Erdoğan: İşçi çıkaran bedelini ödeyecek

Başbakan Erdoğan, işçi çıkaran işverenleri yakın takibe aldıklarını belirterek "Bunun bedelini ödeyecekler" dedi.

Erdoğan: İşçi çıkaran bedelini ödeyecek

Erdoğan, partisince Kütahya'da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, vatandaşlardan yalan haber yapan medyaya iltifat etmemelerini istedi.

''Yalan yanlış haber yapan medyayı sakın evinize sokmayın. Doğru, dürüst yapan gazeteleri evinize alın. Çünkü yalan yanlış haber yapanlarla bir yere varmak mümkün değil'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

''Dün akşam bir televizyon kanalında, çok enteresan, insanda biraz edep adap olur. Ne diyor biliyor musunuz bir tanesi... Yine o yandaş medyanın mensuplarından bir tanesi; 'Türkiye'nin şu andaki valililerinin çoğu imam hatip kökenli' diyor.

Talimatı verdim müsteşarıma. Bunun da açıklamasını yaptıracağım. Kaç tanesi imam hatip kökenli bunu halkım bilsin. Ve bunların ne denli dürüst olmayan, yalan haber yapmakla hayat bulmaya çalıştıklarını milletim tanısın, bilsin. Asla böyle bir arayışımız yokken onlar bu tür iftiraları hala devam ettiriyorlar. Vatanını seven bu tür yanlış, yalan haberlerle halkını aldatmaz. Vatanını seven bu ülkeye böyle bir yaklaşım tarzıyla, aldatma anlayışıyla yaklaşmaz.''

Erdoğan, seçim kazanmak için yalana, iftiraya tenezzül edenlerden olmadıklarını belirterek, Kütahyalı seyyah Evliye Çelebi gibi bütün Türkiye'yi adım adım gezdiklerini, dertlere derman ürettiklerini, sadece Türkiye ile sınırlı kalmayıp dünyanın birçok ülkesine gidip, buradaki imkan ve fırsatları anlattıklarını söyledi.

AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

''Bazı siyasetçiler Sivas'ın ötesine geçemedi, bazı siyasetçiler Sivas'ın berisine geçemedi. Biz 81 vilayetimizin tamamına ulaştık. Tamamına hizmet, eser taşıdık. Sivas'tan öteye, Sivas'tan beriye geçemiyorsunuz dediğimiz zaman köpürüyorlar, kızıyorlar. Sinirlenip, öfkeleniyorlar neden? Mazeret üstüne mazeret üretiyorlar. Ben diyorum ki 'Ne olur gelin, şu Sivas'tan öteye bir geçin. Bu ülke hepimizin. Siz de Hakkari'ye gidin, Muş'a, Van'a gidin. Orada da beraber politika yapalım. İki partiye niye kalsın orada politika? Gelemiyorlar.

Kütahya'nın güzel bir sözü var: 'Oynamasını bilmeyen gelin 'yerim dar' dermiş. Yerini bulmuşlar, bu sefer de 'yenim dar' dermiş. İşte bunların siyaseti bu. Bunların siyaseti özür siyaseti, bahane siyaseti, mazeret siyaseti. Küresel finans krizi ipine sımsıkı sarıldılar, krizi istismar ederek, işsizliği istismar ederek oy toplamaya çalışıyorlar. Siz bu ülke için ne yaptınız diyorum, cevap yok. Bu ülkede hangi eseriniz var diyorum. Cevap yok. 3.5 yıl Başbakan Yardımcılığı yaptın Sayın Bahçeli, niye işsizliğin önünü alamadın? Söyle bakayım, niye alamadın? Sayın Baykal 12 Eylül öncesinde iktidarda bulundunuz. 12 Eylül'den sonra çok az koalisyonlara ortak oldu. Çünkü benim milletim 50'den bu yana, çok partili hayata geçtiğimizden bu yana Halk Partisi'ne Türkiye'de tek başına iktidar vermedi. Zaten bundan sonra da vermez. Niye? Dikili ağaçları yok. Açıkla diyorum, nerede var, söyle. 'Şu eser bizimdir' de. Şu ana kadar açıkladığı bir şey yok. Maalesef.''

