'MEB de mağdur oldu'

KPSS'deki kopya iddiaları, ertelenen öğretmen atamaları, yaklaşan yeni eğitim yılı... Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, NTV canlı yayınında soruları yanıtladı.

'MEB de mağdur oldu'

KPSS'deki kopya iddialarıyla başlayan kriz öğretmen atamalarının ertelenmesiyle yeni bir boyut kazandı. Şimdi herkes yeni atamaların ne zaman yapılacağını, kopya iddialarının nasıl sonuçlanacağını merak ediyor.

Milli Bakanı Nimet Çubukçu, NTV canlı yayınında merak edilen soruları yanıtladı.

İşte Çubukçu'nun açıklamaları...

"KPSS sonuçlarının açıklanmasından kısa bir süre sonra bazı adayların tam puan aldıkları ve kopya çekildiğine dair iddialar ortaya atıldı ve ÖSYM'de kendi iç soruşturmasını başlattı. Soruşturmanın sonucunda bu sınavda kopya çekildiğine dair bulguya rastlanılmadığını ve sınavın yenilenmesine gerek olmadığını açıkladı.

GEÇERLİ BİR SINAVSA, ONA GÖRE ATAMA YAPACAĞIZ
Biz, kurum olarak konunun çok dışındayız. Ama sınavı dayanak alarak, bir atama gerçekleştireceğiz. En büyük itirazlar da Eğitim Bilimleri alanında, öğretmenlere yönelik oldu. Bu nedenle öncelikli olarak kurumların kendi iç soruşturmalarını tamamlayıp bize bilgi vermelerini istedim. Çünkü geçerli bir sınavsa ona göre atamaya yapacağız.

Ancak sınavın tümünün iptaline gerek olmadığı açıklanınca, biz de atamaları 31 Ağustos'ta gerçekleştireceğiz diye duyurduk. Fakat daha sonra Devlet Denetleme Kurulu bir takım bulgulara ulaştı ve 30 Ağustos günü, Kurul'un ön soruşturma raporu bana ulaştırıldı.

ATAMA YAPMAMIZ DURUMUNDA BAZI ADAYLAR HAKSIZLIĞA UĞRAYACAKTI
Sonuçlara göre; atama yapmamız durumunda bazı adayların haksızlığa uğrayacağını öngördük ve erteledik.

Sınava giren ve haklı bir şekilde başarılı olmuş adayların haklarının korunmasını istedik. Kopya çekenlerin de cezasız bırakılmamasını istedik.

Sınava giren ve haklı bir şekilde başarılı olmuş adayların hakkının korunmasını dikkate aldık. Diğer yandan da sınavdan kopya çeken ve önceden soruları elde edenlerin cezasız bırakılmamasını istedik. Bu insanlar, sınavın güvenilirliğini zedelemiştir. Dolayısıyla bu konuda yapılabilecek olan en doğru şey; Savcılığın ve Denetleme Kurulu'nun soruşturmayı bir an önce tamamlamalarıdır.

MEB MAĞDUR OLDU
Milli Eğitim Bakanlığı, bu konunun mağduru oldu. Çünkü yeni eğitim-öğretim yılı başlayacak ve biz 30 bin öğretmen atamasını gerçekleştiremiyoruz.

Şu anda bir karar bekliyoruz ve o karar doğrultusunda hareket edeceğiz.

YENİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILINDA HİÇ BİR SORUN YAŞANMAYACAK
MEB; öğretmen istihdamında dört ayrı şekil oluşturdu. Kadrolu, sözleşmeli, ücreti ve vekil öğretmenlik... Vekil ve ücretli öğretmenlik, tercih ettiğimiz bir eğitim modeli değil.

Derslerin boş geçmesi, öğretmensiz kalması gibi bir durumu göze alamayız; yeni eğitim-öğretim yılı eksiksiz olarak başlayacak. 

ÖĞRETMENLERİ SEÇME KONUSUNDA KPSS YETERLİ DEĞİL
Öğretmenlerin yeterliliklerini seçme konusunda KPSS'nin yeterli olmadığı söyleniyor. Açıkcası ben de yeterli bulmuyorum. Daha farklı bir değerlendirme gerçekleştirilmeli ve bunu da MEB, kendisi belirlemeli... Kendi alanlarında yeterliliklerini ölçecek bir sınavdan yanayım.

BİZİM YAPTIĞIMIZ SINAVLARDA HİÇ BİR SORUN ÇIKMADI
Türkiye'de sınav yapan tek kurum ÖSYM değil. MEB de sürücü kursları başta olmak üzere bir çok sınavı gerçekleştiriyor ve bu konuda ileri bir teknolojiye sahip. Dikkat ederseniz, yapılan sınavlarla ilgili de hiç bir pürüz çıkmıyor.

