3. nükleer santral projesini hayata geçirme arayışındayız

İstanbul'da düzenlenen 23. Dünya Enerji Konferansı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3. nükleer santral projesini hayata geçirme arayışında olduğunu söyledi. Erdoğan, "Hedefimiz enerji ihtiyacımızın yüzde 10'unu nükleer enerjiden sağlamak" dedi.

3. nükleer santral projesini hayata geçirme arayışındayız

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Ülkemize ve İstanbul'a, kıtaları ve medeniyetleri birleştiren bu güzel şehre hoşgeldiniz. Sizleri bu önemli ve tarihi toplantı vesilesiyle Türkiye'de misafir etmekten duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum."

"Dünyanın enerji olimpiyatları olarak nitelendirilen bu kongrenin ülkemizdeki toplantıda az önce de ifade edildi "Barış için paylaşalım" mesajını tüm dünyaya ulaştırmak istiyoruz. Türkiye olarak söz sahibi olduğumuz tüm uluslararası platformlarda her fırsatta dile getirdiğimiz Afrika'da enerjiye erişim konusu bu kongrenin konusu olacaktır. Türkiye'nin Afrika'da yaşanan sorunlara bakışı bu coğrafyayla ilgilenen diğer ülkelerden farklıdır. Ülkemizin ve milletimizin tarihinde sömürgecilik utancının olmadığını bir kez daha belirterek altını çiziyorum."

"Biz Orta ve Kuzey Afrika'yla güçlü tarihsel bağlarımızı yeniden canlandırma niyetindeyiz. Kıtadaki insanların bizden beklentileri farklı beklentilerle ortaya konan çözümler değil, sorunlara çözüm üretmek. Enerji sorunu çözülmeden kalkınmadan, yatırımdan, büyümeden, sağlıktan, beslenmeden ve ısınmadan bahsedebilmemiz mümkün değil. Bakınız bugün dünya genelinde elektrikten mahrum olan 1,1 milyar insanın 650 milyonu Sahra Altı Afrika'da yaşıyor. Dünyanın kuzeyi zenginlik ve refah içinde yaşarken, güneyi en temel ihtiyaçlarını karşılamakta sıkıntı çekiyor. Bölgedeki durumun aciliyeti nedeniyle çalışmalarımızı burası üzerinde yoğunlaştırdık. Değerli misafirler Türkiye enerjide büyük ölçüde dışa bağımlı bir ülkedir. Bunun yanında Türkiye, özellikle son 14 yıldır dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme performansına sahiptir. Bu durum, enerji talebimizin yılda yüzde 6 ile yüzde 8 arasında artış göstermesine yol açmıştır. Biz bu talebi karşılamanın yanında enerji arz güvenliğimizi sağlamak ve enerji sepetini çeşitlendirmek için de çalışıyoruz. Türkiye dünya doğalgaz rezervlerinin yaklaşık üçte ikisinin bulunduu bir bölgede yer alıyor. Bu anlamda çok büyük projelere öncülük ettik."

"TANAP projesini inşa ediyoruz. Türk Akımı projesi ile ilgili çalışmalar sürüyor. Doğalgaz ticaretinde bölgedeki tüm ortaklar için güvenilir hale gelmek için yatırımlarımızı gerçekleştireceğiz. Doğalgazda üç aşama var; tedarik taşıma ve tüketim. Biz tedarikçi bir ülke değiliz, biz tüketici ve taşıma yolunda olan bir ülkeyiz. Avrupa'nın doğalgaz arz güvenliğine de katkı sağlıyoruz." 

"Önem verdiğimiz bir diğer alan da nükleer enerjidir. 2010 yılında Rusya Federasyonu ile Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi'nin gerçekleştirilmesine yönelik bir hükümetlerarası anlaşmayı imzaladık. Japonya'yla da Karadeniz kıyısında tesisine karar verilen Sinop Nükleer Güç Santrali Projesi için bir anlaşma yaptık. Şimdi de üçüncü nükleer santral projesini hayata geçirmenin arayışı içindeyiz. Zira ileri teknoloji noktasında, bizim ciddi noktada bir enerji potansiyeline ihtiyacımız var. Hedefimiz, önümüzdeki yıllarda elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 10'unun nükleer enerjiden karşılanmasıdır."

"Rusya'nın hali hazırda Balkanlar üzerinden aldığımız gazı doğrudan Karadeniz üzerinden ülkemize sevk etmeyi öngören Türk Akımı Projesi'ne de -şu anda çalışmalarımız devam ediyor- buna olumlu bakıyoruz. Bu projenin ikinci aşaması, Avrupa doğalgaz piyasalarındaki gelişmelere bağlı olarak geliştirilecektir. Diğer taraftan Doğu Akdeniz gazı da kaynak çeşitlendirme çalışmalarımızda yeni bir alternatif durumuna geliyor. Yapılan araştırmalar, bu gaz için en karlı ve ekonomik güzergahın Türkiye olduğunu gösteriyor. Ülkemizin doğalgaz ve enerji ticaret merkezi haline gelebilmesi adına yeni ve önemli yatırımların arifesindeyiz. Bu senenin sonunda ve 2017 yılında çok kritik adımlar atacak, bu alanda büyük yatırımlar gerçekleştireceğiz. Böylece doğalgaz ticaretinde bölgemizdeki tüm ülkeler için güvenilir bir ortak haline gelme hedefimize bir adım daha yaklaşacağız."

