantılar düzenlenmesi talebinde bulunduğunu, bir toplantı için DEÜ olarak ev sahipliği yapmaya hazır olduklarını da ilettiğini bildiren YÖK Başkanı, Özdemir'in harçların azaltılması ya da tamamen kaldırılması ricasında da bulunduğunu söyledi.

Prof. Dr. Özcan, İngiltere, Almanya, Çin başta olmak üzere bütün dünyada harçların azaltılması bir yana arttırılmasına yönelik bir eğilim olduğunu, bu nedenle böyle bir talebin gerçekleştirilemeyeceğini dile getirdi.

Özdemir'in, İzmir'de çok ciddi öğrenci yurdu sorunu yaşandığını aktardığını belirten Özcan, Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürü ile sorunu görüşeceğini söyledi.

YÖK Başkanı Özcan, pasoların bütün illerde geçerli olması yönündeki talep için de ''Son derece güzel, makul bir teklif. Bunu da gerekli mercilere ileteceğim'' dedi.

Özdemir'in kendisine, üniversitelerin sanatla ilgili bölümlerinde öğrenim gören öğrencilerin sorunlarını aktardığını dile getiren Prof. Dr. Özcan, sanat dallarındaki öğrencilerin, ALES ve ÜDS'de puanların yüksek olması nedeniyle akademik hayattan uzak kaldığını, bunu çözmek için de ya bu dallar için limitin 70'ten 50 veya daha aşağılara çekilebileceğini, ya da ALES'in branşlara uygun hale getirilebileceğini ifade etti.

Prof. Dr. Özcan, ÜDS için de ''Yabancı lisanın ülkemizde ne kadar az bilindiği göz önüne alınırsa, bu konuda fazla ümitli olmayın dedim. Gerçekten durumunuz kötü. Dünyayla bütünleşmek istiyorsak, yabancı dil bilgimizi artırmalıyız. Artık üniversitelerde falan değil, ilkokul çağlarından başlayarak dil öğretmeliyiz. Yabancı dil meselesi, başarısız olduğumuz alanlardan bir tanesidir'' şeklinde konuştu.



Sayfa Yükleniyor...