Türkiye'deki bankacılık sektörünün kârlı olması nedeniyle İMKB'de endeks üzerinde önemli ağırlığı olan bankalara gelen alımların arttığını ve İMKB'nin diğer borsaların önüne geçmeye başladığını söyleyen analistler, IMF olsun olmasın bankacılık hisselerinin rağbet görmeye devam etmesinin beklendiğini belirtiyorlar.
Reuters verilerine göre son 3 ayda İMKB 100 endeksi yüzde 34 civarında prim yaparken, gelişmekte olan borsalar endeksi ise yüzde 20 civarında prim yaptı. İMKB'deki bankacılık endeksi yaklaşık yüzde 41 değer kazandı. Avrupa'nın en büyük bankacılık endeksi ise aynı dönemde yüzde 19 civarında artış kaydetti. Bu dönemde Rusya yüzde 10.2, Meksika yüzde 16 değer kazandı.
Uluslararası bir bankanın bankacılık analisti de Türkiye'deki hisse piyasalarına bakınca tüm bankaların birinci çeyrekte en iyi performansı gösterdiğine işaret ederek, "Başka (ülkedeki) bankalar bu kadar yüksek kazanç sağlamadı. (Türkiye'deki banka hisseleri) Getiri anlamında, oldukça olumlu anlamda öne çıkıyor. Genel olarak 2009 için kazanç anlamında Avrupa, Orta Doğu, Afrika (EMEA) bölgesinin en güçlülerinden biri olacaklar. Diğer ülkelerde bankalar oldukça keskin aktif kalitesi döngüleriyle uğraşıyor. Türk bankaları ise Türkiye'nin çok sert bir resesyon yaşadığı bir yılda inanılmaz iyi durumda. Bu olumlu anlamda bir sürpriz oldu" dedi.
Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinin, mevduat faizlerine yansımasına rağmen kredi faizlerinde yüksek trendin devam ettiği bankacılık sektörü, olumlu marj etkisiyle kârlı bir yıl geçiriyor.
İMKB 100 endeksinde oluşan işlem hacminin ortalama yüzde 40'ını bankacılık sektörü hisseleri oluşturuyor.
BANKACILIK SEKTÖRÜ SAĞLAM
Ak Yatırım CEO'su Attila Penbeci İMKB'yi diğer borsalardan ayrıştıran en önemli noktanın Türkiye'deki bankacılık sektörü olduğunu vurgulayarak, "Bankacılık sektörümüz bizde sağlam. Sermaye yeterliliğinden tutun da takipteki kredilere kadar hepsi iyi. Takipteki kredilerde normal bir ekonomik döngü içinde olabilecek şekilde bire bir artış oldu ama yılbaşından beri ciddi kârlılık var" dedi.
Penbeci sözlerini, "Şu anda EMEA bölgesinde en sağlam bankacılık sistemi olan ülke Türkiye. Yurtdışındaki müşterilerden aldığımız izlenim 'Eğer EMEA bölgesinde bir banka (hissesi) tutacaksak bu Türk bankası olacak' şeklinde... Bankalara gelen bu para girişi endeksin ayrışmasını sağlıyor. Bu IMF bazlı piyasanın sorgulanmasında daha önemli bir faktör. 'IMF gelsin gelmesin bu ülkenin bankaları batmayacak. IMF gelmese zorlanacak, bir strese tabi olacaklar ama batmayacak' bunu rahatlıkla söyleyebiliyorlar yabancı fon yöneticileri. Bu nedenle IMF olsun olmasın bankacılık sektörüne rağbet ediyorlar" dedi.
DÖRT AYLIK KÂR YÜZDE 30 ARTTI
BDDK verilerine göe bankacılık sektörünün ilk dört aylık net kârı yüzde 30 artarak 7.2 milyar lira oldu. Raporda yıl sonu kâr beklentisinin en az geçen sene elde edilen kâr kadar olacağı şeklinde olduğu vurgulandı. Nisan sonunda bankacılık sektörünün ortalama sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 19 oldu. Bu oran Nisan 2008'de yüzde 17 olmuştu.
BDDK raporunda,"Krize rağmen bankacılığın gösterdiği performans beklentilerimizin üzerinde, bu aynı zamanda yurtdışından Türkiye'yi izleyenlerin beklentilerinin de üzerinde" ifadesi yer aldı.
Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Ahmet Yıldırım da İMKB'nin şu anda gelişmiş ülkelerden "çok ciddi" ayrıştığını belirterek "Bankacılık sektörünün kuvvetli olması etkiliyor. Bankacılık sektörünün borsadaki payı yüzde 40 civarında böyle performans gösteren bir borsanın yatırımcısı olması kaçınılmaz" dedi.
Yabancı bir aracı kurum genel müdürü de geçtiğimiz hafta yapılan bir basın toplantısında İMKB'ye son 2 aydır yeniden para girişinin tekrar başladığına dikkat çekerek "Bunun nedeni endeksin büyük bir bölümünü oluşturan bankaların kârlı olması" dedi.
- Etiketler :
- Haberler