UYMAYANLAR BUNUN HESABINI ÖDEYECEK
Dünyanın bir numaralı ekonomisine sahip ABD'de küresel finans krizi nedeniyle işsizliğin yüzde 8.7, Türkiye'de ise Şubat itibariyle 13.6 olduğunu ifade eden Erdoğan, bu durumun mevsimsel koşulların değişmesiyle, Nisan-Mayıs gibi inşaat sektöründe, hizmet ve tarım sektöründeki hareketlilikle değişmesinin beklendiğini anlattı.

Bunları yaparken işverene de işçi çıkarmaması çağrısında bulunduklarını ve kısa mesai olarak 6 ay süreyle ücretin yarısını ödeyeceklerini söylediklerini aktaran Erdoğan, ''Buna uyanlar var, uymayanlar var. Tabii uymayanlar bunun hesabını, faturasını ödeyecekler. Bunu da yakın takibe alıyoruz. Bu ülkede dar zamanda el ele vermeyenler, bunun bedelini ödeyecekler. Kayıt dışı çalışanlar bunun bedelini ödeyecekler. Her şey kayıt altına girecek, adım adım takip edeceğiz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemeyecek ve yedirtmeyeceğiz'' diye konuştu.

Göreve geldiklerinde yüzde 64 olan kamu net borç stokunun şimdi yüzde 25 olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, ''Bu rakamları niye inkar ediyorsunuz? Bunları milletimin gözünden niye kaçırıyorsunuz? Zannediyorsunuz ki millet bunları yutacak. Benim milletim bunları yutmuyor ve yutmayacak'' diye konuştu.

29 Mart akşamı bunun görüleceğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''100 yılda bir görülen böyle bir kriz. Ah Bahçeli ah. Sen o üç buçuk yılda fona devrettiğiniz 16 tane bankanın hesabını nasıl vereceksiniz? 40 milyar dolar, onun hesabını nasıl vereceksiniz? Bak bu dönemde fona devredilen bir tane banka var mı? Batan bir tane banka var mı? Hala konuşuyorsun. İnsaf, insaf. İnsan şöyle bir kendine bakar, bir aynaya bakar, ondan sonra konuşur ya. 16 tane banka senin iktidarında battı. Bu iktidarda ise bir tane banka batmadı. 'Takdir etmek gerekir' der. Ama yok. ABD'de bankalar, sigorta şirketleri battı. Devler bunlar. Avrupa'da el değiştirdiler. Batanlar... Ama biz de böyle bir şey yok. Bu noktaya geldik. Türkiye olarak krize karşı her türlü tedbiri aldık. 47 ayrı tedbir aldık ve bu tedbirleri şu anda uyguluyoruz. Biz, bunların takipçisiyiz. Ama muhalefet biz ne tedbir alırsak alalım onlar 'Bunların hiç birisi yaramaz' diyor. Şu anda otomotiv sektöründe hareketlenme başladı. Konutta KDV'yi 150 metrekarenin üzerinde olursa yüzde 18'den yüzde 8'e düşürdük. '150'nin altında KDV' diyorlar... 150'nin altındaki KDV zaten yüzde 1. Elektronikte, beyaz eşyada, hepsinde ciddi manada ÖTV indirimlerini yaptık. İstiyorum ki vatandaşlarım bu üç aylık süre içerisinde bu fırsatı iyi değerlendirsinler. Bundan herkes nasibini alsın. İlk günden itibaren bütün kurumlarımız ve kuruluşlarımız bu işi yakın takibe aldılar ve yakın takiple de bu işi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz.''

İç talebi canlandırmak için bu kararları aldıklarını söyleyen Erdoğan, ''CHP bir yandan MHP bir yandan, biliyorsunuz bunların bir de yandaş medyaları var, yandaş medyalarıyla beraber saldırıyorlar. Yalan, yanlış, her türlü'' dedi.

Başbakan Erdoğan, alandakilere, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası bulunan kimlik belgesi ya da nüfus kağıdı örneği belgesi olmadan oy kullanılamayacağı uyarısında bulunarak, mutlaka nüfus müdürlüklerine giderek bunları temin etmelerini istedi.






AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 6,5 yılda tarımda yaptıklarını, hiçbir dönemde, hiçbir hükümetin gerçekleştiremediğini belirtti.

Erdoğan, partisince Burdur'da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 6 Mart'ta CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Burdur'a geldiğini anımsatarak, vatandaşlara Baykal'ın üslubunu sordu. Erdoğan, ''O üslubu gördünüz değil mi? O dili gördünüz değil mi? O siyaset tarzını, o siyaset dilini gördünüz değil mi? Burada, Burdur'da, iktidara küfretmekten, hakaretten söz etti. Ben bu üslubu, bu dili, bu siyaset tarzını sizin takdirinize havale ediyorum. Burdur nezaketin şehridir, Burdur ilkelerin şehridir, Burdur adabın, erkanın şehridir. Burdurlu kardeşlerim 29 Mart'ta bu üsluba nasıl bir cevap getireceğini çok iyi bilir, tıpkı kemanın tellerinde olduğu gibi...'' dedi.

Baykal'ın, günlerce kırtasiyeden aldığı kırmızı bir klasörü salladığını ifade eden Erdoğan, klasörün içinin boş olduğu anlaşılınca bu sefer sağdan soldan gelen belgeleri araştırmadan, incelemeden meydanlarda göstermeye başladığını ifade etti. Baykal'ın, bir çiftçinin kendisine yazdığı mektubu anlattığını anımsatan Erdoğan, ''Çiftçi kardeşimiz kredi kullanmış, borcunu ödeyememiş. Borç katlanarak artmış. Mesele neymiş dedik, araştırdık. Arkadaşlara 'şunu, Ziraat Bankası ile bir görüşün' dedim. Meğerse bu çiftçi kardeşimiz krediyi, 30 Haziran 1997'de almış. Hem de yüzde 73 faizle almış. Kredisi de 1998'de takibe düşmüş. 2003 yılına kadar krediye yüzde 100'ün üzerinde faiz uygulanmış. Biz geldik 2003'te, biliyorsunuz bu borçları yapılandırdık. Bizden önce çiftçiyi böyle mağdur ettiler, böyle haciz kıskacına soktular. Geldik o çiftçiyi o mağduriyetten biz kurtardık.

Çiftçinin Ziraat Bankasına tam 1,5 milyar lira borcu vardı. Çiftçimizi rahatlatmak için o borcu yapılandırdık ve 678 milyon lira, yani 678 trilyon borcu sildik. 177 bin çiftçi kardeşim bu yapılandırmadan faydalandı, bu aftan yararlandı ve geldi borcunu kapattı. Bunları gör Sayın Baykal, bunları takdir et... Niye dürüst olmuyorsun ya? Senin kitabında hiç dürüstlük yazmaz mı Allah aşkına? Rakamları yalan yanlış kullanıyorsun. Milletimi gerçek dışı rakamlarla aldatmaya çalışıyorsun. Eline tutuşturulan her belgeyi incelemeden, araştırmadan meydanlarda sallıyorsun. Kırtasiyecide klasör çok. Komik oluyorsun komik, gülünç oluyorsun. Ondan sonra, televizyon, televizyon, televizyon... Buyur bu televizyonlar senin olsun. Ben televole aktörü olmayı hiçbir zaman düşünmedim.

Haberde veriyorsun, isimler veriyorsun. O isimler seninle bayağı anlaştı, sen onlarla iyi anlaşırsın, buyur onlarla beraber çık, televole programlarında şov yap ama 29 Mart akşamı asıl şovu benim milletim yapacak, milletim. Bakalım, o zaman ne diyeceksin? İşte muhalefetin bu içler acısı halini görüp, doğrusu biz de üzülüyoruz. Türkiye kendisine yakışan bir iktidara kavuştu 6,5 yıldır ama ne yazık ki kendisine yakışan bir muhalefete kavuşamadı. Eski tarz siyasetle, bu eski üslupla, popülist söylemle varabileceğiniz bir yer yok. Milletim bu tarz siyaseti 3 Kasım'da, 22 Temmuz'da elinin tersiyle itti. Gelin Türkiye'nin sevincine siz de ortak olun. Gelin Türkiye'nin başarılarına ortak olun. Türkiye'nin paçasından tutup aşağı çekmeyi bırakın. Türkiye'yi daha yükseğe nasıl taşırız ona kafa yorun. Şu 6,5 yılda çiftçi kardeşlerimiz için üreticilerimiz için tarım için yaptıklarımız ortada. Değerli kardeşlerim bizim şu 6,5 yılda tarımda yaptığımızı hiçbir dönemde hiçbir hükümet gerçekleştiremedi'' dedi.

