Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ile Banka ve Ticaret Hukuku Enstitüsünün düzenlediği “AB Perspektifinden Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’nın Sermaye Piyasasına Etkileri” konulu uluslararası konferans, Bilkent Otel’de başladı. Erol, konferans öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“Bu yıl borsadan ne kadarlık çıkış olduğu?” yönündeki soru üzerine Erol, şöyle konuştu: “2008’de yabancı yatırımcı yeni halka arzlardan yaklaşık 2 milyar dolarlık alım yapmış, borsadaki satışlar da 3 milyar dolar düzeyindeydi. İkisinin farkını aldığımızda 1 milyar dolarlık çıkış olduğunu görüyorsunuz. Ama bunu da borsadan çıkış olarak düşünmek lazım, Türkiye’den çıkış anlamında değil... Çünkü oradan çıkmıştır, dövize kaymıştır, oradan çıkmıştır gayrimenkule kaymıştır.”
Erol, küresel krize ilişkin bir soru üzerine de, 2009 yılının ilk yarısının iyi atlatıldığı takdirde geri kalanın dahi iyi olacağını düşündüğünü kaydetti.
HİÇ, ENGELLEME TARAFTARI OLMADIK
Para piyasası, sermaye piyasası olmak üzere iki çok önemli piyasa bulunduğuna işaret eden Erol, şöyle devam etti: “Bizim tarafımızdan baktığınız zaman, şu ana kadar sermaye piyasalarında hiçbir likidite sorunu yaşamadık. Bu çok önemli. Piyasalarımızdaki bunca dalgalanmaya rağmen, likiditede en küçük sorun yaşanmadı. Yatırımcıları ilgilendiren en küçük bir sorun yaşanmadı. Bunlar bence çok büyük kazanımlar. Biz bu aşamada açığa satışlar konusunda bile çok ciddi çalışmalar yaptık. Ama engelleme taraftarı hiç olmadık. Bunun da faydasını gördük diye düşünüyorum.
Yatırımcı güveni, kendimize güven çok önemli. Türkiye yatırımcısı aslında bunu ispatladı. Türkiye’de yatırımı olan hem yerli hem yabancı yatırımcının Türkiye piyasasına güvendiğini gördük. Bu güvenin devam ettiğini, yabancı oranının artmaya başladığını, bu güvenin daha da artmaya başladığını görüyoruz.”
HER ŞEY PARA DEĞİL
SPK Başkanı Turan Erol, 3 hafta önce bir toplantı yaptıklarını ve bu toplantıda yeni hibrit borçlanma enstrümanları ve şirketlere yeni borçlanma imkanları sağlayacak, sermaye piyasalarına çok daha esnek, rahat koşullarda borçlanma imkanı sağlayacak borçlanma enstrümanları üzerinde çalıştıklarını anlattı. Bunları uygulamaya koyduklarında, kaynak, finansman sağlama imkanlarının artacağını ifade eden Erol, “Her şey para değil. Şirketlere yardımcı olmak istiyorsanız, şirket finansmanında her şeyi parasal kaynakla düşünmememiz gerekiyor. Her şey parasal kaynakla eş değer değil” diye konuştu.
- Etiketler :
- Haberler
