Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik: KHK ile 733 kişi bakanlıktan ihraç edildi

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik, FETÖ ile mücadele kapsamında KHK ile 733 kişinin bakanlıktan ihraç edildiğini belirterek, "458 kişi de şu anda açığa alınmış bulunmakta. İnceleme devam ediyor." dedi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik: KHK ile 733 kişi bakanlıktan ihraç edildi

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, AA Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor.

Bakan Çelik, "FETÖ ile mücadele kapsamında KHK ile 733 kişinin bakanlıktan ihraç edildiğini belirterek, "458 kişi de şu anda açığa alınmış bulunmakta. İnceleme devam ediyor." dedi.

Terör örgütlerinin aynı amaca hizmet ettiğini belirten Bakan Çelik, "FETÖ, PKK, PYD, DAEŞ... Hepiniz aynı amaca hizmet ediyorsunuz. Türkiye üzerinde hesaplarınız var. Türkiye üzerinde hesabı olanlara maşa görevi görüyorsunuz." ifadelerini kullandı.

"HAYVAN VARLIĞIMIZLA İLGİLİ BİR SORUN YOK"

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Türkiye'nin küçükbaş ve büyükbaş kurbanlık potansiyeline ilişkin, "Hayvan varlığımızla ilgili bir sorun yok. Aksi tüm değerlendirmeler spekülatif değerlendirmelerdir." şeklinde konuştu.

"ÜRETİCİMİZİ DESTEKLEMEYE DEVAM EDİYORUZ" 

Geçen yıl yaklaşık 500 bin canlı büyükbaş ithalatı gerçekleştirildiğini anlatan Çelik, bunun sürdürülebilir olmadığını belirtti. Çelik, 200 bin ile başlayıp 500 bine yükselen canlı hayvan ithalatının, birkaç yıl içinde 1 milyona çıkarılmasıyla karşı karşıya kalınabileceğini belirterek, şöyle konuştu:

"Onun için besi devam ederken, biz, damızlıklı çiftliklere ağırlık vereceğiz. Yani hayvan varlığımızı artırmaya dönük çalışmalarımızı sürdürmemiz gerekiyor. Bir taraftan kesimlik hayvan getiriyoruz, direkt kesime gidiyor. İstanbul'da bu, 3 bin 700 ton etin, 700-800 tonu İstanbul'da tüketiliyor. Onun için biz, İstanbul'a direkt kesimlik hayvan getiriyoruz ve et ihtiyacını karşılayacağız. Anadolu'daki İstanbul'a sevk edilen etler, Anadolu'da kalacak böylece piyasada fiyat regülasyonu sağlayacağız. Biz hayvan varlığımızı artıracağız. Dışarıdan kesimlik hayvan getiriyoruz da bu, piyasada fiyatları aşağı düşürecek ve üreticimizi mağdur edeceğiz gibi bir anlayış kesinlikle bizim dünyamızda yok. Üreticimizin maliyetini biliyoruz, üreticimizi desteklemeye devam ediyoruz. Onların ağıllarını, ahırlarını doldursunlar, onların zarar edeceği bir fiyatı oluşturmayacağız. Biz, 14 liraya da eti mal etsek, karkas olarak 22 liradan aşağı satmayacağız. ESK olarak parayı biz kazanacağız ama vatandaşa, üreticiye zarar ettirmeyeceğiz. Bizim üreticimizin hayvanlarını ağıllarından kesimhaneye götürmesi anlamına gelir ki feci bir durum ortaya çıkar. Bu, yapılabilecek en büyük kötülüktür. Onun için biz, üreticimizin yetiştirdiği hayvanın kilosunun maliyetini biliyoruz. O maliyeti ve karını dikkate alarak, ithal ettiğimiz eti, o fiyattan satacağımızı herkesin bilmesini istiyoruz."

Yeni dönemde besi çiftliklerinin olacağını ama ağırlıklı olarak damızlıklı çiftliklerin olacağını, 20 düve merkezi kurulacağını anlatan Çelik, çiftlik kurmak isteyen vatandaşların, bu merkezlerden istediği ırk düve alabileceğini ve hayvancılığın kendi bünyesinde ihtiyacını karşılayacağı noktaya doğru hızla ilerlendiğini kaydetti.

