Öğretmenden rekor mobbing davası

Türkiye’de ilk kez bir mobbing davası Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşındı. Kadın öğretmene; görev yaptığı okuldan uzaklaştırıp başka bir okula tayinini çıkarttırmak için mobbing yaptığı iddia edilen bir okul müdürü, iki yardımcısı ve iki de kadın öğretmen hakkında 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Türk Ceza Kanunu’nda karşılığı olmasına rağmen bu güne kadar hakkında dava açılmayan mobbing (eziyet, psikolojik baskı) cezasının kamuoyunda bilinmesiyle ard arda davalar açılmaya başlandı.

Bakırköy'de bulunan bir devlet lisesinde bir buçuk yıldır Edebiyat Öğretmenliği yapan F. İ., kendisine mobbing yapan okul müdürü M. K., yardımcıları S. T. , A.H.T. ve öğretmenler C. Ş. ve A.B.K. hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na 05.11.2009’da suç duyurusunda bulundu. Yapılan soruşturmanın ardından 24.11.2010’da 5 öğretmen hakkında "Kamu görevlilerine işkence yapma" iddiasıyla 3 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

DHA'nın haberine göre; hazırlanan iddianamede olay şöyle anlatıldı:

OKUL MÜDÜRÜ DEDİKODU ÇIKARDI
Liseye edebiyat öğretmeni olarak atanan F.İ. , okula ilk geldiği hafta şiir gecesi düzenlemek için dilekçeyle idareye başvurdu. Dilekçeyi kabul etmeyip öğretmen hakkında bir takım kötü yakıştırmalar bulunan okul müdürü M. K., öğrencileri de kullanarak bayan öğretmen hakkında dedikodular yaymaya başladı. Bununla da yetinmeyen okul müdürü, bayan öğretmeni okuldan uzaklaştırmak için hakkında tahkikat yaptırdı.

Okul müdürü M.K. , okul müdür yardımcısı S.T. ile hiç bir duygusal ilişkisi olmadığı halde onunla evlenmek istediğini ancak açılamadığı yönünde dedikodular yaydı. Şüpheliler bilinçli bir şekilde edebiyat öğretmeni ile samimiyeti olan herkesi kendisinden uzaklaşmasını sağladı. Bunlarla da yetinmeyen şüpheliler, edebiyat öğretmeni ile konuşan diğer öğretmenleri de soruşturmayla tehdit etti.

ÖĞRENCİLER ÖRGÜTLENDİ
Sınıfındaki bir grup öğrenci örgütlenerek öğretmenleri F.İ., hakkında toplu şikayet yaptırılırken, okul müdürü edebiyat öğretmenin eğitim adına yaptığı bütün işlerin kötü olduğunu bahane ederek ihtar cezaları yağdırıp ders ücretlerini bile kesti.

Şüpheli iki bayan öğretmen C. Ş. ve A.B.K. ise F.İ’e psikolojik baskı yaparak mücadelesinden vazgeçirmeye çalıştığı iddia edildi.

Okul müdürü M.K. , F.İ. öğretmenin not verirken tarafsızlık ilkesini ihlal ettiğini iddia ederek İ.’nin 1 yıl kıdem indirme cezası ve 4 kez ihtar cezasının yanı sıra okulunun değiştirilmesi için İlçe Milli Müdürlüğü’ne başvurdu.

ADLİ TIP KURUMU DA MOBBİNG’İ DOĞRULADI
Baskılara dayanamayan F.İ. , uykusuzluk, tedirginlik, mutsuzluk ve hayattan tiksinme şikayetiyle 9.10.2009’da İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’na başvurarak tedavi görmeye başladı.

F.İ. öğretmene yapılanın mobbing olduğunu bilimsel olarak ortaya koyan Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, "Travma sonrası stres bozukluğu ve major depresyon" tanısını koydu. F. İ.’nin sağlığının ve algılama yeteneğinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek düzeyde bozulduğunu ortaya koyan Fincancı, yaşanan travmanın yıldırma "mobbing" ile uyumlu olduğunu ileri sürdü.

Savcılığın sevk ettiği İçten’e Adli Tıp Kurumu da hazırladığı raporla mobbing’i doğruladı.

YAPILAN MOBBİNG İŞKENCEYE UYUYOR
Adli Tıp Kurumu’nun ve bilirkişinin raporunu değerlendiren savcı, mağdur İ.’ye yönelik mobbing süreci içinde uygulanan fiillerin TCK’nın 94/2-b’deki işkence suçuna uygun olduğunu belirtti.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 28.04.2010 tarihli atama kararnamesi ile İ.’nin Halkalı'da bir başka devlet lisesine Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak atanmasıyla mobbing sürecinin tamamlandığını ileri süren savcı, şüpheli M.K. , S. T. , A H.T. , C.Ş. ve A.B. K.’nun "Kamu görevlisine işkence yapma" suçundan 3 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.





Sayfa Yükleniyor...