Kaynaştırma eğitiminde hâlâ eksiklikler var

Engelliler Haftası'nda, "Tohum Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı" ile "Eğitim Reformu Girişimi" Türkiye'de kaynaştırma eğitiminin durumuna ışık tutuyor: Türkiye'de kaynaştırma yoluyla eğitimle ilgili gerekli yasal düzenlemeler büyük ölçüde mevcut. Ancak etkili destek mekanizmaları sağlanmadan okulların kaynaştırma uygulamalarını başarıyla sürdürebilmeleri olanaklı değil.

Türkiye'de kaynaştırma uygulamalarını iyileştirmek amacıyla, Tohum Türkiye Otizm Erken Tanı ve Vakfı ve Eğitim Reformu Girişimi (ERG) tarafından Sabancı Vakfı Toplumsal Gelişme Hibe Programı desteğiyle Nisan 2010'da Kaynaştırma/Bütünleştirmenin Etkililiğini Artırmak için Politika ve Uygulama Önerileri Projesi hayata geçirildi.

Proje ile kaynaştırma yoluyla eğitimi daha etkili kılacak bir destek modelinin pilot uygulama deneyimleri ışığında geliştirilmesi hedefleniyor.

Proje kapsamında hazırlanan Türkiye'de Kaynaştırma/Bütünleştirme Yoluyla Eğitimin Durumu adlı ilk raporda, Türkiye'de kaynaştırma eğitiminde geçtiğimiz yıllardaki gelişmeler, mevcut durum artı ve eksileri ve etkili bir uygulama için atılması gereken adımlar sunuluyor.

Kaynaştırma eğitimi, özel gereksinimli çocukların bireysel gelişimlerini ve toplumla bütünleşmelerini en üst düzeyde sağlamak üzere bu çocukların akranlarıyla birlikte aynı eğitim ortamlarında eğitim almasını tanımlıyor. Türkiye'deki mevzuat engelli çocuklar için kaynaştırmayı temel eğitim yöntemi olarak belirlemiş olsa bile, okulların bu uygulamayı başarıyla sürdürebilmesi için gerekli destek mekanizmaları kurulmamış durumda.

Türkiye'de 1983 yılında yürürlüğe giren Özel Eğitime Muhtaç Çocuklar Kanunu'yla başlatılan kaynaştırma uygulamalarında, özellikle son yıllarda nicel bir artış yaşandı.

2009-2010 eğitim-öğretim yılında ilköğretimde 71 bin 142 öğrenci, ortaöğretimde ise 5 bin 62 öğrenci kaynaştırma eğitimi aldı. Kaynaştırma eğitimi alan öğrenci sayısının artması sevindirici bir gelişme olmakla birlikte, mevcut uygulamaların daha etkili bir hale getirilmesi ve daha fazla sayıda özel gereksinimli öğrenciye ulaşılması gerekiyor.

YETERLİ SAYIDA REHBER VE ÖZEL EĞİTİM ÖĞRETMENİ YOK
Raporda öne çıkan noktalardan biri, kaynaştırma eğitimi sürecinde öğretmenlere, idarecilere, öğrencilere ve velilere destek eğitim hizmeti verecek yeterli sayıda rehber ve özel eğitim öğretmeni bulunmaması.

Türkiye'de 2009-2010 eğitim-öğretim yılında rehber öğretmen başına bin 18 öğrenci düştü. Son yıllarda bu alandaki öğretmen açığının giderilmesi için olumlu adımlar atılmış olmasına rağmen, kaynaştırma eğitimi verilen ancak rehber öğretmen, özel eğitim öğretmeni ya da yardımcı öğretmeni bulunmayan okullarda özellikle sınıf öğretmenleri yaşadıkları sorunlar karşısında çaresiz kalıyorlar.

Öğretmenler özel gereksinimli öğrenciler için bireyselleştirilmiş eğitim planı (BEP) hazırlayamıyor, öğretimi bu öğrencilere göre uyarlamakta, öğrencilerin başarısını değerlendirmekte ve sınıfta davranış kontrolünü sağlamakta sıkıntı çekiyorlar. Ek olarak, kaynaştırma eğitimi uygulanan okullarda dil ve konuşma terapisi, fizyoterapi gibi hizmetler de uzman yetersizliği nedeniyle verilemiyor. Bu alanlardaki öğretmen ve uzman ihtiyacının kısa vadede giderilmesi için yaratıcı çözümlere gereksinim duyuluyor.

Nitelikli bir kaynaştırma eğitimi için Türkiye'de okulların ve sınıfların fiziksel koşullarının kaynaştırma eğitimine uygun hale getirilmesi ve sınıf mevcutlarının azaltılması gerektiği raporda dile getiriliyor.

Raporda ayrıca kaynaştırma eğitimi konusunda yeterli bilgilendirme yapılmadığı için öğretmen, idareci, veli ve akranların bu uygulamalara karşı olumsuz tavırlar sergileyebildiği ve bunun kaynaştırma eğitiminin başarısını önemli ölçüde etkilediği belirtiliyor.

Buna ek olarak, kaynaştırma eğitiminin başarısının etkili bir öğretmen-veli işbirliğine yakından bağlı olduğu ve Türkiye'de özel gereksinimli çocukların ailelerine, evde çocuklarına nasıl eğitim verileceği konusunda rehberlik hizmeti sağlanması gerektiği ifade ediliyor.

Bu gereksinimlerden yola çıkarak hayata geçirilen Kaynaştırma/Bütünleştirmenin Etkililiğini Artırmak için Politika ve Uygulama Önerileri Projesi kapsamında, okulun idareci, öğretmen, öğrenci, veli ve diğer çalışanlarını kapsayan bir destek modeli pilot olarak uygulanmaktadır. Pilot uygulamanın etki değerlendirmesinden hareketle bir politika raporu hazırlanacak ve destek modelinin tüm Türkiye'de yaygınlaştırılması için çalışmalar gerçekleştirilecektir.

Sayfa Yükleniyor...