Ergün: Gerektiğinde frene basarız

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün, Türkiye'nin bu yıl yüzde 7 civarında büyüyeceğini belirterek, "Gaza basmak gerekirse gaza basarız, fren yapmak gerekirse fren de yapabiliriz" dedi.

Ergün: Gerektiğinde frene basarız

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, NTV/CNBC-e ortak yayınında soruları yanıtladı.

Ergün şunları söyledi: "Önemli olan ülkelerin kendi iç dinamiklerinin nasıl olduğu. Dalgalanmalara zamanında tedbir alıyorsanız siz minimum hasarla bunu atlatıyorsunuz. Avrupa ve ABD'deki gelişmeler konjonktürel olarak bizim üzerimizdeki etkilerini sınırlı tutmaya çalışıyoruz. Sonraki adımlarda biz istikrarı koruyabilirsek o pazardaki canlanma sırasında en aktif rolü biz alabiliriz.

Seçimden sonraki ilk Koordinasyon Kurulu toplantısında dünyadaki siyasi ve ekonomik gelişmeleri değerlendiren bir çalışma yapalım dedik. Cari açıkla ilgili atılması gereken adımlar var, orta vadeli programın hazırlanma süreci var. İlk yapacağımız şey, Başbakan'ın da katılacağı dünyadaki gelişmeleri ve Türkiye'deki durumu değerlendiren toplantı yapmaya karar vermiştik. Bugün genel merkezde toplantıyı yapacağız. S&P ABD'nin notunu düşürdü ama Moody's düşürmedi. ABD'nin siyasi olarak sorun çözme kabiliyetinde sorun olduğuna ilişkin algılama ortaya çıktı. Avrupa'da da sorun çözülecektir. Yunanistan, İspanya, Portekiz, İtalya, İrlanda sorunu... Bunlar uzun süredir devam eden sorunlar. Avrupa olması bizi daha yakından ilgilendiriyor. Avrupa bizim önemli bir pazarımız olması açısından önemini koruyor.

Kurla ilgili bu düzeyler çok rahatsız edici değil belki ama bunun üstündeki düzeyler rahatsız edici olabilir. Kurla ilgili çok uzun tartışmalar yaptı Türkiye. MB bazı tedbirler de aldı. Bütün bunlar dövizle alakalı yükseliş trendini karşımıza çıkardı. Bugün döviz geliri olanlar açısından hadiseye bakınca dövizle borçlanmaları sorun teşkil etmiyor. Döviz geliriniz yoksa TL ile alışverişi, borçlanmanızı yapın. Bugün dövizin bu noktalara gelmiş olması dövizle yatırım yapmış olan şirketler açısından sorun yaratabilir. Ama bunların hemen hemen hepsinin döviz geliri olan şirketler. Döviz geliri olmayan kişiler, kurumlar dövizle borçlanmışlarsa onlar olumsuz etkilenecektir. Dövizle borçlanan işletmelerin büyük bölümü döviz geliri olan şirketler.

Kontrollü bir büyümenin olması gerekiyordu. Bu kontrollü gidiş devam ediyor. Yıl sonu itibariyle sanayi üretiminin önemli bir artış olacağını ve büyümenin 2011 yılını yüzde 7 veya üzerinde kapatabileceğini söylemek mümkün. Gidişata bakınca Türkiye ekonomisi dünya şartlarında yüzde 7'ler civarında büyüme göstereceğini ortaya koyuyor. Gaza basmak gerekirse gaza basarız, fren yapmak gerekirse fren de yapabiliriz. Merkez Bankası son olarak dış pazardaki gelişmelerin olumsuz tablo ortaya koymaması için kararlar aldı.

Alınan önlemler içeride iç pazarı genişletici etkiler meydana getirecek. Bizim sanayi üretiminde olumsuz gelişmeleri olumluya çevirebilme potansiyelimiz var. Sanayi üretiminde düşme veya aşırı yükselme tablosuyla karşı karşıya kalmayacağız.

Türkiye'de faiz oranları hala yüksek. Bugün itibariyle buna imkan olmayabilir ama Avrupa ve ABD'ye bakalım faiz oranları yüzde 1 bile değil. Temel unsur o değil. Bizde faiz olmazsa olmaz gibi görüldü. Dünya ekonomisine bakınca iyi ekonomiler sorun yaşayınca faizle oynama yolunu tercih etmiyor. Faiz paradan para kazanma yoludur. Ama üretimden kazanma doğrusudur. Rahmetli Sabancı faaliyet dışı gelirlerin holdingin genel yapısında yarıdan fazlayı oluşturduğunu söylemişti. Bu nedir yüksek faiz geliri grubun ana gelir unsuru olmuş. Bundan büyük mahcubiyet duyduğunu söylemişti.

Orta vadeli programla bütçenin hazırlanışı arasında bir ilişki var. Bütçeyle yakın ilişkisini gördüğümüz için Eylül sonuna doğru orta vadeli programın revize edilmiş halini paylaşacağız."

Sayfa Yükleniyor...