SINAVLAR İÇİN "AKILLI BİNA" İNŞA EDİYORUZ
Önümüzdeki yıl da sınavların güvenliği ile ilgili, ileri teknolojiyle donatılmış "akıllı bina" inşaasına başlıyoruz.

ŞU ANKİ ANAYASA ÇAĞIMIZ GENÇLERİNE YETMİYOR
Türkiye'de eğitime ilişkin olarak beklentimiz; soran, sorgulayan ve demokratik gençler yetiştirmek yönünde... Eğitimizi de buna şekillendiriyoruz. Onlara öğreteceğimiz ve yaşamsal beceriler içerisinde katabileceğimiz gelişmiş bir demokrasiye sahip olmamız gerekir.

1980 ihtilalinden sonra yapılan, bir darbe algısına yönelik hazırlanmış bir hukuk metninin bu çağın gençlerine yetmediği ortada. 

Biz Anayasayı anlatırken gençlere umut vaadediyoruz. Bu anayasa paketinde yer alan 26 maddenin tamamı temel hak ve özgürlüklerle ilgilidir.

Türkiye darbe anayasasıyla yönetiliyor. Anayasa paketinde yer alan 26 paketin tamamı temel hak ve özgürlüklerle ilgilidir. Dünyadaki gelişmeleri yakalayabilmemiz açısından bu paketin içerisinde yer alan maddeler çok önemli.

Pozitif bir kampanya yürütüyoruz. Bizim kampanyamız içeriğe yönelik. Neye evet dediğimizi çok yalın bir şekilde anlatmaya çalışıyoruz. Bilinçli hareket ediyoruz.

MEB ŞURASI'NDA ŞU KONULAR GÖRÜŞÜLECEK
MEB Şurası kapsamında ele alacağımız çok başlığımız var. Eğitimin hangi noktasına odaklanacağımız konusuna önem veriyoruz. MEB Şurası'nda; eğitimin niteliği, eğitimin kalitesi, rekabet gücü, yabancı dil ve üstün yeteneklilerin eğitimi gibi belli başlıklarımız var.

AZINLIK OKULLARI ÖĞRETMEN İSTİHDAMINA AÇIK
Azınlık okullarının eğitim-öğretim hizmetleri içerisinde Türk dili dersleri ve müdür yardımcıları dışında Türk öğretmen yok. Ne kadar istihdam etmek isterlerse, edebilirler. MEB olarak bizim bir kısıtlamamız yok.

Ancak eğitim fakültesi mezunlarının hangilerinin alınacağına ilişkin daha daraltıcı bir hüküm vardı.

Bizim Türkiye'de eğitim fakültesi mezunlarımız Batı Trakya'da Türk okullarında; sizin mezunlarınız da Tğrkiye'deki azınlık okullarında öğretmenlik yapabilsin demiştik. Herhangi bir eğitim-öğretim hizmetini aksatacak bir tutum içinde değiliz.

VELİLERİN DE FİKİRLERİ BİZİM İÇİN ÖNEMLİ
17 milyon öğrencimiz var. Aileleriyle birlikte 35 milyon sayıya ulaşan bir kitle var. Bu nedenle uygulamalarımız ve yeniliklerimizde onların fikirlerini de almaya çalışıyoruz.

YAPTIĞIMIZ DERSLİK SAYISI CUMHURİYET DÖNEMİNİN REKORU
Anadolu liseleri ve fen liselerindeki sınıfların öğrenci sayısı 30'un altında olmalı. Tabii ki bütün ortaöğretim kurumlarımızda yaptığımız derslikler itibariyle şu anda ideal olanı yakalamak üzereyiz.

Dönemimizde yapılan derslik sayısı Cumhuriyet döneminin rekorudur. Bugün artık Türkiye'de bilişim altyapısı ile, derslik sayısı ile, öğrenci başına düşen öğretmen sayısı ile eğitimin temel ve fiziki problemlerini çözmüş durumdayız. O nedenle eğitimin niteliğine ve içeriğine odaklanıyoruz.

Yeni eğitim-öğretim yılında önemli değişiklikler var. Özellikle ilköğretimde ders saatleri, 5 saat düşüyor. Ama okulları; yüzmeden okumadan kadar 16 ayrı alanda çocukların donanımlı bir şekilde yetişmelerini sağlayacak ve gitmeyi arzu edecekleri yaşam alanlarına dönüştürüyoruz."

Sayfa Yükleniyor...