Birol: Petrol fiyatları eşi benzeri görülmemiş oynaklık döneminde
IEA Başkanı Birol, petrol fiyatlarının ekimde 86 dolar seviyesinden şu anda 56 dolar seviyesine indiğini belirterek, "Petrol fiyatları enerji tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir volatilite dönemine giriyor. Fiyatlardaki oynaklık uzun bir süre daha bizimle birlikte olacak" dedi.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) ev sahipliğinde düzenlenen IEA Dünya Enerji Görünümü 2018 Raporu’nun (World Energy Outlook 2018) Türkiye tanıtım toplantısında konuştu.
Hiçbir ülkenin dünyada bir enerji adası olmadığını ve bütün ülkelerin enerji fiyatları, teknoloji ve inovasyonlardan etkilendiğini aktaran Birol, dünya enerji sektöründe çok ciddi bir değişim olduğunu söyledi.
Enerjideki değişimleri petrol sektörü açısından değerlendiren Birol, petrol fiyatlarının ekim ayında 86 dolar seviyesinden şu andaki 56 dolar seviyesine düştüğünü anımsattı.
Birol, gerçekleşen 30 dolarlık düşüşün gelecek dönemde nasıl gelişeceğini izlemek gerektiğini belirterek, "Petrol fiyatları enerji tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir volatilite dönemine giriyor. Fiyatlardaki oynaklık uzun bir süre daha bizimle birlikte olacak" ifadelerini kullandı.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) kararlarının petrol fiyatları üzerindeki etkisinin artık azaldığına dikkati çeken Birol, şöyle devam etti:
"Amerika'daki çok büyük kaya petrolü üretiminden dolayı işler değişti. OPEC ve OPEC dışı ülkelerin birkaç hafta önce aldığı üretim kesintisi kararı petrol fiyatlarını artırmak yerine, rakamlar 56 dolar seviyesine kadar geriledi. Petrol talebinde ise gelişmiş ülkelerde düşüş, gelişmekte olan ülkelerde hızlı bir büyüme var. Arabalar petrol tüketiminin yüzde 20'sini oluşturuyor. Petrol talebindeki asıl büyüme petrokimya, kamyonlar ve uçaklardan kaynaklanıyor. Özellikle Asya piyasasında söz konusu büyüme görülüyor. Asya daha yeni uçmaya başlıyor ve talep inanılmaz yüksek. Bu yüzden, gelişmiş ülkelerde talep azalırken, gelişmekte olan ülkelerde büyüyor. Dünyadaki petrol yataklarının belli bir kısmında üretim artık düştü. Yatırımlarda da düşüş var. Öte yandan, Amerika'da kaya petrolü üretimi çok hızlı büyüyor. 2025'te ABD'nin toplam üretimi Rusya ve Suudi Arabistan'ın toplam üretimine eşit olabilir."
"ÇİN EN BÜYÜK GAZ İTHALATÇISI KONUMUNA GELECEK"
Birol, doğalgazda ise Çin'in birden bire çok hızlı bir şekilde dünyanın en büyük gaz ithalatçısı olmak için ciddi adımlar atmaya başladığını belirterek, şunları kaydetti:
"Çin, bu hafta veya haftaya Japonya'yı geçerek dünyanın en büyük gaz ithalatçısı olacak. Çin, dünyadaki gaz talebinin ana motoru. 10 sene önce petrol piyasalarındaki Çin faktörünü gazda da göreceğiz. Avrupa Birliği, 2000 yılında ikinci büyük tüketiciyken, 2040'ta Afrika'nın da altında beşinci büyük tüketici konumuna ilerliyor. Çin ve Hindistan bu işin lokomotifi olacak. Yani, enerji coğrafyasında tüketim açısından büyük bir değişim var. Yatırımlar da bu ülkelere gidiyor. Çin'deki bu talep büyümesi ikili hanelerde gerçekleşiyor, hem boru hatlarıyla gelen gazda hem de sıvılaştırılmış gazda (LNG). Yani, gazda da büyümenin ana motoru Asya. Doğal gaz üretiminde de muazzam bir değişim var. Boru hatları ve LNG olarak bakarsak, LNG'de ciddi bir büyüme var, çünkü boru hattı döşemek zahmetli ve bazı konularda jeopolitik engeller taşıyor. İkincisi çok fazla LNG var. Amerika, Avusturalya ve Katar 100 milyar metreküpün üzerinde LNG ihraç ediyorlar. Bu ülkelerin gelecek 5 yıldaki kapasiteleri şu andaki mevcut kapasitelerine göre yüzde 60 artacak ve bu bir sürü şeyi değiştirecek. Kontratlar, fiyatlandırma hepsini."
LNG ithalatçısının 2000'li yıllarda 5 iken, bu yıl sonunda 49 ülkeye ulaştığını vurgulayan Birol, "Avrupalı ülkelere önerim, LNG almayacaksanız bile LNG terminalinizin olması, boru hattı tedarikçileriyle yapılacak pazarlıkta çok önemli bir kart. Boru hattı tedarikçileri fiyatlarını alternatiflere göre belirler" dedi.
Kömür talebinde ise iki farklı trend olduğunu ifade eden Birol, bu trendin Asya'da artış, Avrupa, Amerika ve diğer ülkelerde düşüş yönünde gerçekleştiğini anlattı.
Birol, "kömürün sonu gelmedi" diyerek, şu an itibarıyla dünyadaki kömürün yarısının tek başına Çin'de kullanıldığını söyledi. Gelecek 5 yıl içinde dünyadaki kömür tüketiminde bir düşüş beklenmediğini vurgulayan Birol, "O bakımdan gerçekçi olmak lazım" ifadesini kullandı.
VİDEO: KATAR'IN OPEC'TEN ÇEKİLMESİ PETROL FİYATLARINI NASIL ETKİLER?
- Etiketler :
- Haberler -
- Enerji
- Ekonomi
- Dünya Ekonomisi