Türk-İş'ten yapılan yazılı açıklamada, çalışanların aileleri ile birlikte ''insana yakışır'' geçim koşullarına sahip olmasının temel hak ve özgürlükler arasında yer aldığı, sosyal politika aracı olarak bu amacın gerçekleştirilmesinde asgari ücret uygulamasının büyük öneminin ve etkisinin bulunduğu belirtildi.
Asgari ücret tespit komisyonunun yapacağı çalışmalar sonucunda belirlenecek asgari ücret tutarının, yaşamını bu ücretle sürdüren milyonlarca kişiyi doğrudan ilgilendirdiğine dikkat çekilen açıklamada, ''Son günlerde sıklıkla tartışılan 'beyaz Türk' ve 'siyah Türk' tanımından daha da öncelikli olan 'yoksul Türk' ve içinde bulunduğu ağır geçim koşullarıdır'' ifadesi kullanıldı.
Konfederasyonun Kasım ayı için yaptığı ''açlık-yoksulluk sınırı'' hesabına yer verilen açıklamaya göre, dört kişilik bir ailenin, sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken ve açlık sınırı olarak adlandırılan harcama tutarı yaklaşık 862 TL olarak hesaplandı.
''İnsan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi'' için gerekli olan ve yoksulluk sınırı olarak adlandırılan tutar ise 2 bin 807 TL olarak tespit edildi.
Ailenin sadece mutfak harcaması için yapması gereken tutarın geçen yıla göre 84 lira artış gösterdiği belirtilen açıklamada, toplam harcama tutarının ise son bir yılda 275 lira arttığı kaydedildi.
Yürürlükte olan net aylık asgari ücretin 599,12 lira olduğu, bunun günlük sadece 19,97 liraya denk geldiği ifade edilen açıklamada, bir günlük çalışmanın karşılığıyla elde edilen asgari ücretle ancak bir kilogram kıyma alınabildiğine dikkat çekildi.
Dört kişilik bir ailenin insan onuruna yaraşır bir geçim düzeyi sağlayabilmesi için yapması gereken günlük harcama miktarının 94 lira olduğu belirtilen açıklamada, ''Ekonomide yaşanan kriz ve yaygınlaşan işsizlikle birlikte dar ve sabit gelirli yoksul bireylerin geçim koşulları daha da ağırlaşmıştır'' ifadesi kullanıldı. Ankara'da yaşayan 4 kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarının bir önceki aya göre 0,20 oranında arttığı bildirilen açıklamada, yıllık ortalama artışın yüzde 11,84'ü bulduğu ifade edildi.
'DAR GELİRLİLER SAĞLIKSIZ BESLENİYOR'
Dar gelirli ailelerin elde ettiği gelirin, yeterli ve dengeli beslenme için gerekli harcamaları bile karşılayabilecek düzeyde olmadığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Aileler, düşük düzeydeki geliriyle beslenme ve beslenme dışı harcamaları karşılayabilmek için çeşitli malların fiyatlarını da dikkate alarak tüketim malları arasında tercihte bulunmak zorunda kalmaktadır. Çoğu zaman fiyatı yüksek olan gıda maddeleri yerine fiyatı düşük olan gıda maddelerini seçmektedir.
Bu durumda olan aileler, büyük bir olasılıkla beslenme dışı harcamalarının (kira, ulaşım, yakıt, elektrik ve benzeri) bir kısmını da beslenme harcamalarından kısarak elde edebilmektedir. Sonuçta, gelir düzeyinin düşük ve yetersiz olması, dar gelirli kişi ve ailelerin sağlıksız ve dengesiz beslenme yapmasına yol açmaktadır.''
- Etiketler :
- Haberler