"ET KALİTESİYLE İLGİLİ SINIFLANDIRMA YAPACAĞIZ"

Kaliteli et tartışmasının hatırlatılması üzerine Çelik, Türkiye'deki besi hayvanların ithal olduğunu söyledi. Et kalitesiyle ilgili sınıflandırma yapacaklarını belirten Çelik, "Bakanlık olarak o çalışmayı yapıyoruz. Vatandaş, hangi eti aldığını bilecek. Yani hem hayvanın bünyesindeki ette farklılık var, hayvanlar arasındaki ette farklılık var. Bu sınıflandırmayı yapıp, ona göre piyasaya arz edeceğiz. Onun da son aşamasına gelmiş bulunuyoruz. Onun için İstanbul'a gelecek et ile Anadolu'daki et arasında bir farklılık var, değerlendirmesi kesinlikle doğru değil." ifadesini kullandı.

"TARLA İLE PAZAR FİYATI ARASINDAKİ FARK RAHATSIZ EDİCİ"

Gıda fiyatlarındaki iniş ve çıkışların mevsimsel etkilerden kaynaklandığını belirten Çelik, "Yaşadığımız süreç itibarıyla (fiyatların) düşük seyretmesi doğal. Sonbahar, kışa doğru girerken farklılık arz ediyor." dedi.

Ürünün merkezden veya tarladan çıkış ile pazar fiyatı arasındaki farkın rahatsız edici durumda olduğunu dile getiren Çelik, şöyle devam etti:

"Burada 50 kuruşa çıkan bir ürün pazarda 2 liraya satılıyorsa, çilesini çeken insanın elde edemediği karı kimler ranta dönüştürüyor? İşi üreten, çileyi çeken, maliyetle bedel ödeyenin almadığı bir karı, aracıların aldığı bir piyasa, serbest piyasa olamaz. Tarım Bakanlığı olarak bu noktada müdahaleden yanayız. Bir ürünün pazara girişteki uğrayacağı yerler bellidir. O alanlardaki kar marjlarının, mutlaka genel anlamda sınırlanmasında gereklilik olduğuna inancı içerisindeyim. Bu serbest piyasaya müdahale değil. Kamuyu ilgilendiren, vatandaşın sofrasıyla bağdaştırılacak bu konuda 79 milyonu dikkate almadan, birilerinin keyfi uygulamalarını serbest piyasa şemsiyesi altına koymanın doğru olmayacağı inancı içindeyiz."

ENFLASYON SEPETİNE DÜZENLEME TALEBİ

Enflasyon hesaplamasında mevsimsel etkilerin göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret eden Çelik, "Mevsimsel olarak halkın çok tüketmediği bir ürünün sepette olması gıda enflasyonu çokça gündeme getiriyor. Biz bu teklifi de Tarım Bakanlığı olarak getireceğiz. Yani bu ürünlerin mevsimsel olarak ele alınması ve gıda sepetinin buna göre düzenlemesi halinde hiç hak etmediğimiz bu eleştirilerden de kurtulacağımız inancı içerisindeyiz. Bu alanda sağlıklı bir çalışma var." diye konuştu.

DOĞU VE GÜNEYDOĞU'YA YÖNELİK YATIRIM DESTEK PAKETİ

Doğu ve Güneydoğu Yatırım Destek Hamlesi'nin bölgeye olası etkilerine ilişkin bir soru üzerine Çelik, terörün bölgeye maliyetinin yüksekliğine dikkati çekti.

Güneydoğu Anadolu için yapılması gereken iki önemli faaliyet bulunduğunu anlatan Çelik, bunlardan birinin sulamaya ilişkin olduğunu kaydetti. GAP bölgesinde cazibe sulamasının yüzde 45 olduğunu belirten Çelik, "Geri kalan yüzde 55'ini kısa sürede tamamladığımızda tarımsal hasılamızda 3,5 milyar liralık bir artış söz konusu olacak." değerlendirmesinde bulundu. 

Arazilerin toplulaştırılması yoluyla verimin artırılması hususunda çok ciddi çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Çelik, bölgedeki hayvancılık faaliyetlerine de önemli destekler verileceğini kaydetti.

Doğu Anadolu açısından bakıldığında ise bölgede geniş mera alanlarının bulunduğunu ifade eden Çelik, mera varlığının çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Destek kapsamındaki 23 ilin ayrı özelliklerinin bulunduğu anlatan Çelik, hayvancılık ve tarımsal kalkınma desteklerinin yanında spesifik destek paketleri de sunacaklarının bildirdi.

Bitkisel üretimde havza bazlı üretime geçileceğine de işaret eden Çelik, "Artık bir karış toprak zayi edilmeyecek. Hangi toprağı, hangi bitki ile buluşturacağız? Bunların çalışmaları tamamlandı, 2017'de uygulamaya koyacağız." diye konuştu. 

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Türkiye
  • 15 Temmuz darbe girişimi
  • Ekonomi
  • FETÖ

Sayfa Yükleniyor...