"Güneş, rüzgar ve hidrolik kaynakların enerji sepetindeki payını yüzde 30'a çıkarmak için çalışıyoruz. Petroldeki düşük fiyatları doğalgazın da izleyeceği muhtemel. Enerji alanında gerçekleştirilecek yatırımlarda arzu edilen rakamlara ulaşılması büyümeye de çok büyük katkı yapacaktır."

"Zengin hidrokarbon kaynaklarına sahip olmak her zaman ve tek başına zenginlik ve huzuru beraberinde getirmeyebiliyor. İşte bugün Venezuela Devlet Başkanı'yla da bu konuları konuştuk. Kendilerinin bugün burada olması inşallah ben önümüzdeki Şubat'ta işadamlarımızla birlikte orayı ziyaret etmekle gerekeni yapacağız."

"Dünyanın dört bir yanından gelen siz değerli devlet başkanlarına, siz kıymetli katılımcılara sesleniyorum: Suriye'ye, Irak'a, Ortadoğu'ya huzur ve barış getirmek için gelin el ele verelim. Halep'teki küçük bir çocuk şöyle ufka baktığında içi umutla dolmalı ancak bugün Halep'te ufka bakan çocuklar sadece helikopterlerin ve uçakların kendilerini hedef alan bombalarını görüyor. Musul'da ufka bakan bir çocuk, özgürce gelecek hayalleri kurabilmeli ancak bugün Musul'daki çocuklar ufka baktıklarında sadece DAEŞ zulmüyle, DAEŞ sonrası maruz kalma korkusu yaşadıkları mezhepçilik tehdidinin mukayesesini yapabiliyor. Bunun için biz diyoruz ki; Suriye'de çatışmaların durması ve insani yardımların hiçbir kısıtlama olmadan ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için gelin hep birlikte gayret sarf edelim. Musul'un, hem DAEŞ tehdidinden hem mezhepçilik baskısından kurtarılabilmesi için gelin birlikte mücadele edelim. Kongremizin temasında ifade edildiği gibi gelin barış için elimizdeki imkanları en iyi şekilde kullanalım, gelin yeni ufukları hep birlikte kucaklayalım."

"Bizim dünyaya yaptığımız barış çağrıları gereksiz retorikten ibaret değildir. Savunduklarımızın bedelini ödeyen bir milletiz. 3 ay önce bir darbe girişimi oldu. Sizler de bu kongre vesilesiyle İstanbul'a gelerek ülkemize, demokrasimize destek vermiş oldunuz. Şahsım adına teşekkür ediyorum. Umarım sizin bu asil duruşunuz bize insan hakları dersi vermeye çalışan birilerine örnek oluruz. Türkiye'nin terörle mücadeledeki tek sorunu bu değil. Biz PKK ve DEAŞ'ın yoğun saldırısı altındayız. DEAŞ canlı bomba saldırıları düzenledi. PKK da hemen hergün güvenlik güçlerimize ve sivil vatandaşlarıma eylemler düzenliyor. Dün 18 asker ve sivilimizi şehit ettiler. Ülkemizin birliğini bütünlüğünü ve huzurunu hedef alan bu kalleşçe saldırıların başarıya ulaşma ihtimali yoktur ve asla olmayacaktır. Bu alanı daralan terör örgütünün sesini son kez duyurma çabalarıdır." 

"Madem ki terör küresel bir sorundur, öyleyse ülkemizin bu mücadelesine diğer devletlerden destek beklemek de hakkımızdır. Bunun için kendi topraklarımızda nasıl yoğun ve başarılı bir mücadele yürütüyorsak, ülkemize yönelik terör tehditlerinin kaynağı durumundaki Suriye ve Irak'ta da aynı hakka sahip olduğumuza inanıyorum. Türkiye'nin, Suriye ve Irak'taki mücadelesi alelade bir tercih değil, hayati bir zorunluluktur. Dünyanın enerji kaynaklarının güvenliği de bu bölgelerin terör örgütlerinden ve teröristlerin faaliyetlerinden arındırılmasına bağlıdır. Dolayısıyla biz kendi milli güvenliğimizde, bütün bunlarla beraber dünyanın enerji güvenliği için de mücadele ediyoruz. Dünya Enerji Kongresi'nden sizler aracılığıyla bu doğrultuda verdiğimiz mesajların ilgili tüm muhataplara açık ve net şekilde ulaşacağına inanıyorum."

Sayfa Yükleniyor...