Rektörlük istedi, mahkeme karar verdi

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'nün isteği üzerine mahkeme polise bir yıllık arama yetkisi verdi. Polis okul ve çevresinde istediği öğrenciyi arayabilecek.

Rektörlük istedi, mahkeme karar verdi

Üniversitesinin bazı fakülte girişlerine asılan kâğıtlarda "Önleme Araması Kararı" yazıyor.

Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün talep ettiği İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararına göre 1 Aralık 2010-30 Kasım 2011’e kadar bir yıl süreyle kişilerin, çanta, paket, poşet, araç ve özel kâğıtları aranacak. Aramanın sınırları ise bir hayli geniş. Polis üniversitesinin Fatih sınırları içerisinde bulunan tüm fakülte, yüksekokul ve idari binalarının girişinde, hatta binalarının çevrelerinde, rektörlük talep ettiğinde de bina içlerinde arama yapabilecek.

Radikal gazetesinin haberine göre; öğrenciler karara tepki gösterdi.

"ÖĞRENCİLERE GÖZDAĞI VERİLMEK İSTENİYOR"
Hukuk Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Eren Can, 1. Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurarak karara itiraz etti. Can, kararla öğrencilere gözdağı verilmek istendiğini belirterek, “Bu karar üniversite özerkliğinden özel hayata kadar pek çok şeye aykırı. Ceza hukukuna göre genel nitelikte bir karar alınmaz. Özel bir karar alınabilir. Ancak polis istediği her an arama yapabilecek, bu faşizmde vardır” dedi.

"BU BİR BASKIDIR"
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler 2. sınıf öğrencisi Aylin Kaplan ise “Her gün çantamızı açıp, kimlik gösteriyoruz. Potansiyel suçlu muamelesi kabul edilemez. Bu bir baskıdır” diyerek karara tepki gösteriyor.

"BU KARAR, REJİMİN RESMİ HALİ"
Sen 6 No’lu Üniversiteler Şubesi’nin yöneticisi ve üniversite çalışanı Ahmet Bekmen da kararı üniversitede uzun zamandır uygulanan rejimin resmi hali olarak nitelendirdi:

"Karar polis ile ilişkilendiriliyor ama zaten özel güvenlik görevlileri de polis gibi görev yapıyor. Her taraf güvenlik kameralarıyla dolu."

"NEDEN SADECE FATİH VE ÜNİVERSİTENİN ÇEVRESİ?"
Mahkemenin kararına hukukçular da tepki gösterdi.

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, şunları söyledi:

"Bu kadar genel aramanın bir yıllık yaygınlaştırmanın ölçüsünü bilemiyorum. Bu konuda nedenlerin inandırıcı olması gerekir. Üniversitelerde, güvenliği tehdit edici faaliyetler varsa, neden sadece Fatih ve İstanbul Üniversitesi’nin çevresiyle sınırlı. Ulaşılmak istenen amaca elverişli bir karar mı? Bu açılardan üzerinden durulması gerekir. Aynı hukuki rejim, orada olağanüstü hal yok."

"SKANDAL"
"Skandal. Böyle bir karar olamaz" diyen İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

"Bu karar aramanın mahiyetine aykırı. Arama bir şey bulunması umulan hallerde verilen bir karardır. İnsanın özel hayatı ile ilgili olduğu için kısıtlı olarak verilmesi gerekir. Bu karar genel uzun arama olmaz. Belirsiz kişiler için arama olmaz. Stadyum, havaalanları girişlerinde yapılan arama başkadır. Çünkü belirli bir şekilde girilmesi gerekiyor. Üniversitenin girişinde x-ray’den geçilebilir vs.. Ama içerideyken arama yapamazsınız. Bir hukuk devletinde böyle bir karar olmaz.”

BİR YIL ÇOK UZUN SÜRE
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Hukuk Bilimleri Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ersan Şen de şöyle konuştu:

"Polis Vafize ve Selahiyet Kanunu’na göre üniversitelerde önleme araması yapılabiliyor. Adli yargılamada suçla ilgili arama yapılır, önleme aramasında ise belli bir kişi yoktur. Önleme aramasında eskiden bir karar gerek yoktu. Ancak sonra yazılı dayanak istendi. Bu anlamda önceden bir karar alınması isabetli. Ancak zaman konusunda bir sıkıntı var. Bir yıl süre olması makul değil. Zaman geniş tutulmuş ancak kanunda süre de belirtilmiyor."

Sayfa Yükleniyor...