EKONOMİK GELİŞMELER
Erdoğan, çiftçilerin 2002 yılında Ziraat Bankası'ndan yüzde 59 faizle kredi kullandığını, şimdi ise bu rakamın yüzde sıfır ile yüzde 13 aralığına indiğini bildirdi. Tarımsal desteklerde de rekor artışlar sağlandığını belirten Erdoğan, 2002 yılında 1,8 milyar TL olan toplam tarımsal destek miktarını 2008 yılında üç kattan fazla artırarak 5,9 milyar TL'ye çıkardıklarını anlattı.

Hayvancılık sektörüne de sahip çıktıklarını ifade eden Erdoğan, 2007 ve 2008 yıllarında yaşanan kuraklık nedeniyle de çiftçilere toplam 800 milyon TL kuraklık desteği verdiklerini kaydetti. Bu çiftçilerin Ziraat Bankası ile Tarım Kredi Kooperatifleri'ne olan kredi borçlarının bir yıl süreliğine ertelendiğini ve tarım ürünlerinin sigorta kapsamına alındığını vurgulayan Erdoğan, bugüne kadar kesilen poliçe sayısının ise 500 bini bulduğunu bildirdi. Erdoğan, 2 bin 500 ziraat görevlisi ve veteriner hekimin tarım danışmanı olarak köylerde çiftçiyle buluştuğunu, 145 yeni baraj ve göletin inşa edildiğini, 732 bin hektar tarım arazisini suya kavuşturduklarını anlattı.

Erdoğan, ''Bunlar tarım için, çiftçilerimiz için yaptıklarımızın yalnızca bir kısmı. Türkiye büyüdükçe, Türkiye'nin fırsatları, imkanları arttıkça, bundan herkes payını alıyor, almaya da devam edecek. Çiftçi kardeşlerimiz de bundan olumlu etkilenmeye devam ediyor. Sayın Baykal, Sayın Bahçeli sabah akşam krizle yatıp kalkıyor. Küresel finans krizini dillerine doladılar. Bunu istismar ederek buradan oy devşirmeye çalışıyorlar ve edep dışı ifadeler. Sayın Baykal, Sayın Bahçeli, sizin iktidarda olduğunuz dönemlerde de kriz oldu. Sizin iktidarda olduğunuz dönemlerde de krizler oldu, üstelik bu krizler küresel değildi. Bu krizleri bizzat siz çıkardınız. Çıkardığınız krizlerin altında hem bu millet, hem de siz ezildiniz. Şimdi hangi yüzle çıkıp da bize akıl veriyorsunuz, aklınız vardı da o krizlerde neden kullanmadınız bu aklı? Çalışanı, üreteni, esnafı, çiftçiyi, inletirken aklınız neredeydi?'' şeklinde konuştu.

GEÇMİŞTE BATAN BANKALAR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, miting alanındaki vatandaşlara, küresel finans krizinin Türkiye'yi ciddi manada etkileyip etkilemediğini sordu. ''Her şey ortada'' diyen Erdoğan, kendilerinden önce MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde 16 bankanın battığını kaydetti.

''Bunun bu millete maliyeti ne oldu biliyor musunuz? 40 milyar dolar'' diyen Erdoğan, ''Şimdi batan bir tane bankamız var mı? Yok. Hepsi ayakta duruyor. Bunu inkar ediyorlar. Efendim, bakınız 230 milyar dolarla biz devraldık bu ülkeyi. Kimden? Bahçeli'den'' diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...